Albus Severus Potter, olmaması gereken her şeydi.
Slytherindi; çataldil, ve de bir varis.
Sürekli her şeyi batıran çocuk, ailesini yok sayabilmek için kendini de yok sayan çocuk, bu Albus Potter'ın olduğu şeydi.
11 yaşındayken, puslu gri gözler taş...
tw: hafif alevli sahneler yazmayi denedim ve beceremedim T-T yani smuta benzemeyen smut, keraunophobia
ha bir de intihar girisimi
♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧
keraunophobia. abnormal fear of thunder
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧
...
-Sen kötü bir yalancısın, Potter. Bunu biliyor muydun?
Albus, anadilinden başka konuşabildiği her dili unutacak kadar fazla içmiş olan ve Fransızca gevelemeye devam eden Scorpius'a hafifçe sırıtarak yürümeye devam etti.
-Sana ne zaman yalan söyledim?
-Hep, neyse ki ben anlayabiliyorum.
-Hımm...
Merdivenlerde hararetle öpüşen bir çiftin arasından sıyrılıp yurtlara doğru ilerlerken Scorpius'un ayakları birbirine dolanıyordu. Midesinde yanan kıvılcımı tutmayı bırakması için gereken tek şey gerçekleşip nihayet bir şekilde odalarına girebildiklerinde esmer çocuğu boynuna sardığı kollarından destek alarak sertçe kendine doğru çekti. Kısmen gecikmiş öpücük karanlık odada ıslak bir melodiyle yankılandı.
Soğuk eller baldırlarına indi, bedeni saniyelik farkla havalanırken daha ne olduğunu anlayamadan Albus'un yatağına sırt üstü savrulmuştu.
-Yavaş, diye inledi dudaklarındaki baskıya hitaben; gömleğinin düğmeleri sözsüz bir büyüyle çözülürken o çok değerli kanını dansla havalandıran melezi, kan haini Potter'ların küstah, kural tanımaz oğlunu hemen şimdi, aptalca sevişirlerken hemen şimdi büyükbabasına göstermek istedi.
Albus ağzının içine akıl sağlığını tehdit eden yumuşak bir gülüş bıraktı.
-Bunun için fazla sarhoşum ve sen beni deli ettin.
Sözlerini keskinleştiren öpücükler itiraza yer bırakmayacak kadar aceleciydi. Beklemeden çözdüğü kemerin metalik sesiyle boğazından kirli, kısık bir tepki yükseldi.
Elleri asi buklelerine dolandı, çekişinin acımasız olduğundan emindi.
-Yaramazlık yapıp beni üzdün aptal sarışın...
-Piç kurusu, Albus saçlarındaki ellerini sinsi bir tavırla bileklerinden kavrarken Scorpius gelecek olanı anlayarak çaresizce homurdandı.
-Şişşt, saatlerdir hevesle kıvranan birine göre fazla terbiyesiz konuşuyorsun değil mi? Bacakların nasıl kasılıyordu görmedim mi sandın bebeğim, kim bilir neler hayal ediyordun...
-Kim kıvranıyo-
Lafını bitirmeye fırsat olmadan yakalan bilekleri başının üstünde kavuşturuldu, boynundan kabaca çekiştirilen kravat kollarını yatak başlığına kafeslerken tuttuğu nefesi bıraktı. Karşı çıkarsa ona istediğini asla vermeyeceğini bildiği için itiraz etmedi.
