Albus Severus Potter, olmaması gereken her şeydi.
Slytherindi; çataldil, ve de bir varis.
Sürekli her şeyi batıran çocuk, ailesini yok sayabilmek için kendini de yok sayan çocuk, bu Albus Potter'ın olduğu şeydi.
11 yaşındayken, puslu gri gözler taş...
Gec bölüm atiyorum diye sövmeyin lütfen alinirim bak 🥺
♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧
tw: intihar aftermath, intihara atif, klasik Malfoy problems, Harry Potter ve ana karakter kompleksi, argo küfür hakaret falan
tanri ne verdiyse iste
♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Set me free...
♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧
Delphini Riddle'ı Leydi yapan bir çok unsur vardı.
Sonuçta soyadı en güçlü satranç taşı imajı yaratsa da tüm oyunu vezir götürmüyordu, bilirsiniz.
Özellikle de insanları çoktan kaybedilmiş bir davaya katılmaya ikna etmeye çabalıyorsanız...
Kumar oynamayı çocukken öğrendi, oyun kurucu olmayı daha sonra ve poker yüzünü çok çok daha sonra.
Kalbi yoktu.
Duyguları yoktu.
Zaafları yoktu, korkulu rüyaları veya cennetten kopma hayalleri yoktu.
Kumarda yüzlerce kural vardır, ama aynı zamanda da hiç kural yoktur; oyun kurucuyu mahvetmek için gereken tek şey elinizi uzattığınızda kavrayabileceğiniz bir tomar acı bulabilmektir.
Tahmin edildiği üzere; Delphini'de bu bile yoktu. Delphini boştu, bedeni de boştu, zihni de, ruhu da.
Aile kavramını sevgiyle değil bilinciyle anıyordu, Albus'u sevmiyordu.
Nitekim, sevginin insana neler yaptığını biliyordu. Doğuştan stratejik bir deha olan Albus'un aptal gibi tuzağına düşmesinin sebebi sevgilisine duyduğu aşktı.
Scorpius'un, varisi olmak için doğduğu soyadı inatçı bir çocuk edasıyla terk etmesinin sebebi aşktı.
Delphini ne yaptığını biliyordu, hangi kartı oynadığını biliyordu; Harry Potter'ı küçümsediği için başına bunların geldiğini biliyordu.
Yıllardır çektirdikleri yüzünden oğlunu tek hamlede parçalar sanmıştı ama karşısındaki adam sabırlıydı.
Kumar oynayan sadece Delphini değildi ve Dumbledore'un yetiştirdiği kimseyi hafife almamak gerekiyordu.
Dumbledore tam bir manipülatördü, Harry Potter farkında değildi ama kendisi de öyleydi ve Albus da aynı ona benziyordu, zaten en başında seçtiği kişinin James Sirius olmamasında rol oynayan bir diğer şey bu benzerlikti.
