Bir ağustos günü

15 1 0
                                    

Sıcak kumlara uzanmış bedenimi gittikçe yaklaşan adım seslerinin geldiği yöne çevirdim. Güneşin yakıcı sıcağı gözlerimi acıtıyorken uzun süredir kıpırdatmadığım için uyuşan parmaklarımı gözlerimin üzerine getirdim. Gelen kişiyi görmeye çalışıyordum. Sonunda silüet tanıdık bir yüze dönüşüyorken bedenimi kıpırdattım. Bacaklarımı kırarak oturur bir hale geldim. Tenime yapışmış kumları ellerim ile silkelemeye çalıştım. Tanıdık beden yanıma oturuyorken hala üzerimi temizlmeye çalışıyordum.

"Çok sıcak değil mi?"

Öyleydi. Havanın burda ne zaman bu kadar bunaltıcı bir sıcak olmadığını hatırlamıyordum. Tek bildiğim o bu kasabadayken normalde olduğundan daha bunaltıcıydı.

"Alışığım"

Sesim hafif uykulu çıkıyordu, fark ediyor muydu emin değildim. Anında gevşemişti bedenim. Bakışlarımı sonunda üzerimdeki kumlardan çevirip yüzüne döndürdüm. İlerdeki denizi izleyişine bakıp gülümsedim hafifçe. Düşünüyordun yine gidecek olmamı. Geri gelicek miydim bilmiyordun. Asla açıklayamıyordum belki ama ne kadar uzağa gidersem gideyim kalbim sana mutlaka geri dönecekti.

in a room full of art i'd still stare at youWhere stories live. Discover now