✦505✦

konser ve biraz uyku

Herkese Salam

[Jisung-minho]

Jisung
Minho ?
Hazır mısın bebeğim?

Minho
Sayılır
Sen gel eve

Jisung
Tamamdırr

Jisung

Üstümü son kez kontrol edip evden çıktım. Minho'nun odasını çok merak ediyordum, daha önce hiç görmedim. Büyük ihtimalle her yerde peluşlar vardır, acaba başka bebek eşyaları da var mıydı? Kesinlikle bakmalıydım.

Minho'yla evleri yakındı yaklaşık 10 dakika da gidilebilirdi fakat Jisung fazla meraklı olduğu için koşarak 5 dakikada gitmişti.

Sonunda Minho'nun evinin önündeydim, kapıyı çaldı. Kapı açıldığımda Minho'nun babasını gördüm , kaslı ve yakışıklı bi adamdı.

"Sen Minho'ya yürüyen çocuk musun? "Sıçtım

"Şey b-ben sadece-"

"Şaka yapıyorum sakin ol" bunu söylerken kahkaha atıyordu, fena rezil olmuştum.

"Minho duşta, odasında bekleyebilirsin. "

"Söylemeyi unuttum odası üst katta sağdan ikinci oda kapısından anlarsın zaten. "

Ben üst kata çıkarken annesi beni görmüş, yanaklarımı sıkmıştı. Tatlı bi kadındı, aynı Minho'ya benziyordu. Kendi kendime konuşurken üst kata çıktığımı fark ettim. Üstünde kedi çıkarmaları olan kapı beni gülümsetmişti. Odasına girdiğimde mükemmel koku bacaklarımı titretti, Minho'nun kokusu cidden mükemmeldi. Odası tamda tahmin ettiğim gibiydi peluş oyuncaklar, pembe eşyalar ama odada olucağını hiç düşünmediğim şey pembe kum torbasıydı, bunu gerçekten beklememiştim. Acıkcası Minho'nun zayıf ve narin bir vücudu olur sanmıştım ama öyle değilmiş sanırım. Gerçi babası sporla ilgileniyordu onunda ilgilenmesi normaldı.

Odayı biraz daha incelemeye başladım, odasını karıştırsam kızmazdı bence. İlk olarak calışma masasına baktım bir sürü çıkartma vardı arada kendi yaptıgı resimleri vardı, hoştu. Yatağı direkt dışarıya bakıyordu, büyük bir camın yanında yatak ve komidin vardı. Komidine doğru ilerleyip bir şey bulmak istedim. Buldum da emziğini ve biberonunu bulmuştum birde defter vardı sanırım günlüğüydü ve bunu okumak hiç hoş olmazdı . Her yerde sarmaşıklar ve sarı renkte ledler vardı . Odası benim odama kıyasla sade ve hoştu benim odam biraz karanlık ve karışıktı.

"Jisung sen odamı mı karıştırıyorsun? "Arkamdan gelen ses beni hem korkutmuş hemde suçlu hissettirmişti, yakalanmıştım.

"Yo yok öyle bir şey " derken kucağımda duran emziği ve biberonu çekmeceye koymaya çalıştım ama lanet olsun ki hep düşmüştü.

"Görüyorum Jisung, böyle şeylere kızmam korkmana gerek yok. "Dediğin de arkamı döndüm fakat sadece şortuyla duran Minho'yu görmek ağzımın açık kalmasını sağlamıştı.

Düşündüğümden kaslıydı, ben onu hep 'narin ve zayıf' olarak düşünmüştüm. Bunu hiç beklememiştim.

"Nasıl? "

"Ne? Ney nasıl? "

"Vücudum diyorum nasıl? Öyle baktığına göre beğendin sanırım. "

"Ha şey güzel. "

"Bu kadar utanacağını düşünmememiştim. "

"Senin gibi birinden böyle kaslı biri çıkacağını nerden bilebilirim? Dışardan çok küçük ve zayıf görünüyorsun. "