XV. ᵈᵉᵐᵒⁿ

111 15 300
                                    

-ˋˏ ༻❁༺ ˎˊ-

Michizō, Jouno'nun odasından gelen ağlama sesleriyle odasından çıktı. Jouno sanki şu sıralar... daha sık mı ağlıyordu?

Normalde Jouno pek sulu göz birisi değildi. Hatta evlerinde çoğunlukla ağlayan kişi Michizō olurdu.

Kulaklığını boynuna doğru indirmişti. Mutfağa yöneldi. Tahmin ettiği gibi Tecchou oradaydı. Sırtını buzdolabına yaslamış sigarasını içiyordu. Altında gri bir eşofman vardı ve üstü çıplaktı. Elinde de telefonu vardı. Biriyle mesajlaşıyordu.

Michizō onu umursamadan mutfak dolabından bir bardak aldı ve arıtmadan su doldurmaya başladı.

Beline dolanan kollarla gözlerini kapattı. Tecchou kafasını Michizō'nun boynuna gömdü. Sigarası Michizō'ya değmesin diye sol elini daha uzak tutuyordu. Kızıl saçlı gencin Tecchou hakkında nefret etmediği tek şey onun kendisine sarılmasıydı. Çünkü o kadar kavga, hakaret, ve dayaktan sonra, nedensizce sarılmaları iyi hissettirirdi. Bunu Jouno'ya sorsan, o da doğrulardı.

Çünkü ikisi de, buna muhtaçlardı.

Tecchou'dan görecekleri bir gram sevgi için neler yapmazlardı.

" Acıktın mı bebeğim?"

" Hayır. Jouno neden ağlıyor?"

" Kavga ettik. Önemli değil. Acıktığında söylersin, pizza sipariş veririz. O sikiğin bugün ne bana ne de sana yemek yapacağını sanmıyorum."

Evde herkes kendi çamaşırlarını kendi yıkadığından, kendi odasını süpürdüğünden -ve sırayla banyo, salon ve mutfağı temizlediklerinden - bütün iş tek kişiye yüklenmezdi. Sadece Jouno artı olarak yemekleri pişirirdi o kadar.

Michizō bardağı su ile doldurduktan sonra Tecchou geri çekildi. Tekrar telefonunu eline aldı ve sigarasını dudaklarının arasına sabitledi.

" Bir şey sorabilir miyim?" Michizō elindeki su bardağını yemek masasının üzerine koydu.

" Elbette meleğim."

" Ryūnosuke'ye zarar verecek misin?"

Tecchou güldü. Telefonunu cebine attı ve sigarasından içtiği dumanı üflemeden Michizō'nun önünde durdu. Sigarayı yere atıp üzerine bastı ve ellerini Michizō'nun belinde sabitledi. Onu tamamen kendine doğru çekti ve sigara dumanını Michizō'nun dudaklarına üfledi. Ardından onu öpmeye başladı. Yine sertçe. Kızıl saçlı genç karşılık vermek zorunda hissetti. Bağımlı olduğu şey sadece uyuşturucu değildi, aynı zamanda Tecchou'ya da bağımlıydı.

Tecchou'nun bir uyuşturucudan hiçbir farkı yoktu. Onu kullanırken çok iyi hissettirirdi, ardından pişmanlığı ve depresifliği getirirdi beraberinde. Bir kere kullanınca, tekrar içinize çekmek isterdiniz. Bağımlılığa dönüşürdü, ve zevkin doruklarına ulaşırken öfke ve üzüntüyle yere çakılırdınız. Tecchou Suehiro böyle biriydi. Saf bir uyuşturucu maddesi.

Bir şekilde dudaklarını kurtarmayı başardı Michizō.

" Cevap vermeyecek misin?"

" Cevap verdim ya. Ona da aynılarını yapacağım."

Tecchou parmaklarını kızıl saçlarda dolaştırdı.

" Onu da böyle öpeceğim, sarılacağım, dokunacağım."

Michizō gözlerini devirdi.

" Onu zaten biliyorum. Kastettiğim..."

" Onu dövüp dövmeyeceğim mi?"

Michizō kafasını salladı.

" Damarıma basmazsa, kılına dahi zarar vermem."

" Ben damarına mı basıyorum?"

" Hayır. Hepsi..."

" Beni sevdiğinden mi?"

Tecchou gülümsedi.

" Seni sevdiğimden."

Tecchou ellerini Michizō'nun belinden çekti. O da hiçbir şey demeden masadaki bardağı alıp mutfaktan çıktı.

Michizō Jouno'nun kapısının önünde durdu ve kapıyı tıkladı.

" Siktir git Tecchou!"

Michizō oflayarak kapıyı açtı. " Benim."

Jouno yatağa oturmuş uyuşturucu çekiyordu. Kazağının kolunun tersiyle gözyaşlarını sildi. " Gelsene Michizō."

Michizō su bardağını ona uzattı. " Sana su getirdim, biraz iç." Jouno zorlanarak bardağın yarısını içti.

" Kavga mı ettiniz yine?"

" Evet."

" Neden?"

Jouno elindeki bardağı komidinin üzerine bıraktı. Yatağa gelişi güzel uzandı. " Boş versene."

" Bir şey sorabilir miyim?"

" Sor."

" Lucy ne alaka?"

Jouno eliyle Michizō'ya uzanmasını işaret etti. " Anlatırım sonra. Uyuyalım mı?"

Michizō sessizce Jouno'nun yanına uzandı ve ona sokuldu. Kafasını beyaz saçlının boynuna koydu ve ona sarıldı, Jouno da ellerini onun beline doladı. Çok geçmeden ikisi de uykuya daldı.

-ˋˏ ༻❁༺ ˎˊ-

bu üçünü yazınca hikayenin daha da derinleştiğini hissediyorum??? tecchou'nun da gotunu sıkeyım

𝗌𝗈𝗎𝗍𝗁𝗌𝗂𝖽𝖾 𝗁𝖾𝖾𝗅𝗌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin