Aisha:Yanılsamanızı sikeyim... Gidiyorum ben!Üçü de bana garipsercesine bakarken sandalyeme daha çok yaslanıp geriye doğru düşmeme sebep oldum.
Aisha:Burası emin olun daha rahat.
Ve huzurla gözlerimi kapadım.
Mira kıkırdadı.
Gözlerimi hafif aralayıp onlara baktım.
Mira masaya doğru eğildi ve konuşmaya başladı...
Mira:Arisu ve Aisha? Geldiğinden beri bir kez bile şüphe duymadın mı? Issız şehir ve bilim çok ilerlemiş mi? Gizemli oyunlar mı? İnsanlar mı yoksa uzaylılar mı?
Aisha:Kamera...
Dedim hafif doğrulurken.
Mira devam etti...
Mira:Hiç mantıklı değil mi? Tüm bunların arkasında onlar olsa bile neden bu oyunları yönetmeyi seçsinler? Elim sende, saklambaç, bunlar birer çocuk oyunları. Burada hayal gücünün ötesinde hiçbir şey mümkün değil.
Beynim basmıyordu artık, kafamı çok karıştırmıştı fazla konuşarak...
Mira:Haklı olmanıza şaşmamalı. Hep bu kadar uzun süre hayatta kalmanız gerekiyordu. Aslında çok basit. Bunların hepsi sizin zihninde olup bitiyor. Bunların hepsi sizin kafanızın içinde, görüyorsunuz.
Kıkırdadığında homurdandım...
Mira:Ancak 1,500 gram ağırlığındaki bir beyinde.
Arisu silahını indirmeye başladı ve düşürdü...
Sol eline bakmaya başladığında ben de baktım ve titrediğini fark ettim...
Usagi:Arisu... Onu dinleme. Eğer bu bir illizyonsa, bu benim gerçek olmadığım anlamına gelir. Senin icat ettiğin bir şey olamam! Dinle, yaşıyorum ve buradayım!
Mira:Tabii ki de öylesin.
Usagi'nin sinirlerini bozmuştu iyice...
Mira:Tamam, varsın. Elbette varsın. Ama başka bir yerdesin. Arisu'nun şu anda baktığı gerçek bu değil.
Hızlıca ayağa kalktım.
Eğer Mira'ya zarar versem tüm bunlar boşa gidecekti...
Sabredecektim.
Usagi:Ha?
Mira bana baktı ve daha sonra da Arisu'ya...
Mira:Arisu... O anda ne oldu? Hatırlıyor musun? Onları kaybettiğinde. Senin için çok değerli olan o dostlarını.
Hayır...
Kesinlikle manipüle etmeye çalışıyordu!
Sırf oyunu kazanmak için.
Birazdan atağa geçeceğine eminim.
Kenara çekilirken yüzümde kısa bir süre de olsun bir sırıtma oluştu...
***
Arisu'nun hıçkıra hıçkıra ağlama sesleri gelirken kapının kenarına dayanmış öylece anlamaya çalışıyordum tüm bu olanları...
Arisu:Benim hatamdı. Ve şimdi öldüler...
Mira:Şimdi hatırlamış gibisin.
Arisu'nun burnunu çekme sesi geldi...
Arisu:Onları öldüren benim. Benim hatam...
Mira:Bulmaya çalıştığın cevap, bu Dünya'yla ilgili değil. Neden var? Gerçekten aradığınız cevap, sizsiniz. Neden yaşadığını bilmek istiyorsun. Neden yaşadın?
Arisu'nun zayıf noktasını bulmuş işte...
Mira:Neden var olduğunu bilmek istiyorsun. Aşka aç büyüdün. Uzun zamandır bu cevabı arıyordun. Buraya gelmeden çok önce. Peki sen ne yaptın?
Aşka aç büyüdün...
Peki sen ne yaptın..?
Sinirle yumruğumu sıktım.
Dedikleri beynimde yankılanıyordu resmen!
Mira:Hayallerinde bu oyunları, kendin için yaptığın bu çocuksu oyunları tezahür ettirdin. Ve bu oyunlardan sağ çıktıkça, buranın gerçeklerini öğrenme arzusu geliştirdin. Bu da kendi hayatının anlam arayışınla örtüştü. Kafanın içinde iç içe geçtiler.
Ah, onu kandırmaya çalışırken bile ağzından oyun kelimesini kaçırıyor...
Zeki gibi davranmaya çalışan bir aptal sadece...
Hayır, zeki olduğu konular var.
Ama şuan o konu bu konu değil.
Ve Arisu'nun tekrardan burun çekme sesi gelince yüzümü buruşturdum...
Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐀𝐂𝐊 𝐓𝐎 𝐁𝐋𝐀𝐂𝐊 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟
FanfictionUmarım beğenirsiniz, şimdiden iyi okumalar dilerim...