1

350 18 57
                                    


*YILLAR ÖNCESİ*

Yavaşça gözlerimi araladım...

Hem de büyük bir sarsılma ile beraber, ne kadar da şanslıyım!

Gözlerimi araladığımda karşımda duran abime somurtarak bakmaya başladım.

Aisha:Ne oldu abi?

Dedim bıkkın bir şekilde.

Bana göz devirdiğinde derin bir nefes verdim.

Hikari:Abi deme Aisha...

Aisha:Üzgünüm, nasıl hitap edeceğimi bilmiyorum. Abla desem garip kaçar. Bunları unut! Ne olduğunu söyle sadece ve ben de güzelim uykuma geri döneyim, lütfen!

Hikari:Babam şuan yok, benimle gelmeni istiyorum.

Aisha:Ha? Ne istiyorsun benden..?

Hikari:Hadi Aisha, lütfen!

Onu kenara itip ayağa kalktım.

Aisha:Hadi...

Bana heyecanla baktı ve ilerlemeye başladık.

Odaya girdiğimizde yere çömeldi.

Önünde birkaç makyaj malzemesi ve bir tane de ufak bir ayna vardı.

Aisha:Hikari babam...

Hikari:Yokken denemek istiyorum sadece Aisha, bana tek içten destek olan kişi sensin!

Her ne kadar tereddütte kalsam da kırmamak için yanına oturdum.

Aisha:Dudak nemlendiricisi?

Heyecanla kafasını olumlu anlamda salladı.

Ona gülümsedim ve elime renkli dudak nemlendiricisini aldım.

İyice yaydım ve aynayı ona tutarken konuşmaya başladım...

Aisha:Sana abi ya da abla demek istemiyorum. Abi demem seni rahatsız ediyor, abla demek de garip geliyor. Hikari desem yine rahatsız edici olur senin için... Sana yeni bir isim bulalım, ha?

Hikari:Ya ağzından kaçırırsan babamların yanında?

Ona ters ters baktıktan sonra isim düşünmeye başladım.

Hikari:Asahina?

Aisha:Yani o da güzel ama... Aklımda daha iyisi var!

Hikari söylemem için bana merakla baktı...

Aisha:Kuina. Sana çok yakışır!

Beğenmişe benziyordu...

Aisha:Kabul et beğendin.

Dedim ve gülümsedim.

Gülümsememe karşılık verince elime allık alıp ona yaklaştım.

Tam değdirdiğim an kapı sertçe açıldı ve irkildim.

Hızlıca elimdeki allığı arkama sakladım, ama neye yarardı?

Sehpada bir sürü makyaj malzemesi vardı...

Babam hızlıca yanımıza gelip önce önümüzdeki sehpayı devirdi sonra da beni kenara sertçe ittirdi.

Aisha:Baba... Baba dur! Açıklayabilirim!

Baba:SUS!

Ve Kuina'yı da sertçe ittirdiğinde hızlıca odadan çıkıp annemi aramaya başladım.

***

Aisha:Morarmış... Ama bir şey olmaz! Buz tutarsak hemen geçer, endişelenme. Hem... Bir kaç morarıktan ne olur? Takma kafana.

Kuina:Ben... Artık kaldıramıyorum.

Aisha:Elimizden şuanlık gelen bir şey yok... Üzgünüm.

Kuina:Var aslında...

Aisha:Ha?

Kuina:Yok, kafam karıştı. Ne olabilir ki? Boşver... Ben uyumaya gidiyorum.

Ona sıkıca sarıldım ve son kez...

Aisha:İyi geceler, Kuina...

Dedim.

Bana gülümsedi ve odamdan çıktı.

***

Sabah annemin bana seslenmesiyle zor da olsa uyandım.

Anne:Seninle konuşmalıyız...

Olumlu anlamda kafamı salladım yattığım yerden doğrulurken...

Aisha:Anne..? Solgun duruyorsun. Babam dün olanlarla ilgili sana laf mı etti?

Dedim.

Anne:Onu boşver. Daha önemli bu...

Anneme konuşması için dümdüz baktım.

Anne:Abin... O daha demi-

Aisha:Anne sus.

Anne:O daha demin evden ayrıldı. Engel olamadım her ne kadar denesemde...

Ve titrek bir nefes verdi.

Hayal kırıklığıyla öylece yeri seyretmeye başladım.


Şimdilik bu kadardı... Okunulacağını sanmıyorum, sonuçta o kadar kitap yazdım. Eğlencesine yani. Her neyse umarım okuyanlar beğenir. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...

𝐁𝐀𝐂𝐊 𝐓𝐎 𝐁𝐋𝐀𝐂𝐊 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin