İyi okumalar✨️
🕯
"Kızım çocuk cidden taş ya!" Ağzı dolu dolu konuşan arkadaşıma baktım," Canset o tatlı senin ağzından yere bir düşsün ben sana yapacağımı bilirim," diyerek oturduğum yerden kalkıp mutfağa geçtim.
Karnım acıkmıştı.
Ve gece gece karnım acıktığında, buzdolabının karşısına geçip mal gibi bakmaktan başka bir şey yapmıyordum.
Melül melül dolap içine bakmak huzur veriyordu ama.
Peşimden telefona bakarak gelen ve hâlâ bana erkek öven arkadaşımın adım seslerini duyuyordum.
Dolabı açarak ne yiyebileceğime baktım, o da arkamdaki masaya oturup konuşmaya devam etti.
"Kızım ben maçlara bile bu çocuk için gidiyorum. Bir de çocuk smaçör, keşke bana da ç-
Kafamı ona doğru çevirmemle birlikte, gözlerini telefona ekranından kaldırarak şirin sandığı bakışını yolladı.
Dolabın kapağını kapatarak, kendimi karşısındaki sandalyeye attım.
"Seninde hesap büyüdü he, memnunmusun açtığın için yoksa pişman oldun mu?"
Omzumu silkerek, kafamdaki kıskaçlı tokayı çıkararak saç diplerimi kaşıdım. "Artısı eksisi yok, sadece telefonum artık daha çok titriyor."
Gülerek, "İlk fotoğrafın çok güzeldi, yorumları kapayarakta iyi yaptın bence," dedi.
Evet. Yorumları kapatmıştım, belki diğer postalarda açardım ama bu gönderinin altında yorum görmek istemiyordum.
"Ne yaptın sen, attın mı çocuğa istek?" Diyerek, soru attım ortaya.
Konu benim instagram olayından uzaklaşsa iyi olurdu.Masaya doğru eğilerek şirince gülümsedi, "yaa hayır atamadım. Ama çok istiyorum atmak, hâlâ fake hesaptan takip ediyorum bir de..."
Canset, voleybol milli takımındaki smaçör'e kafayı takmış bulunmaktaydı. İlk başta heves olduğunu sanmıştım ama hayır, ciddi ciddi her maçına gidiyor, çocuğu dört göz ile izliyordu resmen.
Kendi hesabından da istek atamıyordu çünkü Canset influencer'dı. Kendi kıyafet markası ile tanınmış, mavi tiki olan bir hesabı vardı.
"Ne olacak ki atsan? Hem senin gibi tanınan kişiler hiç sporcu falan takip etmiyor mu yani?"
"Aşkım olay o değil ki, ediyor etmesine de karşılıklı takipleşiyorlar. Sanki aralarında rekabet varmışta, birisi takip edince diğeri takip etmezse olmuyormuş gibi saçma bir şey, ünlüleri bu yüzden sevmiyorum zaten." Dedi.
Yüzümü ekşiterek ona baktım, ne saçma bir şeydi. Uygulamada isteyen herkes istediği kişiyi takip edebilir ve bunun ego yüklenecek bir tarafın olmaması gerekiyordu.
"Ee, sana istek atabilir demek bu?"
Gözlerini devirerek telefonuna baktı," Öyle demesi kolay tabi, beni fark etse ne etmese ne? Çocuk aynı zamanda yavşak kanka, magazinlerden olayı eksik olmuyor, daha dün gece tekne partisinde bir kız ile birlikte görüntülenmiş."
"Sen neden düzgün birisini bulamıyorsun acaba?"
"Çekiyorlar kanka çekiyorlar, bir kere aynı lansmanda denk geldik biz bununla. Bu çok mu sarhoş olmuş ne, arkadaşı toparlıyordu onu tuvalet köşesinde, bende yardım amaçlı peçete verdim yüzünü silsin diye. Bana bile orada ayak üstü yavşadı, akşam boş musun falan dedi. Gerçi aklı yerinde olsaydı, o yerde bunu söylemezdi, onun için ciddiye bile almamıştım," dedi.
"Bence istek at, hiç değilse şu saçma algıyı kırmış olursun," dedim.
"İyi atıyorum," demesiyle gözlerimi şaşırarak ona çevirdim.
"Ee, sen dünden razıymışsın?"
Sırıtarak kafa salladı, "senle konuşunca fena gaza geliyorum," dedi.Telefonuma baktım, bildirim geldi mi diye. Yazan olmamıştı.
Bana neydi? Ne diye durup durup telefona bakıyordum sanki?
Kendime gelerek sandalyeden kalktım, "Ben zıbarmaya gidiyorum, eğer gidersen bahçe kapısını kapamayı unutma, Cingöz kaçmasın.
Ama gitme bence, yarın dışarıda kahvaltı yaparız," diyerek odama doğru ilerledim.Sürekli mesaj atmasına o alıştırmıştı, ben değil.
Yatağıma girerek ışığı kapattım, uykuya dalmadan önce son duyduğum şey, Geri istek attı!, diyerek bağıran Canset'in sesiydi.
¤
HmmmOy🫡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efil Dalya | Yarı Texting
Teen FictionEfil Dalya & Abel Wizard Nerede olduğun, yanından, arkandan, önünden kimin geçtiği önemsiz; ama her bir adım attığımda, yanımdan geçen insanların, severek okuduğum romanlarda çeşit çeşit karakterlerin hayatlarına benzer hayatlar yaşadığını biliyordu...