BENİM ADIM EYLÜL #WATTYS2016

Bölüm 14

Yeni bölüm karşınızda!!!

Bu kısımları sevmediğinizi biliyorum bu yüzden kısa tutucam.
Watty2016 yarışması için desteklerinizi bekliyorum. Bu yüzden vote ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim.

Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Uzun bir süre sonra tekrar  ilham geldi ve bende hemen sizi düşünerek yeni bölümü tamamladım.
İyi okumalar!😊😊😊

Multi Laçin ve kombini

Bugün gayet şık olduğumu düşünüyordum.

Klasik, sportif ve şık...

Her şeyden önemlisi rahat...

Planım için gayet uygun bir şıklık ve rahatlık yaratmıştım kendime.

Offff!

Tamam kabul ediyorum şık sayılmazdım. Ama rüküş olmadığım da kesindi.

Kendimi hayata döndürme planımı başlatmıştım ve ilk iş benim için şıklıktı pek başaramasam da yaklaştığımı düşünüyordum.

Güzel hissetmemi sağlıyorlardı.

Bence ben güzel bir kızdım.

Biraz kilom var gibiydi ama yinede beğenilen biriydim.

Ve herkes gibi beğenilmeyi seven biri.

Saçlarıma da son şeklini verdikten sonra ponçik yürüyüşümü yaparak odamdan çıktım.

Sabah ki sinir bozukluğuma göre şuan ki durumum iyi gözüküyordu.

En azından içimde bir heyecan vardı.

Ne zaman içimi bu tarz bir heyecan kaplasa bir şeyler oluyordu. Ya öğrenmem gereken bir şeyi ögreniyordum ya hoşlandığım çocuğu görüyordum ya da bir sürprizle karşılaşıyordum. Kısaca heyecan verici bişeyler yaşıyordum şu mahkum hayatımda.

Merdivenden inerken içimden 987987654 kez daha gıcırtısına hakaretler yağdırdım.

İndiğimde 987987655. hakaretimi tamamlarken bulduğum yeni hakaretlerle sırıtıyordum.

Bazı insanlara küfür etmek bence çok yakışıyordu. Bazılarında ise emanet bir giysi gibi duruyordu. Tamam küfür iyi bir şey değildi ama beni rahatlattı ve söylerken bana yakıştığı kesindi.

Bugüne kadar birçok kez ' ne kadar güzel küfür ettin. Tekrar eder misin?' şeklinde ifadelerle karşılaşmıştım.

Belki birazcık ilginç bir durum olabilirdi ama çevremin de benim gibi ilginçlerle dolu olduğunun farkındaydım. Bu yüzden benim için yadırganılacak bir durum değildi.

Aney ve bubeyi-anne ve babama genellikle böyle hitap ederim-mutfakta sohbet ederken yakaladığım da sessizce gidip onları korkutma planım tişörtümün kapı kulpuna takılması ve benim dengemi kaybedip yere düşmemle son buldu.

Sanırım hayat bana aşık!

Bunun başka bir açıklaması olamaz!

Başımı yere çarpmanın verdiği acı benim için evlat acısından farksızdı.

Sargım hala başımdaydı.

Doktor bu hafta içinde uğrayıp sargımı kesin bir dille çıkaracağını söylemişti çünkü ben ve üşengeçliğim aaa birde huysuzluğum sargımın zamanında çıkarılmasını engellemişti.