Gözlerimi araladığımda boğuk sesler geliyordu...Sesler yavaş yavaş netleşirken yattığım yataktan doğruldum.
Chishiya ve Kuina'yı gördüğümde aklıma olanlar geldi...
Odayı inceledim...
Burası benim odam bile değildi!?
Beni fark ettiklerinde Kuina bana yaklaştı.
Ona ters bir bakış atıp kalktım.
Aisha:Peki amaç ne? Sıkıntılı mısınız siz?
Chishiya:Kuina açıklayacaktır, değil mi?
Dedi elleri cebinde masaya otururken.
Aisha:Burası benim odam bile değil... Ne planlıyorsunuz?
Kuina:Rahat ol, burası benim odam.
Aisha:Rahat mı olayım?
Dedim alayla.
Şahsen rahat olsam bu odayı onların başına yıkardım.
Kuina:Seninle konuşmak istiyorum Aisha, sadece biraz dinle.
Aisha:Bunu en başından normal bir şekilde söyleseydin kabul ederdim! Daha fazla uzatmak istemiyorum... Ne konuşacaksın?
Kuina:Nereden başlasam bilmiyorum... Direkt sorayım... Sana tanıdık geliyor muyum?
Küçümser bir bakış atıp kapıya yöneldiğimde Chishiya ağzında bir şeyler mırıldanıp önüme geçti.
Aisha:Seni yere sererim çocuk. Çık önümden.
Kuina:Ben... Seni bırakıp gittiğim için çok özür dilerim.
Kuina'ya döndüm.
Aisha:Özür diliyorsun, ha? Sen ciddi olamazsın Kuina. Evet, seni en başında tanıdım... Seninle muhattap olmak istemiyorum, seni affetsem bile... İçimdeki burukluğun gideceğini mi sanıyorsun?
Kuina ağzını araladı...
Aisha:Gitmeyecek aptal.
Ona yaklaşıp baş parmağımı omzuna değdirdim.
Aisha:Senin acını bana bine katlayıp çektirtti babam. Senden hiç ümidimi kesmemiştim aslında... Sadece o ana kadar yani...
*FLASHBACK*
Onların dikkati hazır dağılmışken bunu fırsat bilecektim.
Hızlıca koştum ve kapıya yöneldim fakat önüme siyah uzun saçlı olan adam çıktı...
Aisha:Bırakın gideyim...
Gri saçlı:Mantıklı bir sebebin var mı?
Dedi alay edercesine.
Kafamı eğdim...
Aisha:Siz hem benden yaşça büyüksünüz hem de çok kişisiniz.
Gri saçlı:Baban sana böyle mi öğretti?
Sessiz kaldım.
Ve adam saçımdan tutup beni duvara çarptı.
Acıyla inleyip yere çömeldim...
Diğer üçü bizi arkada durmuş keyiflice izliyordu.
Adam gelip bana tekme attı...
Bir kez daha.
Bir kez daha.
Ve bir kez daha...
Acıyla yerde yatmaya başladım.
Gri saçlı:Bu kadar mıydı ha!?
Siyah uzun saçlı:Bunun işi bitti, haber verelim de alsın babası bunu.
Gri saçlı:Biz yokken bir yere kaçma... Gerçi kaçacak durumda bile değilsin!
Dedi ve kahkaha atıp çıktı...
Babam cidden nasıl beni bunların eline bırakmıştı?
Daha fazla zaman kaybedemezdim.
Ters dönüp olanlar yüzünden titreyen ellerimle kendimi zor da olsa kaldırdım.
Karnımı tuta tuta çıktım ve tüm gücümü toplayıp koşmaya başladım.
Adamın tekmeleri cidden çok sertti...
Arada yüzüme de tekme attığı için kaşım patlamıştı.
Koşarken karnımın acısına ne kadar daha çok acı eklense de durmadan koştum.
~~~
Kuina tahmin ettiğim kadarıyla bana sarılmak için yaklaştı...
Onu sertçe ittirdim.
Aisha:Ne abiliğini bildin ne de ablalığını!
Bu Kuina'ya ağır gelmişti...
Durmadım.
Aisha:Sırf sen beni de oradan kurtarmak için gelirsin diye uyumadığım geceler bile olmuştu... Ve sen beni bırakıp gittin! Nereden bileyim ben şimdi aklından ne türlü pislikler geçirdiğini!?
Kısa bir süre dolu gözlerle yere baktım ve süzülen yaşımı elimin tersiyle silip konuşmaya devam ettim...
Aisha:Biliyor musun..? Babamın bana senden çok yararı dokundu... Bana ne dedi biliyor musun? "Seni koruyabilecek bir abin yok, kendini korumayı öğren." En azından bana yararıma bir şey öğretti. Evet, o beni senin gibi korumadı ama... En azından kendimi korumamı öğretti!
Ve kapıya yöneldiğimde Chishiya eski yerine döndü...
Son kez Kuina'ya baktım ve kapıyı kapatıp odama ilerlemeye başladım kendimi tutamamış bir şekilde sessizce ağlarken.
Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐀𝐂𝐊 𝐓𝐎 𝐁𝐋𝐀𝐂𝐊 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟
FanfictionUmarım beğenirsiniz, şimdiden iyi okumalar dilerim...