''Tamam Winter sakin ol böyle bir şey olacağını sanmıyorum'' Winter telaştan odada boş boş yürüyor gibiydi. ''Tamam efendim bir sorun çıkarsa sizi arayabilirim değil mi?'' Winter çok kibar bir kızdı babamın onun gibi birini bulmuş olması bir mucize ''Tabiki'' dediğimde telefonu kapattı. Bende uyumaya devam ettim.
Soobin'den
Yeonjun.. Hayallerimi süsleyen adam. Yatak odasına girdikten sonra kapıyı kapatıp kilitledim. Yeonjun'un üstüne doğru gittikçe yavaş adımlarla geri çekiliyordu. Böyle şeylerden hoşlandığımı bilmesi bile benim için harika. Vücudum alev topuna dönmüştü, yanıyordum Yeonjun için. Sarılmak doyasıya öpmek istiyordum, her şeyimle onun olmak istiyorum.
Yeonjun arkadaki duvara kadar dayanmıştı. Vücutlarımız birbirine temas ediyordu. Gözlerimiz içimizde ki bütün duyguları yansıtıyordu. İçimizde ki bir birimiz için yanan ateşi belki de. Yeonjun'un o harika sesini duyunca içimdeki alevin daha da harlandığını hissettim ''Soobin bu gece..'' dedikten sonra göğüsümden aşağı doğru vücudumu okşamaya başladı ''Sadece.. sadece senin olmak istiyorum'' artık dayanamıyordum.
Dudaklarım yanıyordu onun dudaklarını hissetmek için. Islak dudaklarına dudaklarımı bastırıyordum. Onun dudaklarını dudaklarımda hissetmek için her şeyimi vermişken bana karşılık vermemesi beni sinirlendiriyordu.
Yeonjun'un büyüsüne çoktan kapılmıştım.
Yeonjun'un da karşılık vermesiyle ikimizde güzel hisler içine kapılmıştık, iki elimle Yeonjun'un belini kavrayıp kendime çektiğimde kasıklarımızın birbirine baskı yapmasıyla dudaklarımızın arasından Yeonjun'un sessiz inleyişi çıkmıştı. Korkunç bir haz içerisindeydim. İşte o an asla duramayacağımı anladım.
Yeonjun alt dudağımla ilgilenirken, ben dilimi Yeonjun'un ağızına gönderiyordum. Nefes almak için dudaklarımı bıraktığında boynuna gömülmüştüm. ''Tenin çok güzel'' diyerek fısıldadım kulağına. Köprücük kemiğine izler bırakmaya başladım. Artık sabredemiyordum.
Kendime bir dünya yaratıp tanrımı Yeonjun yapmak istiyordum. Ona ait bir köle olmak. Yeonjun'un aşkına, onun aşık olduğum gözlerine muhtaçtım. Konu Choi Yeonjun'sa asla doyamıyordum. Yatağa yatırıp üstüne çıktığımda biraz olsun dudaklarımdan ayrılmıyor, sanki dudaklarım olmadan yapamazmış gibi hissettiriyordu. Dudaklarımdan ayrıldıktan sonra ''Sen- sikeyim sen harikasın Soobin'' işaret parmağımı dudaklarına bastırdım ''Dudaklarını boş şeylerle doldurma sevgilim''
Tam tişörtünü kaldırıp üst bedeninde bir hakimiyet kuracakken sert bir hareketle bileğimi kavramış kavramasına rağmen diğer elimle çenesinden tutup başını yukarı kaldırırken onu zor bir duruma sokmuştum. Bileğimi bıraktı. Zor olmayı çok seviyordu Yeonjun. Üstündeki tişörtü çıkarttım.
Onu altıma aldım. İnlemelerini durdurmak için dudaklarına bastırıyordum dudaklarımı. İnlemeleri beni daha da cezbediyordu.
Minho'dan
Winter ablanın ''Hadi uyku saati geldi küçük bey'' demesiyle yatağıma gitmek zorunda kaldım. Telefonumu yanıma almıştım. Abim ararsa duyayım diye. Abimi çok özledim ama o beni özlememiş galiba. Abimi babamdan çok seviyorum zaten bana babalık yapanda abimdi diyebilirim.
Gece gelen çığlık sesiyle yerimden hopladım. Telefonu elime alıp yatağımın arkasındaki küçük boşluğa girdim. Abim Jeongin'i arayıp sessizce konuşmaya başladım.
Jeongin'den
Ah bu gece uyku yok bana galiba. Telefonu elime aldım. Minho mu? Hemen telefonu açtım. ''Minho iyi misin?'' Minho sessizce konuşuyordu ''Abi evden çığlık sesleri geliyor çok korkuyorum babam birini kesiyor olabilir mi? Abi seni istiyorum yanımda olmanı kimse yok evde korkuyorum''''Tamam abicim seni aradığımda kapının önüne in tamam mı sakin ol'' Minho derin bir nefes aldı ''Tamam abi'' telefonu kapattığım gibi telaşla Hyunjin'in yanına gittim.
Oha neden bu kadar tatlı uyuyor tontiş bir sincaba benziyor uyurken. Off ben ne düşünüyorum.
Hyunjin seslerime uyanmıştı. ''Hyunjin araban var mı?'' Hyunjin eliyle gözlerini ovarken ''Neden?'' ah bu çocuk beni deli edecek ''Soruma cevap ver!'' Hyunjin hafiften gülüp cevapladı ''Var'' NEYİNE GÜLÜYO BU COCUK AMK ''Gel bir adamı eve getirmemiz lazım'' elinden tutup kapıya çektim.
Arabaya bindiğimizde adresi söyledim. Hyunjin benim davranışlarımdan önemli bir durum olduğunu anlamış olmalı arabayı hızlı kullanıyordu. Evin kapısının önüne geldiğimizde Minho'yu aradım. Benim aramamı bekliyordu galiba ''Abi geldin mi'' ''Evet kapının önüne in'' Minho telefonu kapattı. 5 dakika sonra gelmişti. Arabadan inip Minho'ya sarıldım. Minho'nun kapısını açıp bindirdikten sonra Hyunjin ''Adam?'' diyerek gülmeye başladı ''Ya salak sür şu arabayı''
Eve gelmiştik. Yukarı çıktık.
Lavabodan çıkıp yatak odasına gitmiştim ki hiç beklemediğim bir manzarayla karşılaştım. Hyunjin ve Minho yatakta oturmuş önlerinde oyuncaklar ikiside kahkahalar atarak oyun oynuyorlardı.
''Abi sen git ben Hyunjin abiyle oynicam'' LAN!
...
Lan Hyunjin nasıl çaldın çocuğun kalbini 2 dakikada ISODAIHBVSHADJ
Smut yazarken çok utandım ve daha fazla ayrıntıya giremedim özür dilerim🥹
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.