0.6

1.9K 182 41
                                        

Merhabalar, nasılsınız?

Kitabımıza olan ilginiz beni çok mutlu ediyor ve sürekli bölüm atmak istiyorum fakat bu pekte mümkün değil, biliyorum bölümler kısa ama sık sık bölüm atıyorum size yetiştirmek için sonuç bu kadar oluyor.

Birkaç kişi olayların çok hızlı gittiğini söylüyor bu konu hakkında fikirleriniz benim için çok önemli.

Tüm yorumlarınızı özenle okuyup cevap vermeye çalışıyorum hepinize çok teşekkür ederim.

Umarım bölümü beğenir ve keyifle okursunuz.

.

.

.

.

Onunlayken mutluydum ama korkuyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Onunlayken mutluydum ama korkuyordum. Ben ne zaman gülsem, mutlu olsam akşamına dövülmüştüm, hakaretlere maruz kalmıştım.

"Yaprak ben bunu bozdum sanırım." Mutfaktan bağıran Oğuzhan'a güldüm odadan çıkıp yanına giderken kapıyı kapatan abimi gördüm. 

"Hoş geldin abi." 

"Hoş buldum güzelim o hâlâ evde mi?" suratını ciddi hale sokmaya çalışıp sorduğu soruyla dudağımı dişleyip kafamı salladım beni kolunun altına alıp içeri girdiğimizde tüm dikkatini elinde ki mutfak robotuna vermiş çalıştırmaya çalışan Oğuzhan'a baktık.

Abim boğazını temizlediğinde kafasını bize çevirmesiyle iki, üç saniye bakıştık elindekileri bırakıp hızla üstünü falan düzelttiğinde kahkaha atmamak için zor tutuyordum kendimi.

"Hoş geldiniz ben Oğuzhan, aslında ben geldim ama olsun." Abimde gülmemek için kendini zor tutarken elini uzattı.

"Sende hoş geldin,  Talha bende." Oğuzhan'ı süzdüğünde kaşları havalandı sonra bana döndü. "Bir de benim pijamalarımı mı verdin!" İsyan eden sesiyle güldüm.

"Kıskanç mısın sanki biraz?"

"Tabi ki sen eve atmana izin verdiğime şükret." Oğuzhan aklıma geldiğinde onun tezgaha yaslanmış ellerini de önünde birleştirmiş saf saf bize baktığını fark ettim. Abim üstünü değiştirmek için odasına giderken Oğuzhan'a yaklaştım.

 "Neden söylemiyorsun geldiğini aptal gibi davrandım kesin sevmeyecek beni." Hasta ve dağınık haliyle o kadar tatlı gözüküyordu ki.

"Çok tatlısın." Ani itirafımla anında susarken sadece bana bakıyordu.

"Şuan seni ısırmak istiyorum." Şaşkınlıkla gözlerimi açarken o iç geçirip raftan aldığı tabakları sofraya götürdü .

Sakin ol... Sakin ol 

"Neler yaptın bakalım o küçük ellerinle?" Abimin dalga geçmesini umursamadan menüyü ona anlattım.

"Mercimek çorbası Oğuzhan çok seviyormuş ve birde senin sevdiğin gibi köfte patates." Tüm bunları yaparken Oğuzhan ile çok eğlenmiştik o yemek konusunda çok yetenekli değildi fakat güzel yaptığı yemeklerde varmış. Ben yemekleri ısıtırken ikisi de sofrayı kuruyorlardı tabi abim Oğuzhan'a kötü kötü bakarken bakışları çarpışınca Oğuzhan zorla gülümsüyordu.

SADACE BENİ SEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin