23.BÖLÜM

754 59 10
                                    

      _Sene 2014_

     Koca bir oda da yan yana bulunan ranzalar ve her bir ranzayı dolduran terkedilmiş çocuklar. Gecenin zifiri karanlığı onların içinde sönmüş olan ışık, yeri gelmeyecek olan umutlarla beraber geçer günler. Hepsi küçücük bir kan pıhtısından oluşurken yolları bir yerde kesişiyordu. Ailelerinde bulamadıkları huzuru, sevgiyi hemen yanında yatan bir diğer insanda arıyordu.

       Aydın gecenin karanlığında duyduğu konuşma sesleriyle yerinden kalkıp küçük kızın yatağına doğru ilerledi, yanındaki boşluğa oturarak ne dediğini duymaya çalıştı "Baba.." Kızın ağzından çıkan her bir kelime kaşlarını çatmasına sebebiyet verirken elini kaldırarak alnından akan terleri silmeye başladı. Bu temas kızı uykusundan uyandırırken gözlerini yavaşça açarak Aydın'a baktı ve onunda anında kaşları çatıldı "Ne yapıyorsun?"

       "Kabus mu görüyordun?"

       "Hayır, çok güzel bir rüyadan ayrılmamı sağladın." Kızın verdiği cevapla Aydın ona inanmadı yüzü anında değişti, çatık kaşlarının yerini gülümseyen yüzü aldı "Yalancı." Demesinin hemen ardından Pera'nın kaşları sanki daha çok çatılabilirmiş gibi çatıldı bu Aydın'ı daha çok güldürdü "Hey o benim lafım." Onun sözlerine aldırmayarak elinden tutup "Gel sana birsey göstereceğim." Diyerek yataktan kaldırdı. Sorgusuz sualsiz peşinden giden kız önünde ilerleyen bu çocuğa alıştığının farkında bile değildi. Attıkları her bir adım onları çıkışa götürürken duyulan sesler yağmurun habercisiydi.

       Yetimhanenin kapısından çıktıkları gibi bahçenin ortasına ilerleyip cimenlerin üzerine bastılar "Buraya neden geldik?" Aydın yanağına değen yağmur damlasıyla sorusunu es geçerek işaret parmağını havaya kaldırıp gökyüzünü gösterdi "Yeşil gözlerini bana değil oraya dik." Diye ekledi. Pera kaldırdığı başıyla yağmur damlalarını daha çok hissetmeye başladı ve hemen ardından gözlerini kapattı. Onun için yağmur hayattı, huzurdu, içi ne zaman sıkılsa, daralsa kendisini gökyüzüne bakarken bulurdu.

       Çakan şimşeklerle beraber eli refleks olarak Aydın'ın elini buldu, ikinci bir simsekle titreyen küçük bedeni hissetti. Korkmaması için tuttuğu elle gözlerini açarak Aydın'a baktı gözlerini sıkıca kapatmış bir vaziyette öylece durduğunu gördü. Yüzünü alan gülümsemeyle kafasının arkasına bir tane vurdu "Korktuğun halde ne diye yapıyorsun." Diyerek söylendi. Kafasını olan Aydın omzunu silkmekle yetinirken Pera'nın enerjisinin yerine geldiğini farketti. Çakan bir diğer şimşekle "Artık girebilir miyiz?"

Motor Camiası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin