Gösterişli küçük beyaz bir masaya oturduk.Mira bir fincan alıp çay doldurmaya başladığında konuştum...
Aisha:Çayı siktir et, şu kroketi bitirelim artık!
Ve acıyla titrek bir nefes verdim.
Mira:Ama çay saati bir gelenektir. Bu uygun bir kroket görgü kuralıdır. Şimdi, lütfen kendinize yardım edin.
Dedi bana doldurduğu fincanı itelerken.
Fincanı Mira'ya geri iteledim ve arkama yaslanıp karnımı tutmaya başladım...
Aisha:Şu yarıktan o çay geri fışkırmasın, ziyan olur.
Sırıtırken kendine de bir fincan doldurdu ve bir yudum aldı.
Aisha:Bu oyunu Arisu bitirdiğinde... Normal yaşantımıza geri dönecek miyiz?
Mira çayını geri masaya bıraktı ve konuştu...
Mira:Oyunun sonunda öğreneceksin.
Usagi bize doğru eğilip konuştu...
Usagi:Onunla konuşmayın. Ona hiç aldırış etmeyin. Hatırlasanıza... Sadece bitirmemiz gerekiyor.
Mira:Neden bu kadar çok bilmek istiyorsunuz?
Arisu:En iyi arkadaşlarım öldü. Gerçeği asla öğrenemediler. Bu yüzden benim öğrenmem gerekiyor. Bunu onların iyiliği için yapıyorum. Bu yüzden bu kadar ileri gittim.
Ve aklıma Asahina geldi...
Belki de bayılmasaydım şuan Asahina yanımda oturmuş yumruklarını sıkıyor olabilirdi...
Sandalyeme biraz daha yaslandım.
Mira:Bilmek istiyorsunuz... Ama aynı zamanda kendi Dünya'nıza da dönmek istiyorsunuz.
Arisu:Geri dönebilir miyiz?
Diye sordu büyük bir merakla.
Ve Mira buna güldü...
Mira:Ah... Korkarım bunu sana söyleyemem.
Kıkırdadı...
Mira:Bütün bildiğin gibi, bu senin orjinal Dünya'nın kalıntıları olabilir.
Aisha:Bak öyle diyorsun... Ama eminim sen de hiçbir şey bilmiyorsundur.
Bildiğini tabii biliyordum, sadece söylesin diye işte...
Mira aşağı baktı ve konuştu...
Mira:Evet, biliyorum.
Sert tonda konuşmasına karşılık ters bir bakış attım...
Mira:Hmm... Sanırım başka seçeneğim yok.
Ve kıkırdadı...
Mira:Bilmeyi bu kadar çok istiyorsanız size her şeyi anlatacağım. Nerede olduğumuzla ilgili tüm gerçeği. Ancak başladığımda geri dönüş yok. Cevabı bilmen gerektiğini unutma. Bunu siz istediniz.
Ve Mira derin bir nefes verdi...
Mira:Söyleyin bana, geleceğin nasıl olacağını düşündünüz mü ya da hayal ettiniz mi?
Usagi:Gelecek?
Mira:Evet... Nanoteknoloji ve yenilenebilir enerji, pluripotent hücreler, sanal gerçeklik?
Ah, bu ciddi mi..?
Mira:Çağınızın bilim ve teknolojisi umut ve potansiyel dağlarıyla doludur. Belki de kutlama yapmalısın, çünkü bunların hepsi gerçek oldu.
Ve karnımı tutmaya devam ederken homurdandım...
Mira:Üstelik teknoloji hızla ilerledi ve ilerlemeye devam etti. 30 yıl içinde gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri büyüdü ve yaşam standartlarındaki eşitsizlik sonunda ortadan kalktı. Elli yıl sonra gen manipülasyonu insan ömrünü uzattı.
Arisu:Bir saniye... Ne diyorsun?
Mira cevap olarak kıkırdayıp konuşmaya devam etti...
Mira:Ne diyorsun? Ben sadece bilgi veriyorum. Sana 1000 yıllık insanlık tarihini anlatıyorum.
Aisha:Bu bilgi nereden, ha?
Dedim büyük bir alayla.
Mira konuşmaya devam etti...
Mira:İnsanlık daha ileri bilgiler edindikten sonra her alanda yeni keşifler yapmakta ısrar etti. Yani kısacası içinde bulunduğumuz yıldan yaklaşık 10 yıl sonra sanal gerçeklik ve avatarlar insanların hayatlarının her alanını ele geçirmeye başlıyor. 50 yıl sonra bunama, kanser ve daha birçok hastalığın tedavisi genetikte mümkün hâle geliyor. 100 yıldan sonra çevre ve hava kontrol teknolojileri sayesinde doğal afetler ortadan kalkıyor. 20 yıl sonra beynin mekanizması inceleniyor.
Aisha:Ciddiye almalı mıyız..?
Ve ikisi de kafası karışmış bir şekilde bana baktı...
Mira:Anılar ve düşünceler nakledilebiliyor. 300'den sonra insanlık nihayet doğal ölümü fethediyor ve ömrünü 300 yıla çıkarıyor. 300 yıl 400'den sonra, mükemmel bir fizik anlayışı sayesinde, insanlık tüm nedensellik yasalarını çözüyor. Tesadüf ve oran artık yok oluyor. 500'den sonra düzensiz bir olay yok.
Aisha:Siktir oradan be!
Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐀𝐂𝐊 𝐓𝐎 𝐁𝐋𝐀𝐂𝐊 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟
FanfictionUmarım beğenirsiniz, şimdiden iyi okumalar dilerim...