Bu şarkının sözlerine anlamlar yükleyebiliyorsanız üzgünüm, hayatiniz sikilmis demek ki...
Yalniz degilsiniz 🐛
♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎
tw: kişinin benliğine duyduğu nefret, alkol, cinsel içerik falan filan
♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎
"...I always want you when I'm finally fine..."
♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎♧♣︎
-Serseri velet...
Scorpius tepki vermedi.
Ne bekliyordu zaten, kucaklaşma? Güzel sözler?
Özlem?
Ölüden beter durumdaydı.
-Düştüğün hale bak, ailemize utanç getirdin. Arkandan neler neler diyorlar biliyor musun? Kimlerin sofralarına mezesin haberin bile yok. Paskalya Yortusu'nda sarhoş sarhoş Maxim'e de rastalamışsın. Bir ton laf etti...
Hiç ses vermeyen, oturduğu yerde sahneyi izleyen Narcissa torunun azar yeme faslını beklerken Draco'nun yokluğunu düşünüyordu; konuşmayı çıkmaza sokmaktan başka bir işe yaramayan gerginlikle ürperdi, deri koltukta kıpırdandı.
Oğlunun duyar duymaz geleceğini bilse de özel görevdeydi.Tam tamına iki yıl.
Belki daha bile fazla. Torununu kibirli tavrından ayılmış görmek hayatındaki önemli bir noktayı, değişimi kaçırdığını işaret ediyordu.
Lucius'a diklenmesi gerekirdi, avazı çıktığı kadar bağırması, Albus için her şeyi yapacağını söylemesi gerekirdi.
Ve yapardı da; sonuçta Black kanı, aşk için deliren insanların aptal cesaretiyle öylesine kararmıştı ki...
Bunu bir tek Salazar biliyor değildi.Sirius'ın aptal sırıtışının izlerini görür gibi olunca yeniden Scorpius'a baktı.
Ailesinden nefret ettiğini, sosyetenin çürümüş kurallarından bunaldığı, istediği zaman istediği gibi giyineceğini ve istediği zaman istediği kişiyle yatacağını söylemesi gereken torunu suskundu.
Sadece solgun, ve suskun...
Çok zayıf...
Ezelden beri annesinin ince, kırılgan yapısına, herkesin deyimiyle "çatlak" mizacına sahip, uçuk kaçık, yorgun bedeninin kaldıramayacağı kadar deli doluydu, Scorpius belki içten içe ölmemiş tek Malfoy'du.
Kahkaha attığında ateşin toksisiteyle çürüyüp bozulmadığını da bilirdiniz.
Hepi topu iki yıl...
Şimdi vahşi ruhu Astoria'nin cesedine sıkışıp kalmış gibi görünüyordu.
O kadar sert tepki vermemeleri gerekirdi; aptaldı. 19 yaşındaydı, 19 yaşındaydı ve sırılsıklam aşıktı.
Ateşi bastırılan öz açığa çıkıyordu, ah... Yanakları nasıl da parıldıyordu, bakışları geceleri nasıl da gizleyebildiğini sandığı arzudan dolayı sürekli bilinmez anılara kayıyordu...
Kimlere kayıyordu...
Çok aşıktı; Narcissa torununun gülüşünün sarhoşluğunu, bedeninin çiğ doymuşluğunu, yeni yeni tattığı hazzı, kendileri gibi bir klana yakışmayacak derecede gevşek örgülü bol kazağını ve boynunu süsleyen hafif morlukları hatırlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Outrunning Karma: The Pathetic Heir of Slytherin
Fiksi PenggemarAlbus Severus Potter, olmaması gereken her şeydi. Slytherindi; çataldil, ve de bir varis. Sürekli her şeyi batıran çocuk, ailesini yok sayabilmek için kendini de yok sayan çocuk, bu Albus Potter'ın olduğu şeydi. 11 yaşındayken, puslu gri gözler taş...