Merhaba canlarım. Nasılsınız? Yeni bölümümüz yayında. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Okumaya başladığınız tarihi ve saati yazın lütfen.
--------------------------------------------------------------
Çalan alarm sesi mi yoksa telefondan gelen aramanın sesi miydi bu? Algın, gözlerini birkaç kez kırpıştırdıktan sonra açtı ve yastığının altına koymuş olduğu telefona elini uzattı.
"Sabah sabah bu nedir ya!" diye söylenirken telefonu eline almış ve ekranına yarım açıkgözle bakmaya başlamıştı. Çalan alarmın sesiydi ve saat eğer şimdi kalkmazsa geç kalacağına dair uyarı veriyordu.
Hemen üzerindeki yorganı kenara atıp ayağa kalktı ve bir koşu banyoya gitti. Beş dakikalık bir duş aldıktan sonra saçını kuruttu, fönledi. Üzerini değiştirip kirli kıyafetlerini de kirli çamaşır sepetine atmasının ardından makyajını yaptı.
Şimdi hazırdı. Çantasına cüzdanını ve anahtarını koyduktan sonra, son kez aynaya baktı. Evden çıkmasının zamanı gelmişti.
Elinde tutmuş olduğu telefonundan ilk iş günü olduğunu ve istediği yerde çalışmaya başladığını arkadaşlarına bildirmek adına bir selfie çekti. Çekmiş olduğu fotoğrafın paylaşımı yaparken altına da "Bugün ilk iş günüm. Her şey yolunda gitsin. Dualarınızı esirgemeyin. Mirzanlı Holding, benim için çok önemli." yazdı.
Fotoğrafı paylaştıktan sonra telefonunu çantasına koydu. Kedilerinin yemeğinin olup olmadığını kontrol etti. Biraz süt ve su koyduktan sonra bir kaba evden çıktı.
Evinin az ilerisinde yer alan taksi durağına vardığında duraktaki taksilerden birine bindi. Taksiciye "Mirzanlı Holding'e lütfen." dedi. Araç hareket ettiğinde meraklı meraklı düşünüyordu. Acaba günü nasıl geçecekti? Yetkin denen gereksiz canını nelerle sıkacaktı?
♥♥♥
Yetkin, Algın'dan sadece beş dakika sonra Holding'e varmıştı. Odasına doğru ilerlemeye devam ederken Sekreteri Selma yolunu kesti ve "Algın adında bir kız geldi. Sizi bekliyor odanızda. Yeni işe almışsınız." dedi.
Yeni mi işe almıştı? Kimdi ki bu kız? Birkaç saniye düşünmesinin ardından aklına dün mülakatına girdiği ve mülakat yapmadığı kız geldi. Gülmesine engel olamamıştı. Kızın kendisine karşı olan isyankâr tavrı, onu epey çekici kılıyordu. Zaten ondan öncesinde de güzelliği karşısında nutku tutulmuştu ya.
Bugün yapacağı şeylerden sonra kim bilir daha ne kadar öfkelenecekti? Kesin sinirden kuduracak, o ise kızın bu halinin keyfini sürecekti.
Selma'ya "Tamam." dedikten sonra odasına doğru yürümeye devam etti. Kapıyı açıp içeri girdiği sırada gördüğü manzara karşısında hem sinirlenmiş hem de şaşırmıştı. Hiç vakit kaybetmeden "Senin burada daha doğrusu benim sandalyemde ne işin var?" diye sordu. Sesi sertti.
Algın, sandalyeden kalkmadı. Yetkin'e kısmış olduğu gözleriyle baktı. Kendinden emin ses tonuyla "Sizi bekliyordum. Baktım daha gelmediniz, bunun üzerine boş kalmasın. Oturayım dedim." dedi. Şimdiden başlamıştı Yetkin'i sinirlendirmek için elinden geleni yapmaya. Başarılı da olmuştu.
Yetkin, sert adımlarla yürüdü ve Algın'ı kolundan tuttuğu gibi ayağa kaldırdı. "Sen şaka mısın!" diye bağırdı sonrasındaysa. "Ne olursa olsun, burada oturma iznin yok!"
"Hadi ya." dedi Algın alayla. Yetkin'in öfkelenmeye devam ettiğini gördükçe bundan fazlasıyla keyif almaya başladı. Ses tonunda olduğu gibi gözleri de alayla bakıyordu Yetkin'e. "Buna siz mi karar veriyorsunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron - Tek Aşkım Sensin
Teen FictionHayatı darmadağın olan, yakışıklı ve yetişkin bir adam... Adamın hayatının darmadağın olduğu günde hayatını düzene sokmaya başlayacağını düşünen bir kadın... İkisinin de peşinde olan biri var ve bu kişiye karşı birlikte direnmek zorundalar...