Eve girdik ve ben telefonumu aldım Asahina'da son kez suyunu içince evden çıktık.Kasklarımızı taktık ve motora oturduk.
Asahina:Sıçtık...
Aisha:Ha?
Diye sorgularken kaskımı çıkarttım ve Asahina'da çıkarttı.
Asahina:Bu siktiğimin motoru neden şimdi çalışmıyor!?
Aisha:Dur... Toplu taşıma kullanalım. Zaman kaybetmeye ne gerek var?
Asahina:Yetişemeyebiliriz.
Aisha:En azından gidebilme ihtimalimiz olur böylece.
Dedim ve ayaklandım.
Asahina'da ayaklandı ve söylenerek ilerlemeye başladı...
Aisha:Hayır...
Asahina gelmediğimi fark ettiğinde durdu ve dönüp bana baktı.
Asahina:Gelsene, geç kalacağız!
Aisha:Bir şeyler ters gidiyor.
Ve Asahina yanıma gelip etrafımıza bakınmaya başladı...
Asahina:Daha demin burada bir sürü kişi vardı, nereye gittiler bir anda?
Saate bakmak için telefonumu çıkarttım...
Aisha:Telefonuma ne oluyor!?
Asahina:Hayat bize kıçıyla gülüyor bugün!
Aisha:Şşt. Sesi duydun mu?
Asahina odaklanmaya çalıştı...
Ve bir anda cızırtı sesi kesildiğinde sol arkamızda kalan ekran ışık saçmaya başladı.
Aisha:Ne sikim dönüyor bugün..?
Diye fısıldadım kendi kendime ve beraber ekranın önüne geçtik.
Asahina:Oyun mu?
Aisha:Birisi şaka mı yapıyor diyeceğim de kim bize neden şaka yapsın?
Asahina:Okları takip etsek mi..?
Aisha:Ne olduğunu başka bir şekilde öğrenemiyoruz. Gitmek en iyi seçenek... Yani en azından ben öyle düşünüyorum.
***
Oyun alanı denilen yere geldiğimizde önümüzde ufak bir masa ve üstünde telefonlar vardı.
Kişi başı bir taneymiş... Sanki fazlasını alıp ne yapacağım, bir yerlerime mi..?
Asahina ile telefonları aldığımızda kenara geçtik ve duvara yaslandık.
Aisha:Buraya gelene kadar kimseyi görememiştik... İlginç.
Yüz taraması yapıldıktan sonra telefonlar beyaz ekran verdi ve bir ses...
Yere telefon fırlatılmıştı...
Tahmin edin kim fırlattı?
Bizim aptal Asahina.
Hâline bakıp ufak bir kahkaha atarken telefonu yerden alıp Asahina'ya uzattım.
Herkes bize garipsercesine bakarken incelemeye başladım...
Bu sarı kafa bir yerden tanıdık geliyordu sanki...
İki saniyelik de olsa kulaklığını çıkarıp sesin kaynağına bakarken göz göze gelmiştik.
Aisha:Asahina çaktırmadan şuraya bak.
Dedim fısıldayarak gözümle sağımızda kalan sarı kafayı gösterirken.
Asahina:Bu bizim doktor değil mi..?
Aisha:Başkası olduğunu sanmıyorum.
Ve oyunla ilgili bilgi veren birkaç anons sesi duyuldu...
"OYUN:ELİM SENDE."
"SÜRE:20 DAKİKA."
"OYUNU KAZANMAK İÇİN EBEDEN KAÇMANIZ VE GÜVENLİ ODAYI BULUP BOMBALARI VERİLEN SÜREDE DURDURMANIZ GEREKMEKTEDİR."
Asahina'yla birbirimize aynı anda ters bakışlar attık.
"OYUN BAŞLAMIŞTIR."
Aisha:Ne yapalım..? Buraya geldik artık. Hadi oynayalım.
Asahina:Kafayı mı yedin? Yarışma varken bu aptal oyuna katılamayız.
Aisha:Kayıtlar kapandı duyurusunu duymadın sanırım? Ayrıca burası dışında ortalıkta kimse yokken ve hiç bir şey çalışmıyorken ne düşünüyorsun? Yarışmaya şimdi gitmeye kalkışsak geç kalırıs zaten...
Asahina:Kahretsin...
Asansöre bindiğimizde sondan bir önceki kata bastım.
Aisha:En üst katta ne olacağı belli olmaz. Daha iyi ve güvenli bir gözlem için sondan bir önceki kat...
Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐀𝐂𝐊 𝐓𝐎 𝐁𝐋𝐀𝐂𝐊 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟
FanfictionUmarım beğenirsiniz, şimdiden iyi okumalar dilerim...