0.5

2.1K 196 70
                                        

Neresi benim yerim bilmiyorum. Nerede durmalıyım, nereye gitmeliyim, bilmiyorum. Sanki herkesin bir yeri varmış, herkes sığmış şu dünyaya da bir ben ait olduğum yerimi bulamadım, bir ben sığamamışım dünyaya.

Ben anlayamıyordum, bir anda Oğuzhan'ın hayatıma girip beni bu kadar etkilemesini anlayamıyordum.

Onu teselli etmiştim, benim yaralarım için ağlayan adamı ben teselli etmiştim.

Bana zorla çiğköfte ısmarlarken kendinden bahsetmişti. Üvey babasıyla çok fazla anlaşamadığı için öz babasıyla yaşıyormuş fakat o da iş gereği yurt dışında olduğu için genelde hep tekmiş. Bazı zamanlar çalışıyormuş bazen de kardeşi için annesinde kalıyormuş ama bunun için üzülmediğini söylemişti böyle daha rahatmış.

Çıkışta da Tuğra çantalarımızı getirmişti ve abimin iş yerine kadar o da eşlik etmişti bize. Açıkçası o da iyi biri gibiydi neden onlarla takılıyordu pek anlayamamıştım.

"Burası abimin çalıştığı yer bir şeyler içer miyiz?" Tuğra kafeyi incelerken Oğuzhan taşıdığı çantamı bana uzattı.

"Başka zaman Defneyi okuldan alacağım bende kalacak bugün." 

Ben onu onaylarken abim beni görmüş olacak ki kapıya çıkmıştı Tuğrayla da vedalaşıp abimin yanına gittiğimde beni kolunun altına alıp kafeye girdik.

"Kimdi bakalım onlar sonunda abilik taslaya bileceğim." 

"Arkadaşlarım abi." biri ne kadar arkadaşım olabilirse.

Abim saçlarımı karıştırıp oturmam için sandalyeyi çekti.

"Büyüdün de arkadaş mı yaptın birde erkek!" sitem eden haine gülüp onu cevapsız bıraktığımda karşıma oturdu. "Sorun yok değil mi?" 

"Maalesef var." Gördüğüm şiddet hariç diğerlerini anlatırken abimin çenesi gerilmeye başlamıştı bile.

"Biraz daha dayan abim polis takipte biliyorsun içeri atmıyorlar sanki sana yaptıkları yeterli bir sebep değilmiş gibi almıyorlar içeri, böyle ülkenin adaletini sikiyim." 

"Sorun yok abi dayanırım ama eve gidemem yoksa"

"Asla izin vermeyeceksin sana dokunmasına gebertirim onu bu bir daha olmayacak."

Aklıma gelenlerle ellerimin titremeye başlamasıyla masanın altına gizledim.

1 Yıl önce*

Sınavdan çıkıp eve geçtiğimde koltukta oturmuş bana bakan adam ile yutkunurken elindeki bira şişesini üstüme doğru fırlatmasıyla kafamı ellerimin arasına alıp arkamda ki duvarda parçalanan şişeyle korku ile çığlık atmıştım.

Bu sefer beni öldürecekti .

"BEN SANA O OKULA GİDİLMEYECEK DEMEDİM Mİ! DEMEDİM Mİ LAN!!" boğazımdan tutup bedenimi duvara yaslamasıyla bir şeylerin sırtıma battığını hissetmiştim. "Şimdi bunun sonuçlarına katlanacaksın." Gözlerimden yaşlar boşalırken dudaklarını boynumda hissetmemle çığlık atıp tepinsem de boğazımı daha fazla sıkmasıyla nefessiz kalmıştım.

Ölmek istiyordum, her şeye katlanırdım ama buna...

"Rahat dur yoksa daha fazla canını yakarım." Dudaklarını çenemde hissetmemle sıkılan boğazıma rağmen çığlık atmıştım.

Canım acıyordu.


Şimdi ki zaman...

Ben buna bile katlanmıştım biraz daha beklemek benim için sorun olmazdı.

SADACE BENİ SEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin