1.7

380 51 5
                                    


İyi okumalar✨️

🕯

"NE DEMEK MİLLİ TAKIMDA EFİL!?"
Canset'in cırtlak sesine yüz buruşturarak baktım. Ben tepki göstermeden Cingöz miyavladı ve kaburgasını yere doğru eğerek Canset'e kitlendi.

Ben hayır kızım diyene kadar, Canset'in bacağına yapışması bir oldu. Canset bağırarak onu bacağından ayırdı, "Hep sen tembihliyorsun bu hayvanı değil mi ya? Hep bana yapıyor bu!"

Cingöz'ü yere eğilerek kucağıma aldım.

Kafasını öptükten sonra sevmeye başladım. Bir aydır birlikteydik, Canset ne zaman bize gelse ona kitlenir hale gelir ve tırmalayıp ısırırdı.

"Kedinin yanında bu kadar cırlarsan olacağı o, ayrıca seni sevdiğini düşünmüyorum. Kediyi sadece fotoğraflar için kullanıyorsun resmen, sonra git git diyorsun bir de," dedim.

"Yoo, dedi. "Geçen geldiğimde ne güzel geldi sevdirdi kendini," dediğinde gözlerimi kısarak ona baktım. "Telefonunun şarjı bitmişti çünkü."

Göz devirerek telefonuna döndü.

"Şimdi sen diyorsun ki, milli takımdaki en sevilen oyuncu ile konuşuyorum?"

"En sevilen?" Diyerek ona baktım.

Abel o kadar seviliyor muydu?

"Tabi kızım, tabi sen voleybol sevmediğin için haberin falan da yok hiçbir şeyden... Otur da anlatayım sana biraz," dedi.

Cingöz'ü kucağımdan indirerek, yanındaki sandalyeye oturdum.

"Bak şimdi, bu normalde İspanya milli voleybol takımındaydı, bildiğime göre de yirmi beş yaşında falan şuan. On dokuz yaşında ilk takımında oynamaya başlamış, yaklaşık iki ay önce falan bizim milli takıma transfer oldu. Çocuk geldiğinden beri rüzgar estiriyor sahada. Hatta Türk milleti Rüzgar diyor ona. Takımdakilerle iyi anlaşmasını bırak, o geldiğinden beri bir maç bile kaybetmediler, şampiyon oldular zaten," dedi.

"Yuh kızım, hayat hikayesini mi araştırdın sende?"

Elini yok be der gibi salladı.
"Benimkinin yanında bulunan her arkadaşını araştırıyorum ben. İkisi de şuan çok yakın, bu arada Ömer hikayemi görmüş," diyerek oturduğu yerde daha çok yılıştı.

Onun bu halin yüz buruşturdum.

"İlk adımı ben atmam atmam diyorsun, o da atmazsa?"

Omuz silkti."Kimsenin arkasından sürünemem Efil. Zaten çocuk beni hatırlamıyordur bile."

"Hatırlamıyor olabilir, senin de bu isteğin hatırlasın diye değil ki zaten?İlk defa bir erkek bu kadar hoşuna gitti," dedim.

"Bana ne ya, uğraşamam erkeklerle cidden, saldım ben. Her şeyden önce ben zaten öylesine bir ilişki istemiyorum. Ee karşımdakinin durumu da belli, asla ciddi bir ilişkisi olmayacak bir karakter malum."

Telefonuma bildirim gelmesi ile sandalyeden kalkarak tezgaha doğru ilerledim. Birden kalkmamla birlikte sandalye yere düştü. "Ulan asıl sana yuh! Şu hıza bak, baca çoktan sarılmış bile..." dediğine kulak asmadım.

Efil Dalya | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin