1.1

94 9 8
                                        


Jeongin'den

Hyunjin kapıyı açmaya gitmiş ama tekrar gelmemişti. ''Minho ben çıkıyorum sen devam et'' diyerek oyundan çıktım. Ben tam telefonu masaya koyacakken Hyunjin içeri Heeseung'la beraber girdi. Heeseung ''Merhaba Jeongin'' demesiyle gülümsedim. Tatlı bir adamdı. ''Merhaba'' dediğimde Minho da telefonu bırakıp yanıma gelmişti. ''Hyunjin hyung bu yakışıklı adam da kim?'' dediğiyle Heeseung gülümsemişti. ''Hyunjin'in babasıyım ufaklık'' ben bile inanamıyorum bu adamın Hyunjin'in babası olduğuna. Hyunjin konuşmaya başladı. ''Otursanıza''

Minho odasına gitmiş bizde koltuğa oturmuştuk. Heeseung konuşmaya başladı ''Jeongin seninle bu şekilde tanışmak istemezdim tabiki. Üvey yeğenimsin sonuçta. Ama işte hayat Soobin'le aramızı açınca seninle de tanışma fırsatım olmadı. Ben Lee Heeseung Hyunjin'in babasıyım. Tanıştığıma memnun oldum'' gayet kibar ve tatlı bir adamdı Hyunjin çok şanslı cidden. ''Beni tanıyorsunuz muhtemelen. Ben Yang Jeongin kendimi size Hyunjin'in arkadaşıyım diye anlatsam daha doğru olur. Çünkü benim bir babam yok. Bende çok memnun oldum bay Lee''

Heeseung gülümsemişti ''İkimizin bir ortak yanı var sanırsam sende Soobin'den haz etmiyorsun çocukken sana yaşattıklarını engellemek için çok uğraştım ama nafile. Neyse ki büyüyünce bunun farkına varmışsın. En çok korktuğum şeylerden bir tanesi bunun farkına varmayıp o piç adamın yanında kalmandı. Çok sevindim senin adına'' benim yaşadıklarım derken şiddet görmemden mi bahsediyordu? Nerden biliyor? ''Siz nerden biliyorsunuz?'' Heeseung gülümsedi. ''Küçükken çok görüşüyorduk senle Soobin'le aram iyiydi o zamanlar. Hyunjin'le beraber bahçede oynadığınız günleri hatırlıyorum. Çok hızlı büyümüşsün garip geliyor şuan. Yıllar çok hızlı geçiyor''

Bu adam beni benden iyi tanıyor galiba. Ben bile Hyunjin'le oynadığımı hatırlamıyorum. Hyunjin'le biz o gün o teknede tanışmadık mı? Peki Hyunjin beni tanıyarak mı kurtardı? Heeseung telefonunda bir şey arıyor gibiydi. Telefonu bize çevirdi.


''Burası o ev

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

''Burası o ev. Bu yaşlardayken çok yakındık. Soobin'le aram açılınca senle de görüşemedim. Minho daha yoktu bile o yıllarda'' dediğiyle gülümsedim. Hyunjin de konuşmaya başladı ''YAA ÇOK TATLI'' Küçüklük fotoğrafımı ilk defa daha yeni tanıştığımı düşündüğüm bir adamdan görüyorum. İçimden ona amca demek geliyor ama emin değilim. ''Ayrıca küçükken bana hep amca derdin. Şimdi bay Lee diyince biraz garip hissettirdi'' gülümseyip konuşmaya başladım. ''Sen nasıl istersen amca'' Heeseung gülümsemişti. Telefonu kendine çevirip tekrar bize çevirdi.


Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Ben Hyunjin'le yeni tanıştığıma emindim nasıl olur. Yanımda oturan Hyunjin'e döndüm. O biraz daha bilgili gibi duruyordu. ''Bu fotoğraf Hyunjin 14 sen 13 yaşındayken çekilmiş. Muhtemelen ikinizde hatırlamıyorsunuz. Hyunjin senden biraz daha büyük olduğu için çözmesi daha olası. Yakındınız hem de baya''

''Hyunjin'i ilk kez gördüğümü sanıyordum'' dedim Hyunjin'de konuşmuştu ''Bende bu günleri pek hatırlamıyorum'' Heeseung gülümsedi ''Artık öğrenmiş oldunuz'' 

Hyunjin kalkıp bize bir şeyler hazırlayıp getirmişti. Bir kaç dakika kimse konuşmadı. Benim aklımda hep bir soru vardı. Bunu babamdan sonra en iyi bilecek kişide amcamdı. Haddimi aşmam umarım diye düşünerek o soruyu sordum ''Amca Soobin'le aranızda ne oldu da böyle oldunuz? Eskiden yakınmışsınız belli ki. Çocuklarınız bile yakınmış''

Heeseung başını öne eğdi. ''Eğer yanıtlamak istemezseniz anlarım'' Heeseung derin bir nefes alıp başını kaldırdı. ''Jeongin o adamı araştırmamanı öneririm. Öğrendiğin her yeni bilgide o adamdan biraz daha uzaklaştığını fark edeceksin'' farkındayım amca ama uzaklaşmak istiyorum işte. 

Heeseung telefonu çalmasıyla telefonunu açtı ''Efendim Yoshi.. Ah toplantı mı?.. Birazdan orda olurum'' diyerek telefonu kapattı ve ayağa kalktı. Elini bana tokalaşmak için uzattığında bende ayağa kalkıp elini tuttum. ''Özlemişim'' demesiyle gülümsedim ''Tekrar tanıştığıma memnun oldum'' Heeseung'da gülümsemişti ''Bende'' dedikten sonra ayakta bizi bekleyen Hyunjin'e sarıldı. ''Dikkat et kendine annenden bana kalan tek mirassın sen'' Hyunjin biraz seslice güldükten sonra ''Tamam baba aklın kalmasın'' dediğinde hepimiz kapıya gittik. ''Görüşürüz'' demesine karşılık verdikten sonra kapıyı kapattık ve salona geçtik.


''Vay vay o fotoğrafta ne kadar yakındık öyle. Arkadaş olduğumuza emin miyiz?'' SİKEYİM


...


SİK BEBEĞİM

SİK BEBEĞİM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
tu es a moi - hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin