_Sene 2012_
"Bak Deniz, senin yüzünden yine dayak yersem mahvederim seni."
"Ya Yankı kardeşini korumayacak mısın?" En son bunu demende yediğim dayağı hâlâ hatırlıyorum Deniz. Ne mi yapıyorduk? Okuldan birkaç kişi Deniz'le dalga geçtikleri için onları dövmeye gidiyoruz, tabi bu sözde her halükarda dayak yiyen taraf biz olduğumuz için. Düşünün iki tane 11 yaşındaki çocuk, kendinden 2 yaş büyüklere kafa tutuyordu.
Deniz'in en sonunda durmasıyla geldiğimizi anlayıp kafamı yerden kaldırdım ki keşke kaldırmaz olaydım, bunlar bizi yer aga. Deniz'in yanına yaklaşarak kulağına doğru fısıldadım, "Deniz bunlar bizi döver, gel gidelim kardeşim." Beni duymamazlıktan gelip çocuklara doğru bir adım attı, "Ne o korktunuz mu? Korkmayın korkmayın canınızı acıtmayacağız, değil mi Yankı?" Hepsinin gözleri beni bulunca dik durmaya çalıştım ama nafile, çocukların hepsi dışarıdan ben tehlikeliyim diye bağırıyordu.
"Siz iki cılız veled bize ne yapabilir ki?" Öndeki çocuğun konuşmasıyla beraber diğerleri gülmeye başladı. Haklıydı hiç birsey yapamaz üstüne birde çuval çuval dayak yer eve dönerdik. Bu Deniz ne kadar dayak yerse yesin hiç akıllanmıyor.
Deniz bir adım daha öne çıkarak, "göreceksiniz şimdi ne yapabiliriz." Yapma be oğlum, dayak yiyeceğimiz belli işte. Az önce konuşan çocuk gülerek tekrardan konuşmaya başladı, "görelim bakalım." Diyerek başıyla bizi gösterdi. İşareti alan diğer çocuklar ise adım adım bize doğru geliyordu. Bir adım iki adım derken Deniz'in kolunu tuttuğum gibi koşmaya başladım. Biz koştukça onlarda bizi kovalıyordu.
"Ne yapıyorsun Yankı ya dövecektik çocukları."
"Ne dövmesi Deniz, adamlar bizi yer diyorum sen dövmekten bahsediyorsun." Arkama baktığımda yaklaşmış olduklarını görünce, "Koş Deniz koş, geliyorlar." Diyerek daha fazla hızlı koşmaya başladım.
_Günümüz_
Saat 00:40 sularıydı ve iki polis peşime takılmış durumdaydı. Onları atlatmam gerekiyordu ama bunu yakıtım bitmeden yapsam daha iyi olurdu. Hayır yani ecelime susadım da taktım polisleri peşime. Hızımı biraz daha arttırarak polislerle mesafemi fazlasıyla açtım.
Girdiğim sokakla beraber motorumun durması bir oldu. Hay arkadaş duracağın yer burası değil, hızla inerek yan tarafımda bulunan apartmanın bahçesine girdim. Motoru karanlık bir yere saklayıp kaskımıda yanına koydum, belime taktığım şapkayı başıma geçirip geri bahçeden çıktım. Yakalanırsam fena halde batırdım demektir, apartmanların arasında ilerleyerek polislerden saklanmaya başladım.
Döndüğüm sokakla beraber anında bir el tarafından geri çekilmem bir oldu. Döneceğim sokakta polis memurları vardı ve beni çeken el Gölge'ye aitti. Siyah şapka, yüzündeki maska onu ne kadar kapatsa da gözlerini ortaya çıkarıyordu. "Bana bakmaya devam mı edeceksin, yoksa yakalanalım mı?" Söylediği soruyu duymamazlıktan gelip, "Senin burada ne işin var?" Diye sordum. "Yardıma ihtiyacın olduğunu hissettim."
"Hissettin? Pek inanasım gelmedi, hayran mısın bana?" Histerik bir gülüş çıktı dudaklarından "Tam tersi olmasın Acar." Ardından gözleri duvarın ardındaki polisleri buldu. "Gel.' Diyerek eli elimi buldu. Fazla soğuktu, benim elim bile onu ısıtamazdı. Elimi geri çekerek tekrardan duvara yaslandım "sana neden güveneyim?"
"Buradan tek çıkış biletin benim çünkü." Polisin adım seslerini duydukça zamanımın kısaldığını hissediyorum. "Geliyor musun Acar?" Beni bekleyen yeşil gözlere döndüm, ya onunla gidecektim yada polislere yem olacaktım. Canım tatlı arkadaş, bir adım ona doğru atarak "Gidelim." Dedim. Benden onayı alır almaz polislerin ters istikametine doğru hızlı bir şekilde yürümeye başladı. Onu takip ediyordum ama nereye gittiğimizden emin bile değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Motor Camiası
Action'Motorda hayat bulup yaşama sevinci elinden alınanlara..' Gemici düğümü bu bizim özel dövmemiz, altında Y ve P harflerinin bulunduğu bir dövme.. ... "İleride iyi bir motorcu olduğun zaman bul beni küçük kız." "Benim seni bulmama gerek yok, bütün hab...