-ˋˏ ༻❁༺ ˎˊ-
" Bir gelişme mi var?"
Siyah saçlı genç çocuk, müdür yardımcısının odasında kız kardeşinin ölümü ile ilgili olan soruşturma hakkında polislerle konuşuyordu.
" Aslında evet. Ama Ryūnosuke bunu sana söyle-"
" Ne oldu?"
" Sadece şunu soracağız, Gin, uyuşturucu kullanıyor muydu?"
Siyah saçlı çocuğun gözleri büyüdü. Polisler nasıl böyle bir şey söylerlerdi? Gin, onun bir tanecik kız kardeşi? O asla bu tarz bokları kullanmazdı.
" Bu ne biçim bir soru? Tabii ki de hayır."
Polis memuru elini Ryūnosuke'nin omzuna koydu.
" Fevri tepki verme, ama... dün Gin'in otopsi sonucu geldi. Gin ilaç içmemiş."
Siyah saçlı anlamayan, dolu gözlerle memura baktı.
Kendine biraz zaman tanıdı." Yanında bir kutu ağrı kesici duruyordu. Onu o şekilde buldum. O ilaç içip intihar etti. Başka bir şey kullanmadı. Kullanmazdı."
Polis memuru genç çocuğa bir kağıt verdi.
" Yüksek dozda benzoilmetilekgonin, yani kokain."
Diğer polis memuru başka bir kağıdı uzattı genç çocuğa.
" Bu da bulduğun ilaç kutusunun laboratuvar sonuçları. İçinde ağrı kesici yokmuş. Ağrı kesici hapların yerine...anladın sen."
Ryūnosuke'nin aklı durmuştu. Gin Akutagawa. Kız kardeşi. Yüksek dozdan mı ölmüştü?
-ˋˏ ༻❁༺ ˎˊ-
Müdür yardımcısının odasından çıkınca arkadaşlarını görmeyi beklemiyordu siyah saçlı genç.
Sigma ve Nikolai.
Sigma koşarak arkadaşına sarıldı. Ne kadar boktan bir dönemden geçtiğini, yasını ve diğer her şeyi biliyordu o ve Nikolai.
" İyi misin?"
Ryūnosuke kollarını arkadaşına sardı.
" İyi hissetmesem bu bir sorun olur muydu?"
O sırada Nikolai yanlarına gelip ikisini kollarıyla sardı.
" Hayır olmazdı."
Ryūnosuke beyaz saçlı arkadaşının dediğine güldü. Nikolai nadiren ciddi şeyler söylerdi. Bu da onlardan biriydi.
" Kouyou hocaya izin kağıdı götürmeliyiz. Müdür yardımcısını gördün mü?"
" Evet. Polisler onun odasını kullanınca öğretmenler odasına gitti."
Bütün bir gün abuk sabuk bir sürü şey yaptılar okulda. Ryūnosuke'nin kafasını başka nasıl dağıtırlardı bilmiyordu arkadaşları. Şimdiyse Nikolai'ın evinde, onun odasında yatakta uzanıp televizyon izliyorlardı.
Nikolai'ın ebeveynleri boşanmıştı. Babasıyla kalıyordu Nikolai. Ancak babası bir tur rehberi olduğu için izin günleri hariç evde kalmazdı.
Nikolai elindeki telefonu bıraktı ve beyaz-lila saçlı sevgilisinin kucağına biraz daha sokuldu.
" Babam istediğin kadar kalabileceğini söyledi. Baş sağlığı da diledi."
Ryūnosuke arkadaşına kocaman bir gülümseme verdi.
" Çok sağol. Babamlar hâlâ baş sağlığı dileyen misafirlerle uğraşıyorlar. Ve hepsi gelip bana ne kadar üzgün olduklarını ve beni anlayabileceklerini söylüyor. Anlayamazlar. Hiçbirinin kız kardeşi aşırı dozdan ölmedi çünkü."
Sigma hemen yanında uzanan arkadaşının saçlarını okşadı.
" Hiçbirimiz seni anlayamayız."
Ortama bir sessizlik çöktü.
" Sana bir şey soracağım ama bize doğruyu söyle tamam mı Ryuu."
Ryūnosuke yanında uzanıp sevgilisinin saçlarını ören beyaz-lila saçlı arkadaşına baktı.
" Ne soracaksın?"
" Bugün bir şey daha oldu değil mi? Polisler sana sadece aşırı dozu söylemediler. Bir şey daha söylediler. Ne dediler Ryuu?"
Ryūnosuke uzandığı yerden doğruldu. Tırnaklarıyla oynamaya başladı. Gözleri dolmuştu.
" Dosyayı kapatacaklarmış. Gin'in isteyerek aşırı doz aldığına eminler."
Nikolai anında Sigma'nın kucağından kalktı. Bunu yapmasıyla Sigma da doğrulup konuşmaya başladı.
" Ne demek davayı kapatacaklarmış?"
" Neye dayanarak?"
" Gin'in uyuşturucuyu ilaç kutusunda sakladığını, intihar ettiğini vesaire vesaire."
Sigma sinirli bir şekilde sırtını yatak başlığına dayadı
" Hayatımda daha sikik bir şey daha görmedim."
Üçlünün sinirli nefes alışverişleri odadaki sessizlikten ötürü duyuluyordu.
" Aslında buraya sizden bir iyilik istemeye geldim."
" Ne istersen Ryuu."
Ryūnosuke vücudunu tamamen arkadaşlarına döndürdü.
" Gin'in katilini bulmama yardım eder misiniz?"
Nikolai şaşkınlıkla eliyle ağzını kapattı.
" Katil mi?"
Sigma tekrar oturur pozisyona geldi.
" Katil. Gin'e uyuşturucuyu satan kişi."
" Benimle misiniz?"
Liseli çift önce birbirlerine baktılar, daha sonra arkadaşlarına döndüler.
" Sonuna kadar."
-ˋˏ ༻❁༺ ˎˊ-