4

3.4K 172 11
                                    

Bölüm Dört (4):

"Ay abi, bir şey soracağım size." oturduğum koltuktan dikleşip abimlere döndüm. "Söyle."

"Sizin time yeni bir çocuk gelmiş, Umut.”

"Ee ne olmuş ona?" göz devirdim. "Dinle iki dakika abi ya.” Onu boş verip Bora abiye döndüm.

"Bora abi sen dinle bari."

"Dinliyorum abicim, söyle." gülümsedim.

"Heh, bak şimdi, ben her gün selam veriyorum ya gazinoya girdiğimde, bugün ilk defa o dediğim çocuk bana selam verdi. Normalde hiçbiriniz takmıyorsunuz beni, ilk defa biri cevap verdi bana." cümlemi bitirir bitirmez ikisi de kahkaha atmaya başladı.

“Çaylak daha ondandır.”

"Ya of ama ya!" kalkıp abimin telefonunu aldım. "Çocuğun numarasını alıp rahatsız mı edeceksin?" abimin söylediğine göz devirdim tekrardan.

"He abi, aynen öyle yapacağım." telefonundan Umut'un numarasını kendime mesaj olarak attım.

"Sağ ol abiciğim!" yapmacık bir gülümseme kondurdum yüzüme.

"Ne demek canım kardeşim." onu es geçip, koltuğa geri attım kendimi ve numarayı kayıt ettim.

“Ay abi, yazsam mı acaba? Sadece teşekkür edeceğim bakmayın öyle.”

“Yaz abim, biz arkandayız.” Bora abime döndüğümde göz devirdi. Ona dil çıkarıp konuştum.

“İyi madem, çok ısrar etiniz yazayım.”

Siz: Merhabaaaa.
Siz: Nasılsınız?

Toprak Umut kişisi yazıyor...
Toprak Umut: Kimsiniz?

Siz: Random biri.

Toprak Umut: Hanımefendi, işim var. Lütfen kısa kesin.

Siz: Pardon, öylesine yazmıştım. Neyse, rahatsız ettik. Kusura bakmayın.

Toprak Umut: Öyle demek istememiştim hanımefendi. Şu an başım biraz yoğun ondan. Lütfen ne istediğinizi söyleyin.

Siz: Yazmazdım ama neyse. Tanıyorsunuz aslında beni. Yakın zamanda tanıştık.

Toprak Umut: Ee kimsiniz? Sadede gelin.

Siz: Of. Sen de ne nazlısın arkadaş?
Siz: Karargahta tanıştığın Üsteğmen ben.

Toprak Umut: Alkım Üsteğmen?

Siz: Nasıl da tanıdın hemen.

Toprak Umut: Bizim karargahta tek kadın Üsteğmen var.

Siz: Kırıcı olduğunu söylemiş miydim?
Siz: Neyse bb.
...

Uygulamadan çıkıp telefonu bir köşeye fırlattım.

"Ee sonuç ne?"

"Tanıdı beni."

"Eee?"

"E'si yok abi kırıcı bir konuşma oldu.”

"Kızım daha dakika bir, gol bir. Ne ara kırıldın? Kız yoksa evli miymiş?” omuz silktim. “Abi ya!”

Anırarak kahkaha atınca göz devirdim.

"Neyse, canım sıkılıyor benim. Ne yapsak?” İçimden gelen ani istekle ayağa kalktım. Telefondan müzik açıp rastgele oynamaya başladım.

"Düşmanlarla yarışırız para çok, para çok.
Mankenlerle yarışırız güzeliz çok çok.
Bütün gözler üstümüzde çekemeyen çok çok.
Fiyakalı arabamız var havamız çok!"

İkisi de tuhaf bakışlarla bana bakıyorlardı. "Ne var be? Ne güzel oynuyorum işte. Kıskandınız değil mi? Siz böyle güzel oynayamazsınız!" ikisi kolundan tuttuğum gibi yanıma çektim.

Uzun zamandır bu anı bekliyormuş gibi oynamaya başlamışlardı.

"Valla benden güzel oynuyorsunuz.” Bu sırada yanımıza Bora abinin annesi Yelda teyze geldi. İlk önce tuhaf bakışlar attı. Elini tutup yanıma çekince karşılıklı oynamaya başladık.

İkinci şarkının sonunda yorulup kendimizi koltuklara attık. "Oh ne güzel oldu kız! Kurtlarımı döktüm anam. Vallahi düğün de yoktu bu sıralar, iyi oldu iyi." Yelda teyzeye kahkaha attım.

"Sen iste hep düğün buluruz Yelda teyzemm!" öpücük atınca gülümsedim, ben de ona attım karşılık olarak.

"Bu mu daha iyi oynadı, ben mi?"
Kartal abimin, Bora abiyi kast ederek sorduğu soruya kahkaha attım. Sonra büyük bir ciddiyetle.

"Bora." dedim. Tabii kafama yastığı yemem bir olmuştu.

"Askerlik arkadaşın mı o senin?" biraz durdum.

"Abi, sana bir haberim var." evet, askerlik arkadaşımdı. Neyse, şimdi bunu söylersem evde sağ kalamayabilirdim. Çünkü annem sürekli günlere gidiyor, beni abimle yalnız bırakıyordu. Valla her seferinde dayak yemekten zor kurtuluyordum. Yaa abi kardeş arasında olur böyle şeyler! Farklı kültürler, farklı tarzlar arkadaşlar.

"Sus Alkım, sus."

"Ayıp edion abi, kır-"

"Kırılma artık.” Omuz silktim. Telefonuma gelen mesaj sesiyle hızlıca telefonu aldım elime.

Toprak Umut kişisinden 3 yeni mesaj.
Toprak Umut: Komutanım.
Toprak Umut: Ben siz olduğunuzu bilmediğim için öyle yazdım.

Siz: Sorun yok. Tepkin gayet normaldi.
Siz: Ee ne zaman evleniyoruz? (Mesajı herkesten sildiniz.)

Toprak Umut: Gördüm…

Siz: Gör diye yazdım zaten.
Siz: Bu arada sivildeyken komutanım deme lütfen, garip oluyor.
Siz: KENDİMİ YAŞLI HİSSEDİYORUM.

Toprak Umut: Komutanım, siz komutanımsınız.

Siz: Beni, benimle mi tanıştırıyorsun oğlum?
Siz: HEM SEN BENDEN BÜYÜKSÜN.
Siz: ARAMIZDA SADECE KIDEM VAR.
Siz: Neyse gidiyorum ben.
...

Göz devirip, ayağa kalktım. "Hadi kalkın! Mahalledekilerle parka çıkalım. Canım sıkılıyor. Hem şey, şu mahalleye yeni gelen oğlana bakarız." abimlerden önce Yelda teyze atladı.

"Ayyy, ben de geleyim mi kız?!"

“Teyze o değil de, annem seni çağırıyordu. Sen koş oraya.” O kafasını sallayıp koşarak içeriye geçince ben de abimlere döndüm. Elimi onlara doğru uzattım.

"Dışarı çıkmak isteyen elime mum diksin! Kule, mule ka-pa-nı-yor! Elini çeken oy-na-mı-yor!" ikiside tuhaf tuhaf baktılar ilk, sonra ben avcumu örtmeden hızlıca parmaklarını uzattılar, yapıyordum bu sporu.
...

Bölüm sonu.

Düşüncelerinizi bekliyorum.
Sağlıkla kalın.

Kızıl SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin