Merhaba canlarım. Nasılsınız? Yeni bölümümüz yayında. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Okumaya başladığınız tarihi ve saati yazın lütfen.
--------------------------------------------------------------
Şişe çevrildikten sonra kapak kısmı Algın'a, arka kısım ise Yetkin'e gelmişti. Yetkin'in Algın'a soru sorması gerekiyordu.
Yetkin, bir süre düşündü. Aklına gelen soruyu sordu sonrada. "Şu anda nerede ve kiminle olmak isterdin?"
Algın, dudaklarını büzdükten sonra "Hmm." dedi. "Bir düşüneyim bakalım."
Bütün bakışlar ona dönmüştü ve kendini şu anda yoğun bir baskıda hissediyordu. Yetkin'in ağzını açıp tam yanıt vereceği sırada söylediği sözcükler, yeniden ağzını kapamasına sebep oldu. "Bak, doğruyu söyle. Yalan söylemek yok."
Algın, başını salladıktan sonra "Tamam." dedi. Alt dudağını ısırdıktan sonra mırın kırın ederek "Yok." dedi. "Ben bu soruya yanıt veremeyeceğim."
"Ohooo." sesleri yükseldi bir anda salonun içinde. "Ama sen daha ilk çevirmede böyle yaparsan olmaz ki."
Algın, omuz silktikten sonra "Ne yapayım? Bu soruya yanıt veremem. Vereceğim yanıt utanmama, hatta yanlış anlaşılmaya sebep olur." dedi.
Evrim, ayağa kalktıktan sonra "Birazdan geliyorum." dedi ve mutfağa yöneldi. Onun salondan dışarı çıkması ve elinde bir bardak su ile geri dönmesi, bütün zihinlerde soru işareti oluşmasına sebep olmuştu. Sarp, herkesten önce davranarak "Su ne alaka ki? Susadın mı?" diye sordu.
"Hayır. Susamadım. Dikkat ederseniz içinde buz var. Eğer ki Algın, bu soruya yanıt vermezse ve doğruyu söylemezse başından aşağı dökeceğim. Bu da onun cezası olacak."
Algın, duyduklarının üzerine ürperdiğini hissetti. Havalar sıcak olabilirdi ama birdenbire üzerine buz gibi su dökülürse, kesin üşüyecekti.
"Of ya!" dedikten sonra kuzenine ters ters baktı. "Tam bir pisliksin. Bunu biliyorsun, değil mi?" diye sordu.
"Bilmez olur muyum? Elbette biliyorum." dedi Evrim. Sesi baskındı. Resmen Algın'a sıkıyorsa yanıt verme diyordu.
Bardağı sıkıca tutmaya devam ederek yerine oturduktan sonra "Söyle bakalım Algın." dedi. "Şu anda nerede ve kiminle olmak istersin? Bu sorunun yanıtını hepimiz merak ediyoruz."
Algın, sol eliyle kafasını kaşıdıktan sonra, bakışlarını Yetkin'e yöneltti. Artık bazı hisleri kabul etme zamanı gelmişti. İnkâr edemezdi. Yetkin'den hoşlanıyordu.
"Burada olmak isterdim. Beni her daim koruyacağına söz veren, canım yandığında canımı yakanların canını yakmaktan çekinmeyen adamın yani senin yanında olmak isterdim. Her daim seninle."
Genç kızın bakışlarını gözlerinden çekmemesi üzerine Yetkin, kalbinin her zamankinden daha da hızlı attığını hissetti. Algın'ın söyledikleri, onun yanında olmak istediğini belirtmesi hoşlandığının bir kanıtı mıydı yoksa? Olabilir miydi bu gerçekten? Algın ona karşı bir şeyler mi hissediyordu?
"İnanamıyorum." dediğinde Pars, Yetkin ile Algın birbirine bakmayı bırakıp bakışlarını ona çevirdi. İkisinin de kaşları çatıktı ve yanaklarına yavaş yavaş bir sıcaklık yayılmaya başlamıştı. "Sen gerçekten Yetkin'in yanında mı olmak istiyorsun?"
Algın, kem küm etti ama kaçacak yeri olmadığı için "Evet." demek zorunda kaldı.
"Peki neden?"
Bu soru Yetkin'den gelmişti. Algın'ın neden yanında olmak istediğini çok merak ediyordu.
Oyunun olması gereken akışında ilerlemesi için araya giren Öznur "Sorular sırasıyla." dedi. "Şimdi çevir bakalım şişeyi. Kim kime soru soracak öğrenelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron - Tek Aşkım Sensin
Teen FictionHayatı darmadağın olan, yakışıklı ve yetişkin bir adam... Adamın hayatının darmadağın olduğu günde hayatını düzene sokmaya başlayacağını düşünen bir kadın... İkisinin de peşinde olan biri var ve bu kişiye karşı birlikte direnmek zorundalar...