🕸
Müzik,
• Winter aid - The wisp sings •
🎭
Herkes neredeydi?
Her ağaçta asılı duran gaz lambalarına baktım. Bazıları sönmüş, bazıları etrafa ışık yaymaya devam ediyordu. Bazı cırcır böceklerinin ise ormanı istila eden sesi kulaklarımı çınlatıyordu. "Rüzgar, diğerleri nerede?" Boş duran elimle enseme dokunurken ateş çemberinin karşısındaki kütüğe oturan Rüzgar yana kaydı ve yanına oturmam için eliyle işaret etti.
"Onların yaptıklarını sorgulamayı yıllar önce bıraktım ben." Ben yanına oturduktan sonra cebinden sigara paketi çıkardı ve çakmakla ucunu alevlendirdi. Ellerimi sarmalayan inci eldivenlere baktım ve bunlara mantık aramaya devam ettim. Rüzgar gibi her şeyi bir kenara bırakıp yaşamaya devam edemezdim.
"Sürekli yer değiştirdiğinizi duydum." dedim sessizce. Konuyu geri geleceklerine bağlamak istedim ama devam edemedim. "Ama çadırlar burada. Gidemezler, ya da belki de..."
"Sevgili Kaptanlarının yanındalar." dedi ve sorumu cevaplamayı seçti. Aldığım cevap karşısında kaşlarım çatılırken Rüzgar gülümsedi. "Acil durum, Geveze Kız." Anlam veremiyordum. "Burada bulunmamalıydık belki de." Ayağıyla yerdeki dal parçasını ezdi. Somurtkan bir ifadeyle onu izliyordum.
"Tehlikede miyiz yani?" Etrafa bakındım. Henüz bir şey göremeyince sessizce fısıldadım. "Ve buna rağmen bizi bırakıp gittiler... Bu nasıl olur?" Hem Rüzgar'ı nasıl arkalarında bırakabilirlerdi?
Yüzüme dikkatle bakmaya başlayınca sorumu uzun süre cevapsız bırakacağı konusunda şüphelerim daha fazla arttı. Bataklıktan gelen kurbağa viyaklamaları kulağıma ulaşırken usulca kollarımı dizlerimde birleştirdim. "Karşıya bak." dedi garip bir istekle. Başımı ileriye çevirdim ve hiçbir şey göremedim.
Ama ne demek istediğini çabucak kavradım ve gerçek olmayan bir gülümsemeyle ona gülümsedim.
"Takıma yol gösteriyor olabilirim. Hem de kendi yolumu bile göremezken." dedi karşıdaki boş kütüklere bakarken. Az önce Asaf ve Tolay orada oturup gülüşürlerken ben de Rüzgarla oturduğum gibi karşılarında öfkeyle oturuyordum. "Ama ikinci hayatımda bunu elimden alan bir Tilki varken yine haksızlıkla boğuşabiliyorum." Kızıl saçlı kadın... Demek ki onun rolünü çalan kişi o'ydu.
Onun ikinci bir plana atıldığını zaten hissetmiştim ama bu kadar yalnızlık çektiğini bilmiyordum. "Ne kadar aciz duruyorlar, değil mi?" dedi sakince ama öfkeli bir iradeyle iç çekerken.
Sustum ve boğazımdan geçmeyen bir yutkunuşla acınası bir halde yutkundum. Rüzgar dışlanıyordu ve bu bana okul yıllarımı hatırlatmıştı.
Rüzgar gibi her şeyi bir kenara bırakıp yaşamaya ettiğim yıllarımı, yaşamak konusundaki inatçılığımın en çok beni yaraladığı yılllarımı hatırladım ve hatırladığım her bir an içimi Ters Yüz'e karşı sonu kesilmeyen bir düşmanlık kapladı. "Aciz gibi durmuyorlar, sadece aşırı eksikler. Bir ekipten daha acınasılar, hatta belki de daha yıkımcı..."
Rüzgar yüzündeki umursamazlığı kaldırdı ve kederle nefes aldı. "Sonunda benim gibi bakış açısı olan biri, çok memnun oldum İnci." Eli ile omzuma destek verdiğinde kafamı salladım ve samimiyetle gülümsedim. Bir çember kuranları ve bu çemberin dışında birilerini bırakmalarına asla izin vermezdim. Ya o çemberi en başta kurmayacaklardı ya da arkalarında bir üyeyi fazlalık gibi taşımayacaklardı. "Eksik göründüklerini bende fark ediyorum çünkü kimsenin ruhu orada beraberlik için durmuyor. Hepsinin bir arada durmasının bir sebebi var. Bunları sana uzun uzun anlatmak isterdim ama sanırım pek zamanımız yok, her neyse."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TERSİ YÜZ
Fantasiİnci Afif öldükten sonra katillerin, sayısız suç örgütünün ve maskelilerin yönetimi ele geçirdiği bir boyutta askerler tarafından korunan yasaklı bir bölgede dirilir. Kafasını karıştıran şey bir askerin tabutunda uyanmasıdır. Neden burada uyandığını...