58

54 11 27
                                    


Mira:İnsanlık, temelde ölümsüz hâle geliyor, tüm Dünya'sını mükemmel bir şekilde kontrol edebiliyor.

Ve açıkladıktan sonra nefes nefese kaldı.

Devam etti...

Mira:Takip eden 500 yılda, insanlar dopaminle beslendikçe sonsuza kadar yaşayabiliyorlar. 1000 yıl sonraki Dünya bu.

Ve gülümsedi.

Mira'nın arkasına baktığımda çalıların arasında saklanan bir kamera gördüm...

Mira:Şu anda bu oyunu sanal bir gerçeklik içinde oynuyorsunuz. O kadar derine dalmışsın ki unutmuşsun. Bu özel uyarım, bin yıl sonraki en popüler sanal gerçeklik paketidir. Az ya da çok sonsuz yaşama ulaşıldıktan sonra, insanlar yaşama güdülerini kaybetmeye başladılar. Yine de bin yıl önceki zaman dilimine aşıktık.

Ve aniden ciddileşti...

Mira:İnsanların ölümden ve Dünya'nın sonundan korktuğu bir dönem. Bizi büyülemeye devam etti. Ah, ve... Bu sistemin yöneticisi benim.

Ama sonra bir kahkaha patlattı.

Mira:Sadece şaka yapıyorum. Dediklerimin tek bir kelimesi bile doğru değildi.

Usagi:Ha?

Mira kıkırdamaya devam etti.

Kıkırdayıp ayağa kalktım.

Aisha:Komik günündesin Mira... Eh tabii, ilk oyun heyecan yapmış olmalı. Ondan dolayı heyecandandır diye pek takmayacağım... Şimdi bize gerçeği söyle!

Ve gülümseyip baş parmağımla fincanı ittirdiğim gibi yere düşürdüm.

Gülümsemeye devam edip hiç bir şey yokmuş gibi yerime oturdum.

***

Mira:Oyuncular uzaylılar tarafından bu oyunları oynamaya zorlandıkları için insan olduklarına inanıyorlar. Ama aslında onlar... Ve siz yapay hafıza koleksiyonuma sahip androidlerden başka bir şey değilsiniz.

Derin bir nefes verdim ve konuştum...

Aisha:Artık doğru olanı söyle, oyun yöneticilerinden biri olduğunu artık pek sanmıyorum. Daha çok... Asıl oyun sahibini öldürüp yerine geçmiş gibisin, ha?

Mira gülmeye başladı...

Mira:Hayır, sadece şaka.

Ve kıkırdamaya devam etti...

Usagi:Bir seti daha bitirmemiz gerekiyor. Onun ne dediğini dinlemeyin.

Dedi Usagi sert bir tonda Arisu ve bana bakarken.

Arisu:Asıl cevabı bilmiyorsun bile, değil mi?

Mira'nın gülümsemesi yavaş yavaş solmaya başlarken konuştu...

Mira:Haklı olabilirsin. Gerçeği öğrenmeyi bu kadar çok mu istiyorsun? Ölen arkadaşlarının iyiliği için mi gerçeği istiyorsun?

Usagi nefesini tuttu ve Arisu'ya baktı.

Mira:Ah, seni zavallı, zavallı şey. Yüzünün her yerinde yazılı. Senin için çok önemliydiler, değil mi? Bilmelisin mi, o oyunu senin için yapan benim.

Dedi Arisu'ya bakarken...

Mira:Kupa yedilisini tasarladım çünkü siz üçünüz çok yakındınız.

Ve gülümsedi.

Sonra Arisu bir anda kontrolümü kaybetti...

Sırtına dayadığı tüfeği hızlıca çıkartıp Mira'ya doğrulttu.

Alayla kıkırdadım...

Mira:Her şey yolunda.

***

Arisu:Tüm umudumuzu kaybetmemizi istiyorsun.

Mira'nın yüzünde bir sırıtma oluşmaya başladı.

Mira:Bana bir şey söyle. Oyunları oynarken Dünya'nın geri kalanıyla gerçekten ilgilendin mi? Dünya'nın nasıl çalıştığını veya amacının ne olduğunu düşündün mü? Kendi amaçların... Yoksa ilgini mi kaybettin? Ha? Önemli olmadığını kabul etmeye mi başladın?

Dedi ve nefesi kesildi.

Aisha:Cevabın önemi yok... Bence sen de bunu çok iyi biliyorsun.

Usagi:Onu dinlemeyin...

Omuz silktiğimde Arisu konuştu...

Arisu:Cevabı bilmek istiyorum.

Usagi:Arisu!

Mira:Gerçekten emin misin?

Diye Usagi'yi umursamadan sordu.

Ve Arisu'da kararlılıkla cevapladı...

Arisu:Evet.

Mira:Gerçeği kabul etmeye hazır gibisin. Öyle olsun öyleyse. Sorularından kaçmaktan vazgeçip sana ne bilmek istediğini anlatacağım. Büyük olandan başlayalım. Dünya, gözünün önündeki bu Dünya, hiçbiri gerçek değil.

Sorgulayıcı bir bakış attım...

Mira:Bu bir yanılsama.

Dedi bana bakarken.

Ters bir bakış attım...




Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...

𝐁𝐀𝐂𝐊 𝐓𝐎 𝐁𝐋𝐀𝐂𝐊 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin