🕸
Yeni yüzler, yeni hayatlar, yeni başlangıçlar.
Değişim başlıyor.
Yeni bir serüvene hazır mısınız?O halde...
Tanıtıma hoş geldiniz.🕸
Ortama adapte olabilmeniz adına kurguya başlamadan önce aşağıdaki müziği dinlemenizi ve sonrasında hikayeye başlamanızı öneririm. Ayrıca "Tanıtım" bölümü ileride bulunan bir bölümden kesittir. Bunun nedeni ise okuyucuya karakterlerin bulunduğu ortamı göstermek, gelecek ile ilgili ipuçları sunmaktır.
Müzik,
• Vivaldi - Ah, ch'infelice sempre •
İyi okumalar!
🎭
- İLK BAŞLANGIÇ -
Başkanın vahşice öldürülmesinin ardından sadece iki hafta geçmişti.
Ulu Gökyüzü şiddetini koruyor, insanın bütün uzvunu titretecek güçte rüzgarını esiyordu. Pus, gözün gözü göreceği yoğunluktaydı ancak sonbaharın bu denli çetin geçmesi diğer devlet büyüklerinin açık hava tiyatrosuna engel olmamıştı. Hepsi buradaydı, ölen Başkan için organize edilmiş Anıt mezarlığında.
Başkanların ardında derbeder olmaktan bitkin düşmüş bir halk mevcuttu. Soğuktu, halk yıllardır büyük zorluklarla baş ediyordu ancak Başkanlar ve Sözcüler, bütün bunları umursamadan olanlara boy göstermek için halkın belirli kısmının zorla getirilmesine karar vermişti. Halk farkındaydı. Tanrı tarafından onlara bir defa bahşedilen ölüm ve sonrasında doğum, üçüncü defa onlara uğramayacaktı çünkü üçüncü hak sivillere verilmezdi. Üçüncü hak, daima ondan gelenlere yani daima üstün olanlara; üstün doğanlara verilirdi.
Tedirginlerdi. Başkana yönelik hazırlanan komplo meclisin geri adım atması içindi fakat uzaklaştırmak bir yana dursun, tam tersi meclisin hanedanlarının etrafına etten kemikten bir duvar örülmesine neden olmuştu. Onları ölüm durduramazdı, Elçilik bunu gerekli yerlere açıklamak için buradaydı.
Fakat Eski Başkanı ölüm çoktan durdurmuştu.
Baskın sessizliğin üstünden yüksek bir çığırtı yükseldiğinde büyük bir gürültü peyda oldu. "Derhal o yüzünüzdeki komik maskeleri çıkartın!" dedi Yeni Başkan Vanessa Cloude. Bu başkaldırmaydı, kurallara karşı başkaldırıydı.
Vanessanın cümlelerinden sonra, bütün gözler itaat etmeyen bir ifadeyle Elçiliğe döndü. Halk en çok Elçilikten ve onların kararlarından korkardı. Bir Başkanın emretmesi bu yüzden onların gözünde çok önemli bir durum değildi. Sadece Elçiliğin onayı gerekiyordu.
Elçilikten cevap gelmeyince Vanessa Cloude, emrine kayıtsız kalmış halkın şaşkınlığını fark edince yüzünde kuvvetli bir isyankarlık belirdi. Anlaşılan halk tepki göstermeyecekti ve her zamanki gibi kaderine boyun eğecekti.
Yüzü ister istemez asılınca birkaç gerçeği daha fark etti. Başkanlık bu boyutta sahip olunabilecek en yüksek mevki değildi. Kurallar yıkılamaz bir gerçekti fakat bu gece attığı adımlarını kuralları yıkmak için atacaktı çünkü kendisi çoktan raydan çıkmıştı. "Abimin anma törenindesiniz, o şeytani paçavrayı takmanıza lüzum yok!" dedi topuklu ayakkabısını üstünde durduğu zemine basa basa. "Çıkarın şunları!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TERSİ YÜZ
Fantasyİnci Afif öldükten sonra katillerin, sayısız suç örgütünün ve maskelilerin yönetimi ele geçirdiği bir boyutta askerler tarafından korunan yasaklı bir bölgede dirilir. Kafasını karıştıran şey bir askerin tabutunda uyanmasıdır. Neden burada uyandığını...