5.Bölüm: Kabuslar tesadüften mi ibaret?

102 10 33
                                    

"...He's never gonna make it..."

♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧

James Sirius Potter tatilin sonuna kadar cezalıydı.

Gerekçeleri malumdu; Albus'a düşüncesizce şeyler söylemek, büyükanne Molly'i üzmek, Rose'u "hain" planlarına dahil etmek, Slytherin'e hakaretler savurmak ve rezillik çıkarmak.

Lily-Luna Potter, özetle başkalarının işlerine burnunu sokmamasını konu alan güzel bir fırça yedi, suçluluk akıtan yüz ifadesiyle hatasını kabul ettikten sonra pjamalarını giydi ve uyumaya gitti.

Rosaline Granger-Weasley, Kovuk'tan evlerine ulaştıkları andan itibaren annesiyle tartışmaktaydı.
Hermione hayal kırıklığına uğradığını belli edercesine çattığı biçimli kaşlarıyla ailesine güzel bir bakanlık konuşması sergiliyordu, Albus'un Slytherin'e seçilmesinin gayet doğal olduğunu ve Slytherin'in süs olsun diye varolmadığını içeren detaylı konuşması sona erdiğinde Ronald Weasley uyukluyordu. Hugo etkilenmiş görünerek alkışlamayı uygun buldu, Rose ise huysuzca Albus'un kendisinden dönem boyu kaçtığını anlatmaya çabalıyordu.

Evet, Rose yalan söylemiyordu. Albus haftalarca herkesten kaçınmayı bir şekilde başarmış, onunla konuşmak isteyen James'i ve Rose'u görmezden gelmişti.

James sinirliydi, Rose afallamıştı. Olan işte buydu. Albus'la konuşmayı bile lütuf olarak görüyorlardı, dolayısıyla da Albus onları reddettiğinde gururlarına dokunmuştu.

En zor olanı tek başına atlattıktan ve yaklaşık iki haftayı tek başına geçirdikten sonra kimin ilgisinin muhattabı olduğunu tabii ki hiç umursamamıştı, zaten pişman falan da değildi.

Özetle Albus eve çoğundan önce varmıştı.

Kreacher'a seslenmiş, Grimmauld'a cisimlenmelerini emretmiş, tabiri caizse o lanet ortamdan kaçmıştı. Şimdiyse aile üyelerinin eve teşrif ettikleri gerçeğini yok sayıyordu.

-Kreacher nasıl teşekkür edebileceğini bilmiyor Efendi Albus, Kreacher o kadar minnettar ki... Kreacher ne yapsa bilemiyor.

-Kreacher sadece teşekkür edebilir, dedi Albus hafifçe. "Bu yeterli olur Kreacher."

-Kreacher çok minnettar, Kreacher çok sevindi Efendi Albus.

Albus gülmekle yetindi.

Kreacher'ın yüzünü yutan kocaman, yeşil çerçeveli güneş gözlüğünü alırkan aslında tek derdi eğlenceydi -tüm dönem hayatının içinden geçmişlerdi, eğlenmek onun da hakkıydı tamam mı- ama Kreacher'ın bu aptal hediyeye gerçekten sevindiğini gördüğü için berbat gecesi biraz olsun aydınlanmıştı.

Öne atıldı; dizlerinin üstüne çökerek Kreacher'ı hevesle, hızla kucakladı. Ev cininin nefesini kestiğini bilse de geri çekilmeyi reddetti.

-Kreacher?

-Efendi Albus?

-James'e göre tek sorun sence Slytherin olmam mı?

Kreacher büyük ihtimalle ne diyeceğini bilemediğinden yerinde huzursuzca kıpırdanmıştı biraz, sonra da bir elini pat pat sırtına vurdu. Albus bu hareketinin tesselliye benzer bir şey olduğunu tahmin etti.

-Kreacher galiba deliriyor Efendi Albus, diye hayıflandı endişeli bir ses tonuyla.

Albus, geri çekildiğinde hâlâ dizlerinin üstündeydi. Elleri yaratığın omuzlarından sarkıyordu.

-Niye öyle dedin?

-Efendi Albus hep Kreacher'ın geçmişte duyduğu şeyleri söylüyorlar. Efendi Albus nereden biliyorlar Kreacher bir türlü anlamıyor.

Outrunning Karma: The Pathetic Heir of SlytherinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin