15

7 1 0
                                    

Derin nefeslererek uyandığımda etrafıma bakarak nerde olduğumu anlamaya çalıştım. Gözlerimi demir duvarlarda gezdirirken evde olmadığımı fark etmiştim. Bu rüyayı yalnızca tek bir yerde görürdüm zaten.

Yanıma gelen adım sesleri bakışlarımı o tarafa çevirdim. Sarı saçları önüne düşmüş ayaklarını sürüyerek bekliyordu kapıda.

- Kabus mu?

Kafamı iki yana salladım sadece. Cevap vericek halim yoktu çok. Olduğum yerden doğrulup yanından hızla geçtim kızın. Salona ilerleyip koltuğa bıraktım kendimi.

- Saat kaç?

İçerideki bedene seslendiğimde o da sakince peşimden geri geldi. Bakışları üzerimde dolanıyordu sessizce.

- Erken.

Bir şey demeden koltuğun altında el yordamı ile ayakkabılarımı aradım. Bulduğumda sonunda önüme getirip giymeye başladım. Sarı saçlar önüme doğru gelince dikkatimi vermeden bağcıklarımı bağlamaya devam ettim.

- Kapıda biri var.

Anlık parmaklarım dursada devam ettim sonrasında. Bu tonu tanıyordum, bir problem vardı.

- Kimmiş?

Dedim çok önemsemeyen bir tonda. Sonunda bağcıklarım bitince kaldırdım başımı. Bana dönmüş bütün içtenliğe bakan iki endişeli açık kahverengi gözler gördüm. Bügün bile hatırlıyorum o endişeyi. Hissetmişti belki de olucakları.

- Zengin birileri.

Omuz silkip ayağa kalktım. Üzerimdeki deri ceketi düzeltip uyuşmuş boynumu kütlettim.

- İlgilensin çocuklar.

Söylediğimdeki umursamaz tavır onu germiş olucakki cevap hızla geldi.

- Sadece seninle konuşurmuş.

Derin bıkkın bir nefes aldım. Elimi masaya götürüp etraftaki eşyaları dikkatle dagıtarak sigara paketimi aradım. Sonunda bir kutunun arkasında bulunca alarak döndüm endişeyle bekleyen kıza.

- Gidip bakacağım burda kal. Duman'a söyle seslenirsem çıkarlar.

Tam sigara paketini açıp dudaklarımın arasına bir tane koyacaktım ki sarı saçlar yine görüntümü kapattı.

- Ne var Sena?

Dudaklarımın arasına koydum sigarayı yakarken dik dik gözlerine bakıyordum. İlaçlarını almadığı gözlerinden belliydi. Ciddiye alanıcak bir yanı yoktu şuan bana göre. Keşke alsaydım.

- İçimde kötü bir his var.

Omuz silkip ittirdim onu elimin tersi ile. Paketi cebime atıyorken merdivenleri ikişer ikişer indim. Demir kapıyı açınca dudaklarımdaki sigaranın dumanını üfledim soğuk havaya. Adımlarım caddedeki arabayı görünce duraksadı. Zengin derken böyle bir araba beklemiyordum. Ben aşagıya inince beni tanıyormuş gibi açıldı kapı direkt. Siyah camların arkasından bir beden çıktı.

Uzun kahverengi saçlar, siyah pantalon askıları ile beyaz gömleğe tutturulmuş bir bol pantalon. Burdaki çamurlarda ciddi pislenecek olan beyaz topuklular.

Kaşlarım çatılırken gözleri direkt beni bulmuştu. Arkasından iki tane iri yarı herif inince yüzüm yumuşadı. Sigaradan bir nefes daha çekip umursamadan kaldırıma oturdum. Kısa siyah saçlarımı yüzümden ittirip bana doğru yürüyen kadına baktım dik dik.

- Ne var?

Umursamazlığım ile şasırmışsa bile gözlerinden başkı bir duygusu yoktu. Yüzü fazla mimiksizdi hatta. Bana yukarıdan bakışını görüyorken sigaramdan bir nefes daha çektim.

in a room full of art i'd still stare at youWhere stories live. Discover now