🕸Dünyanın yükünü sırtında taşır kaybedenler, buna rağmen tarih, kazananlardan bahseder.
Kazanılan şey duygularsa küçük bir kaybediş, bütün kazanılan duygulara değer,
Bir vazgeçiş ise tüm kainata bedel...🕸
Müzik,
• Florina - Va va vis •
🎭
Ellerimin ve gözlerimin bağı açıldığında etrafıma bakındım. Benimle aynı durumda olup endişelenen kadın ve çocukların bulunduğu toplumu gördüğümde anladım bu hayatın sadece bizlere adil olduğunu.
Atladım, dizlerimin üzerine düştüm ancak yadırgamadım. Ellerimdeki tozları sildim, çizilmişlerdi ama umursamadım. "Tut elimi." dedim kamyonun üzerindeki küçük kız çocuğuna elimi uzatarak. Etrafımızda anlamadığımız birçok dil konuşuluyordu ve küçük kız çocuğu uğultulardan korkmuş gibi ürkekçe kenara kıvrılmıştı. Buna rağmen karanlıkta ışıl ışıl parlıyordu gözleri.
Ona uzattığım elimi gördüğünde kararsızlıkla boğuşuyormuş gibi birkaç saniye tereddüt etti, sonrasında ise ona uzattığım elimden tuttu ve zıplayarak kamyondan atladı.
Bundan yaklaşık birkaç dakika öncesinde ise... Büyük ve geniş bir kamyonun içinde kadınlar ve çocuklar olarak ne olduğu belirsiz karanlık bir bölgeye ulaşmıştık. Ayrıca az önceki atladığım kamyonun üst kısmı olmadığı için donmuştum. Eskiydi, kamyonu at arabası gibi dizayn etmişlerdi ve önde araca bağlı üç tane at duruyordu. Aziz Alazade demek ki ulaşım konusunda eski kafalıydı, at arabalarını tercih ediyordu ama böylesine büyük bir at arabasını daha öncesinde hiç görmemiştim.
Arabanın içinde süratle gittiğimiz yol, çok engebeli olduğu için yol boyunca sürekli sallanmıştık ve bu sırada dizimi çarpmıştım. Elimle dizimi tuttum ve başımı kaldırarak etrafa bakındım. Bizleri kurtarmışlardı ama yol esnasında kaçmamızı istemedikleri için aracın iki köşesini de kalın halatlarla sararak kamyona bağlamışlardı.
Kalbim az önce burada tanışıp tanışmadığım herkesle bir anda bağ kurduğunda ne yapacağımı, nasıl hareket edeceğimi bilemedim. Ortak amacımız aynıydı. Onlar bulundukları boyutu kurtarmak istiyordu, ben kendi hayatımı.
Çoğu kişi arabadan atlıyor, diğerlerinin de inmesi için yardım ediyorken bende onlara ayak uydurmak nedeniyle başka bir çocuğa daha elimi uzattım. "Gel, gideceğiz." Erkek çocuk ne dediğimi anlamamış gibi baktı ama yinede elimi tutarak aşağıya atladı. Geriye kalanları da kadınlar olarak birlik olup indirdik ve bize yardım etmeyen askerler, herkes arabadan indikten sonra atlara kırbaç olduğunu düşündüğüm siyah bir şeyle vurarak hızla yanımızdan ayrıldılar.
Esen'i askerler onu hücreden kolundan tutup götürmeden önceki anlattığı insanların arasında olmalıydım. O kadınlar, geleceği kurtarmak için geçmişinden olacaklar... Onlar benim dahil herkesin öcünü alacaklardı. Herkesin bakışlarından, gizlediği kambur duruşundan ve emin görünüşlerinden bunu yapacağını anlamıştım. Hepsinin başında büyük bir bela vardı, olası bir ihbarda yakalanıp öldürülebilirlerdi ama buna rağmen güçlerini sergilemekten çekinmiyorlardı. "Katılma, sakın katılma onlara." diye çınladı, kulağımdaki ses.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TERSİ YÜZ
Fantasyİnci Afif öldükten sonra katillerin, sayısız suç örgütünün ve maskelilerin yönetimi ele geçirdiği bir boyutta askerler tarafından korunan yasaklı bir bölgede dirilir. Kafasını karıştıran şey bir askerin tabutunda uyanmasıdır. Neden burada uyandığını...