Sonunda bulduğum siyah mumları dışarıya fırlatıyorken cam sertçe açıldı. Bakışlarım oraya döndüğü anda onunkiler benimkinden çekilmişti.
- Siktir sen niye çıplaksın?!
Yatağın yanında duran tşhirtü uzun olduğu için üzerime geçirdim. Bir yandan da arkadan giren Duman'a baktım.
- Hayatta kalmaya çalışıyorum giyinemedim aptal.
Duman benim yatağıma ilerleyip yerdeki pijamasını geçirirken homurdandı.
- Götüm dondu soğukta bu it nasıl tshirtle duruyor ya.
Tam o sırada kapı çok sert çarpıldı. Herkes sessizleşirken ben eğilip yerdeki mumları kapının oraya dizmeye başladım. Başımı kaldırıp sonunda bana dönen oğlana baktım.
- Zero ne bakıyorsun tuzu getir!
O sonunda kendine gelmiş sekilde çekmecesini açtı. Bir paket önüme getirip bırakınca eldivenden açamadığını fark ettim. Ben uzanacakken Duman aldı elimizden. Hızlıca açıyorken bianda durdurdu onu Zero. Dökmesini engellerken ne oldu diye ikimiz de ona baktık.
- Gitti.
Ben emin olamazken Duman kaşlarını çattı.
- Daha şimdi duyduk gitmiş olama-
Çok yüksek bir çığlık duyduk sonra. Gitmemişti başka odanın ordaydı. Duman direkt tuzu bırakıp üzerine kapşonunu geçirdi.
- Ben yardıma gideyim.
Söylediği üzerine ayağa fırladım.
- Saçmalama. Ne olduğunu bile bilmiyoruz.
Duman beni dinlemeden ayakkabılarını giyiyordu.
- Asıl sen saçmalama birine bir şey olduysa şuan tek şifacı benim burdaki.
Ben tam karşı çıkakken Zero boğuk bir tonda konuştu.
- Gitsin.
Kapının yanında çökmüş halde yüzünü bana doğru kaldırdı ve ikimizi de süzdü.
- Her ne ise bizi istiyordur diğerlerine bir şey olmaz. Sevgilinin burda durması işe yaramaz.
Son cümleyi sinir etmek için söylerken Duman umursamadan ana kapıya gitmek için camdan hızla çıktı. Dikkatli ol bile diyememiştim.
- Korkma bir şey olmaz birtanecik Duman'ına. En güçlüleri burdaki.
Bu tavrını normalde bu kadar uzatmazdı. Sesi de bir garipti açıkcası.
- Kes şunu arkadaşım biliyorsun.
Yavaşça ayağa kalktı oturduğu yerden. Üzerimi süzünce kollarımı önümde bağladım bilerek.
- Arkadaşla yapılacak bir tavrınız yok çoğunlukla.
- Sanane bundan.
Hızlı cevabım ile bakışları kısa süreliğine yüzüme çıktı. Sonra yeniden kapıya döndü.
- Her neyse mumları toplayayı-
Kapı odayı sarsmış gibi bir şekilde geriye çarptı. Kapının altında hafif bir gölge vardı. Ne olduğunu benzettiğim an korkuyla gözlerim açıldı. Aklıma binlerce dehşet dolu an doluyken öfkeli bir nefes duydum.
- Senin sikik canavarın için gelmiş.
Duyduğum ile korkum öfkeye dönüşmüştü. Neydi bu gece bunun bu tavrı. Normalden daha uyuz olmuştu bir anda.
YOU ARE READING
in a room full of art i'd still stare at you
Fantasysahip olunan, olunabilecek anılar için kaybettiğimiz ve geri alınamayacak anılar için - gerçek adını kimseye söylememeye söz verdiğim ve hikayeyi okuyacağından yüzde yüz emin olduğum biri için.