YoonTitrek ellerimle tuttuğum demir parçasını kapının anahtar yerine sokmaya çalışıyordum. Tabi bunda ne kadar başarılı oluyordum bilmiyorum.
Beceremediğimden ve ses çıkardığımdan olsa gerek açılan kapının ardından bayık bakışlarına mahsur kaldığım Taehyung ile buluştu gözlerim. Kaşları çatılırken hızla çenemden tutmuş kızarmış gözlerime bakmıştı.
"Yoon?"
İçeri geçmem için kapıyı açtığında neden evde olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Şuan hepsinin şirkette olması gerekiyordu.
İçeri girip çantamı portmantoya bırakmış ayakkabılarımı çıkararak içeri yönelmiştim. Gözlerimden akmak için can atan yaşlarla mücadele etmeye çalışırken Taehyung'un kapıyı kapatması ve peşime düşmesi güvende hissettirmişti.
Belki en zor dönemlerimde sorgulamadan beni çözen Yoongi ve oydu...
Abi dememi kabullenmiyorlardı, ancak abim olsalardı bu kadar yakınımda olamazlardı.
İçeri girmemle diğerlerininde burada olmasıyla olduğum gibi kalakalmıştım. Hepsi endişeli gözlerle bana baktığında daha fazla dayanamamış gözümdeki yaşların düşmesine izin vermiştim.
"Bebeğim?"
Seokjin hyungun kalkıp omuzlarımdan nazikçe tutarak beni kalktığı yere oturtmasıyla ağzımdan kaçan ufak hıçkırığa engel olamamıştım.
"Yoon neler oluyor? Jungkook nerede?"
Namjoon'un sorduğuyla ellerim titremiş kendimi tam anlamıyla salarak ağlamaya başlamıştım. Hepsi telaşla yanıma geldiğinde Yoongi'nin elimi destek olurcasına tutup yanıma oturmasıyla bakışlarım ona kaymış çaresiz sesimin yankılanmasına izin vermiştim.
"Gruptan ayrılacakmış."
Hepsi şaşkınca birbirine baktığında nefesimin kesildiğini hissetmiştim. Ancak çokta geç kalmış öksürmeye başlamıştım.
"Jimin koş ilaçlarını getir."
Taehyung'un telaşlı sesiyle Jimin koşarken kendime engel olamadan ellerim kasılmaya başlamıştı. Yoongi'nin ellerimi tutmasından dolayı hissetmesi kaşlarını çatılmasına neden olmuştu.
"Kasılıyor."
Hepsi stres altına girerken Yoongi soğukkanlılıkla geri çekilmiş omuzlarımdan iterek koltuğa yatmamı sağlamıştı. Öksürmeye devam ettiğimde Jimin elindeki ilaçlar ve büyük bardaktaki suyla yanımıza gelmişti. Hobi'nin desteğiyle yerimde biraz doğrulduğumda ilaçları içmeme yardım etmiştiler.
"Bu mesele kapanmıştı hani?"
Namjoon'un gergince konuşmasıyla Taehyung yanımdaki boşluğa oturup kasılan ellerimi ovmaya başlamıştı. Öksürüğüm dinerken derin bir nefes almıştım.
"Ya da bizi geçiştirdi."
Mırıldanan Seokjin'e karşı hepsi bıkkınca oflamışlardı.
"Tam olarak ne anlattı sana?"
"Senin anlattıklarını. Not today eradan bu yana yaşadığı şeyleri. Sonra bana 'kaldıramıyorum, gruptan ayrılacağım' dedi."
Yoongi bıkkınca nefes verdiğinde diğerlerininde pek bir farkı yoktu.
"Çok linç yiyor."