Hyunjin'den
Kafasının yanına sıktığım kurşunla ürpermişti Seungmin. Gözüm hiç bir şey görmüyordu. Sadece şu piçin canını almak istiyordum. Son kez karnını tekmeleyip evden çıktım. İnsanların canını düşünmüyor bari kendi canını düşünse bari.
Eve geldiğimde kapıyı açmamla karşımda üstüne beyaz bir gömlek takmış ve duğmelerini vurmamış bir Jeongin'le karşılaşmam bir oldu. ''Nerdeydin?'' açıkçası o an aklımdan geçeni söyledim ''Seungmin'in yanındaydım'' desem de hala inanmamış gibi bir hali vardı ''Emin misin?'' gece gece başka nerede olabilirim ki NEYİ İMA EDİYORSUN SEN JEONGİN ''Sence nerdeydim?'' dediğimle bilmem gibi bir hareket yapmıştı ''Aklından geçenleri tahmin edebiliyorum, hayır Seungmin'in evindeydim'' Jeongin bu sefer cevap verdi ''Ona zarar vermedin değil mi?'' sanki zarar verdiğimi düşünüyormuş gibi sormuştu bu soruyu haklıda ''Verdim'' Jeongin şüphelenmiş gibi üstümü süzdükten sonra ''Neden?'' ebemden Jeongin. Sana zarar vermiş daha fazlası olamaz zaten ''Jeongin uyumalısın'' dediğimle ''Sabah sorularıma devam edicem, iyi geceler'' diyerek odaya gitti.
Galiba hayatımda verdiğim en doğru karar Jeongin'i o gün babamın elinden kurtarmaktı..
Bende salona gidip uyumaya başladım.
Jeongin'den
Sabah Minho'nun üstüme çıkmasıyla uyanmıştım ''Günaydın'' dedi Minho. ''Günaydın'' desem de sesim pek çıkmıyordu. ''Hyunjin hyung seni uyandırmamı söyledi'' dediğinde anladım Hyunjin'in bişeyler yaptığını ''Niye kendi uyandıramıyor muymuş?'' ''Ben rahatsız etmeyeyim dedi'' Minho üstümden inip dışarı doğru koştu. Bu mutluluğun hiç bir zaman sönmez umarım Minho.
Dün gece Hyunjin'e bakmak için üstüme taktığım gömleği giyip lavaboya gittim. Dudağım kabuk bağlamış, boynumda ki izlerden düne oranla azalmıştı. Yüzümü yıkayıp, mutfağa gittim. ''Döktürmüşsünüz Hyunjin bey'' dememle gülümsedi Hyunjin. ''O kadar olsun bir zahmet'' masaya oturdum. İştahla yemeğimizi yedikten sonra salona geçtik. Yine pencerenin yanındaki pufa oturmuş kahvemi içiyordum ki dün gece soramadığım sorular geldi aklıma ''HYUNJİN!'' dememle Hyunjin tırsıp elindeki telefonu düşürüyordu gülmeye başladım ''Bir sorun mu var?'' demesiyle kalkıp karşısındaki koltuğa oturdum.
''Seungmin'e ne yaptın?'' dediğimde gülümsemişti ''Hiç'' dedi sadece. HİÇ Mİ NEDEN GİTTİN O ZAMAN SALAK? ''Minho bile inanmaz bu dediğine'' dediğimde Minho'nun içeride biriyle konuştuğunu fark ettim. Hyunjin ''Minho birisi ile mi konuşuyor?'' dediğinde bende onu çözmeye çalışıyordum. Ben önden Hyunjin arkamdan Minho'nun olduğu odaya gidiyorduk. Minho ''Şimdi müsait değilim sevgilim'' dediği an Hyunjin ile birbirimize gözlerimiz fal taşı gibi açılmış şekilde bakıyorduk. Bu çocuk 9 yaşında amına koyayım ne sevgilisi? Hyunjin ''Minho hızlı çıktı'' ''Sana dalmayacağım''
Minho'nun konuşması bittikten sonra kapıyı tıklatıp içeri girdik. ''Minho biraz konuşabilir miyiz?'' ''Tabi abi'' diyip yatağa oturdu. Bende sandalye çekip karşısına oturdum. Hyunjin'de ayakta dikiliyordu. ''Minho'cum senin sevgilin mi var?'' dediğimde şaşırmış gibiydi ''Evet abi ama lütfen kızma aşık oldum'' NE AŞIK OLMASI BE DAHA 9 YAŞINDASIN KOÇUM SEN? ''İsmi ne bu kızın?'' Minho şaşırmış gibiydi ''Kız?'' dedi sadece. O an kafama dank etti. MİNHO'CUM SEN 9 YAŞINDA GAY OLAMAZSIN DEĞİL Mİ? LÜTFEN ŞAKA DE! ''İsmi ne'' diye tekrarladım ''Jisung'' dedi hızlıca. Jisung.. BU ERKEK İSMİ AMINA KOYİM HAYIR YA ETRAFIM NEDEN GAYLERLE DOLU? ''Minho sana bunu anlatmanın zamanı geldi galiba sen gay olamazsın'' dediğim an Hyunjin olaya girdi. ''Neden olamasın?'' HYUNJİN KAÇ GÜNDÜR GAY OLMA DİYE DUA EDİYORUM UMARIM BU SÖYLEDİĞİN ONLARA OLAN SAYGINDANDIR AMİN! BUNLAR BENİ ÇILDIRTMAYA OYNUYOR GALİBA ''Jeongin hyung seviyorum ben Jisung'u ister gay olayım umurumda değil aşığım işte'' Hyunjin yine araya girdi ''Gay olmak kötü bir şey değil Minho, abin abartıyor'' bu konu açılmışken sormak istedim.
''Yönelimin ne Hyunjin?'' ''Gayim''
ALLAH'IM SEN BANA AKIL FİKİR VER NE BU GAY SEVDASI? BENİM GİBİ HETEROSEKSÜEL OLAMIYOR MUSUNUZ? ''Çok gay var burada ben gidiyorum'' diyerek ayağa kalktım Hyunjin'in arkamdan baktığını hissettim. ''Heteroseksüel misin? Gay olduğunu düşünmüştüm'' duyduğumla arkama döndüm ''Heteroseksüelim'' diyerek odadan çıktım. Benim yönelimim hakkında neden düşündün ki Hyunjin? Gay olmamı mı isterdin?
2-3 saat sonra yine pencerenin yanındaki pufta öylesine etrafı izliyormuş gibi gözüksem de aklımda farklı şeyler vardı.
Babam denilen o herif Soobin'in evine gidip Minho ile eşyalarımızı alsak ne olur diye düşünüyordum. Hyunjin ile kalmaya kararlıyım o da beni kovmadığı sürece burada kalacağım. Eşyalarıma ihtiyacım var ama üstümde bile Hyunjin'in tişörtü var. Minho'nun özellikle çok ihtiyacı var. Bizim kıyafetlerimizi giyse poşet gibi gezer çocuk. En iyisi eşyalarımızı almak diye düşünüp balkondaki Hyunjin'in yanına gittim. ''Hyunjin sana ihtiyacımız var'' ''Hani gay değildin?'' dediğinde şoka girdim ''NE DİYORSUN SEN HYUNJİN? GAY DEĞİLİM ZATEN BİZİ BİZİM EVE BIRAKMAN LAZIM. BAŞKA NE İÇİN SANA İHTİYACIM VAR DERİM?'' hyunjin sırıtıyordu.
''Kızınca çok tatlı oluyorsun''
Bunu arkadaşça söylediğini düşünerek teşekkür ettim ve arabaya indik. Evin kapısına kadar geldiğimizde Hyunjin'e ''Burda bekle eşyalarımızı alıp geliyoruz'' dedim ve Minho'yla beraber eve girdik. Bu evi göreli çok uzun zaman olmamıştı ama şimdiden hafızam evi unutmuş gibiydi. Keşke bu evde çektiğim işkenceleri de unutsa.
Minho'yla beraber odasına gitmiştik. Dolabının üstündeki bavulu indirdim ve toplamaya başladık. Bavulu hazırladıktan sonra bırakıp orda bırakıp benim odama çıktık. Soobin'le odalarımız karşı karşıyaydı sessizce içeri girdik. Bu odanın her köşesinde hem mutlu hem üzgün anılarım var. Annemle anılarım.. Minho'nun bebekliği.. Duvarıma çizdiği resimler.. Küçükken babam beni dövmesin diye genellikle saklandığım köşe..
Bunları unutmaya çalışarak bavulumu hazırladım. Bavulumu alıp aşağıya indik. Minho'nun da bavulunu alıp dışarı çıkacakken arkamızdan bir ses geldi. Çok tanıdıktı bu ses.
''Jeongin, Minho sizi çok özledim''
Senin duyguların Yeonjun dışında başka birine çalışıyor muydu baba?
...
800 KELİME OLMUŞ LAN HİÇ FARK ETMEDİM