Bölüm 1

2.5K 597 225
                                    


Arkadaşlar hayatımda ilk defa kitap yazıyorum ve çok heyecanlıyım.Bu yüzden birçok hata yapabilirim. Lütfen kusura bakmayın. Merak uyandıran ve şaşırtan bir kitap olucak. Umarım beğenirsiniz. Düşünceleriniz benim için çok değerli.

Özenle seçilmiş kahve çekirdekleriyle hazırlamış olduğum kahvemi yavaş yavaş yudumluyorum.
Bir ‪yandan da şirin balkonumun kenarında oturmuş, uçuşan kuşları seyrediyorum.

Kuşların her ötüşü ve her hareketi sanki küçük bir çocuğun ilk uçurtmasını uçurduğu anda ki heyecanı ve merakı uyandırıyordu bende; huzur, merak ve mutluluk dolu...

Ama maalesef bu saadetim kahvaltı hazır çağrısına kadar sürüyor.

Sürpriz kahvaltımın çağrısı...

DİN DAN DON!!!

"Laçin! Kahvaltı hazır canım, hadi gel!"

Canım hiç kahvaltı yapmak istemiyordu.

O yüzden duymamazlıktan gelmeyi planlıyorum.

Tabi yapabilirsem...

Çünkü annem tekrar seslenmeye başlamıştı bile.
Ve bu sesleniş karşı koyamayacağımın sinyaliydi.

"Laçin, şekerimmm, kahvaltıya gelmiyor musun ?

Seni bekliyoruz, hadi ama..."

Ahhhh!

Kim bu kadını kırabilirdi ki şimdi(!)
Tatlı diliyle yılanı deliğinden çıkarırdı.
Şimdi olduğu gibi...

"Tamam anne, geliyorum."

Merdivenlerden inerken insanın sinirini bozan ve uzun süre etkisinden kurtulamadığım merdiven gıcırtısı yine beni sarıyordu.

Tekrar, tekrar ve tekrar...

Beynim yavaş yavaş alarm vermeye başlamıştı bile.
Bu ses gerçekten sinir bozucuydu.

Sırf bu yüzden evi ateşe verebilirdim.
Yanarken çıkaracağı gıcırtı sesi ilk defa hoşuma gidebilirdi.

Sonunda zafer sırıtışıyla merdivenlerden inebilmiştim.

Evvveeettt !

İşte, sürpriz partim.

Bozuk plağa bağlamış ailem ve arkadaşlarım...

Hepsinin ağzında tek bir cümle var;

"İyi ki doğdun Laçin!"

Ve ardından devam eden klasik melodimiz, olmazsa olmazımız;

"İyi ki doğdun, iyi ki doğdun, iyi ki doğdun Laçin...?

Bence hiç yaratıcı değiller.
Doğrusunu söylemek gerekirse, çoğu insan bu konuda yeterince yaratıcı olamıyor. Bunun nedeni "İyi ki doğdun" cümlesinden daha net bir açıklamanın olmayışı olabilir.
Bu yüzden kimseyi suçlayamam ama birazcık yaratıcılıkta hiç fena olmazdı açıkcası...

Karşımda kocaman bir pasta duruyor ama benim gözüm hemen hediyelere kaydı...

Herkes şuan bana merakla baktığı için çaktırmadan hediyeleri süzüyorum.

Kimin gözü hediyelerde olmaz ki zaten ?

Fakat dikkatimi dağıtan başka bir şey var.
Neden bana böyle bakıyorlar.

Gözlerindeki merak yerini şaşkınlığa bırakıyor.
Şimdi de gülüyorlar.

Hayydaaaa!

BENİM ADIM EYLÜL #WATTYS2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin