22.BÖLÜM

1.7K 95 74
                                    

    _Sene 2020_

    Gecenin bir yarısı uyandığı uykusundan kalkarak saate baktı yine uyuyamadığı o anlardan birindeydi. Saate bakmayı bırakan gözleri ona sarılmış olan kola döndü saçlarını okşayarak uyanmasına izin vermeden yanından kalktı. Pera birinin ona sarılıp uyumasını sevmezdi ama bu kız onun için bir istisnaydı iki yaralı bedenin birbirlerin de güç bulmasıydı..

    Huzurla uyuyan kızın yüzüne baktı ona abisini anlattığı günü hatırladı. Özleminin yanında kendisini abisine benzettiği anlar aklına gelince gözlerini kapatarak başını iki yana salladı. Birine bağlanmak istemezken Lena hiç anlamadığı biranda hayatına girmişti.

    Kalktığı yataktan uzaklaşarak masasının başına geçti oturduğu sandalyeyle beraber eline siyah bir kağıt aldı, her zaman yaptığı gibi bir kez daha yazmaya başladı; Sessizliğin nasıl bir erdemlik olduğunu öğreten sen konuşmadan da kendini anlatılabileceğini gösterdin. Her zaman bir şeyleri daha iyi yapmaya çalışıyorum bunu biliyorsun. Üzgünüm.. Yaşadıkların ve yaşayacakların için.. Sana verebileceğim pek birşey yok ama bana verdiğin çok şey var. Anılar seni yıkmasın her birinde daha güçlü ol, her birinde daha sert bas yere. Senin gitmek üzere olduğun zaman da ben geri getirdim belki ama benim de bir gün gideceğimi biliyorsun ve geri getiremeyeceğini. 'Annelerin kırdığı kalpler iyilesmez' derler biz bunun en büyük örneğiyiz. Aileni kaybettiğini söylerken beni ailen yaptın bu bana bağlılığının en büyük göstergesi ölmediğim sürece hep yanındayım, sen benim keşkelerim değil iyikimsin.. Ve şunu asla unutma doğumum anne rahminden çıktığım gün değil toprağın altına girdiğim gün..

     Kelimeler son bulunca kağıdı güzelce katladı siyah zarfa koyduğu aynı renk kağıt geleceğe not olarak kaldı daha sonra ulaşması gerektiği zamanda ortaya çıkmak için bekledi. Tozlu bir sayfa anıları saklarken başkası için büyük bir acıydı. Her kelime yarayı büyütürken buna son verecek olan da onlardı..

    Şehrin birinde bir bebek doğdu sonra başka bir şehirde hayata adım atmaktan yorulan birisi reşit oldu, derin soluklar alındı birinin beli eğilirken diğerinin doğruldu ve yine tekrardan bebek dünyaya geldi onunla beraber bir başkası dünyadan silindi. Hepsi birbirinden habersiz ayrı hayatlar biri başındayken diğeri sonundaydı, geri dönülemeyecek son..

    Yanına yattığı kızla birlikte o kol bir kez daha belini sardı, Lena başını kalp atışlarını dinleyecek şekilde Pera'nın göğsüne yasladı. Çıkan her ritim kulağından kalbine ulaştı ve onunla beraber attı.

    _Günümüz_

    _Yazar'ın Anlatımıyla_

    Duymak istediği şey yaşaması olsada karşısında yazan kelime ona gerçekleri bağırdı, Morg.. Gözünden akan her bir yaş boğazında düğüm oluştururken onu sonkez görmek için eliyle göz yaşlarını sildi. Attığı küçük adımlar yolun sonunda ruhu olmayan bir bedene götürdü, demir sedyede yatan o bedenin üzerinde beyaz çarşaf vardı.

     Aldığı derin nefeslerle beraber titreyen eli o çarşafı buldu omuzlarına kadar indirmesiyle anında gözlerini kapattı, ne elini çekebildi nede onun cansız bedenine bakabildi yaşları birer birer aktı o öylece durdu.. Sıcacık tenini yanında kalp atışlarını hissederken şimdiyse önünde buz gibi bir beden ve durmuş bir kalp vardı.

    Topladı cesaretini açtı gözlerini yavaş yavaş baktı bembeyaz yüze. Lena bir kez daha sesini kaybetti demir sedyede yatan ölü bir beden ona abisinde hissettiği duyguları yaşatırken aldığı nefes boğazında düğüm halinde kaldı. Eli buz gibi olan o eli buldu daha sonra alnını Pera'nın alnına yasladı. Büyük bir pişmanlığın içindeyken yazdığı kelimeleri hatırladı dudakları iki yana kıvrılırken gözlerini kapattı "Doğum günün kutlu olsun diğer yarım, 15 Ekim öldüğün değil doğduğun gün." Kaldırdığı başıyla alnına küçük bir öpücük kondurdu geriye çekildiğinde ise bundan sonra açılmayacak o gözlere baktı.

Motor Camiası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin