Media: Tobirama Senju
Otomobil mühendisliği dersinden sonra kantine indim. Orada buluşmamız gerekiyordu. "Rei-senpai!" Naruto'nun sesi yükseldi. Kakashi ve Obito onlarla aynı masadaydı. "Herkese merhaba." dedim ve notlarımı masaya bırakarak oturdum. "Reida-san, yorgun görünüyorsun," dedi Sakura, "son zamanlarda yoğun bir gece geçiriyor," diye açıkladı Obito. Tabii açıklama şekli biraz yanlış anlaşıldı. "Senpai, senin bu tür şeylerle ilgilenmediğini sanıyordum," dedi Kiba kızarırken, "Ne?!" Sakura ve Ino aynı anda dediler. Elimi alnıma sertçe vurdum. "Öyle değil aptallar. Şu yeni transfer öğrenciler benim üst kat komşularım ve çok gürültü yapıyorlar. Sadece geceleri uyuyamıyorum," dedim. Anladıklarını belirten sesler çıkardılar. "Ben bir şeyler yiyeceğim," dedim büfeden çıkarken, "Reida-chan! Nasılsın!" dedi büfeci teyze. "İyiyim hanımefendi siz nasılsınız?" dedim eğilirken. "Teşekkürler. Her zamanki gibi mi? Şeftali suyu ve peynirli tost?" beni çok iyi tanıyor "Unutmamışsınız," dedim kibarca, "Reida-chan için peynirli tost ve şeftali suyu!" arkadaki işçilerine "ne istersin delikanlı?" dedi. diye sordu arkamdakine. "Aynısından" dedi. Arkamı dönünce Tobirama ile karşılaştım. Yukarıdan umursamaz bakışlarını bana gönderiyordu. Aynı bakışları ben de gönderdim. Bakışlarımız yarışıyordu. "Reida-chan, yemeğin hazır," dedi teyze. Bu bakışma yarışmasını ilk bozan olmak istemiyordum ama yemeğim yüzünden buna mecburdum. "Teşekkürler teyze!" dedim ve tepsimi alıp masama döndüm. Kankuro gülerek, "Kafasına tepsiyi vurursun sandım," dedi. "İstemedim değil" dedim suyumdan bir yudum alarak. Şeftali aromalı her şeye bayılıyorum!
Üçüncü ders matematikti ve toplu bir dersti. Muhtemelen Tobirama gerizekalısı da orada olurdu. Fizik dersinde benden önce cevap vermenin bedelini ona ödeteceğim. Bu üniversitede matematiği benden daha iyi bilen kimse yok. Hatta çok şey bildiğim için birkaç öğretmen istifa etti. Tabii kendilerine yedirememişlerdi öğrencinin onlardan iyi matematik bilmesini. Bu seferki iyiydi ve beni de çok seviyor. Ne de olsa ben öğretmenlerin gözde kızıydım sonuçta. İlk derste olduğu gibi herkes kendi yerine oturmuştu. Toshrio-senpai gelmişti. Selamlama ve tanışma bölümünde gözleri bana takıldı, "Tsugikuni, yine karşılaştık!" dedi gülümseyerek, "evet efendim" "umarım paslanmamışsındır" dedi gülerken, "hayır efendim, paslanmadım" bende aynı şekilde.
Birkaç soru verdi. Zorluk seviyeleri her iki işlemde bir artıyordu. Son soruya gelince "peki bunu herkesin çözebileceğini düşünmüyorum, başarısız olursanız üzülmeyin lütfen" dedi. İşlemi tahtaya yazdı. Ah, bu çocuk oyuncağı. Hemen elimi kaldırdım. "Pekala, üç kişi var. Gelin buraya" dedi tahtayı üç parçaya bölerek. "Herkes kendi çözümünü yazsın" dedi. Diğer ikisi Tobirama ve Itachi idi. Kalemi aldım ve hızla yazmaya başladım. Hepsinden önce bitirmeliyim. Özellikle Tobirama'dan daha önce. Itachi de zeki öğrencilerdendi ama onunla rekabet şeysini yapamıyordum. Çünki o harika birisi ve benden çekiniyor sanırsam ama yine de bu harika birisi olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Birkaç saniyede bitirdim. Ve birkaç dakika sonra diğerleri de bitirdi. Öğretmen önce Itachi'den başladı. Cevabı yarı doğruydu ama sonuç yanlıştı. Daha sonra Tobirama'nın çözümüne baktı. Bunda da yanlış bir şeyler vardı. Sonra benimkine baktı. "Her zamanki gibi mükemmel. Aferin" dedi. Tobirama'nın gözleriyle karşılaştığında gözlerini devirdi. İntikam başarıyla alındı!
Dersler bitmişti. Kaykayımı dolabımdan aldım. Diğerleriyle bahçede buluştuk. "Hey-achoo!" derken hapşırdım. "Ah hayır, şimdiden üşüttün," dedi Obito. "Sorun değil, iyiyim" dedim burnumu çekerken.
Kakashi ve Obito ile yolları ayırdıktan sonra kendi başıma gittim. "Freida-san!" arkadan biri bağırdı. Arkamı döndüğümde 'komşularımla' karşılaştım. Hashirama yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bana el sallıyordu. "Eve birlikte gidelim mi?" diye sordu. Madara ifadesiz kalırken Tobirama gözlerini devirdi."evet" dedim sadece.
Eve gelene kadar Hashirama ile sohbet ettik, ara sıra Madara da sohbete katıldı. Sonuçta o kadar da kötü bir insan olmadıkları ortaya çıktı. Tobirama hariç. Adam hiçbir tepki göstermedi. Sanırım matematikte onun kıçını tekmelemem onu kızdırmış olmalı. Bekle sen bekle, aynısı diğer derslerde de olacak! "Güle güle Freida-san!" dedi Hashirama ve Madara, "Yakında görüşürüz" dedim el sallarken.
Eve gelir gelmez hapşırdım. Sanırım bugünün yağmuru bana pek iyi gelmeyecek. Sıcak bir duş alıp sıcak bir şeyler içmek en iyisidir.
-Tobirama Senju pov-
"Onu neden bizimle gelmesi için davet ettin?" diye sordum. Yol boyunca ikisinin de çenesi durmadı. Madara bile ara sıra onlara katıldı. "Freida-san komşumuz ve sınıf arkadaşımız. O iyi bir kız ve sohbeti de sarıyor," diye açıkladı Hashirama, "Bence onu hazmedemiyorsun çünkü o senden daha zeki," dedi Madara gülerek. "Kapa çeneni, Madara piç," dedim dişlerimin arasından.
Üzerimi değiştirdikten sonra akşam biraz hava almaya karar verdim. Kulaklığımı ve telefonumu alıp çıktım. Merdivenlerden sesler geliyordu. "Hah iyiyim sadece üşüttüm. Şimdi eczaneye ilaç almaya gidiyorum sabaha bir şeyim kalmaz merak etme" dedi telefona karşı kadın sesi. Sonra hafif bir kahkaha, "Benim için bu kadar endişelenmeyi bırakmalısın. Ben iyiyim her açıdan," dedi. Köşeyi dönünce sesin Freida'ya ait olduğunu gördüm. Kat kat giyinmişti ve saçları dağınıktı. "Oi Tsugikuni!" Kelimeler ağzımdan çıktı. Ona seslenmeye bile niyetim yoktu! "Ha?" dedi bana dönerken. Yanakları kızarmıştı ve gözlerini açık tutmakta zorlanıyordu. hasta olmalı sanırsam. Neden ona seslendim ki? "Matematik dersinde sadece şanslıydın. Benden daha iyi olduğun sanma sakın" Ne saçma bir cümle! Güldü. "Tabi canım, o zaman fizik dersinde de sen şanslıydın?" Kibirli bir şekilde söyledi. Hasta değil misin, neden bu kadar ibnesin? "Öyle değil," dedim gözlerimi kaçırarak, "eminim öyledir. Ama bir bakıma şanslısın," dedi. "Neden?" "Benim gibi bir rakibin var, çok çalışsan iyi edersin. Zayıflarsan seni rakibim olarak görmekten vazgeçerim" dedi arkasını dönerken. Beni rakibi olarak mı görüyor? Cevap vermek istediğimde çoktan gitmişti.
Hava soğuk. Yağmur sonrası rüzgar ortalığı kurutuyor. Biraz oturduktan sonra eve döndüm. "Akşam yemeği hazır!" dedi Izuna ben içeri girer girmez. Hava şartlarına uygun sıcak çorba pişirmişti. Ellerimi yıkadıktan sonra yanlarına oturdum. "Peki dışarıda birini gördün mü?" diye sordu Hashirama. Neden annem gibi davranmak zorunda ki? "Freida'yı gördüm. Hastaydı," dedim kısa keserek. "Zavallı şey," dedi Izuna, "ona biraz çorba götürmeliyiz!" Hashirama aniden coştu. "İyi fikir," dedi Madara da. "Nedir bu? Neden birdenbire o kıza canım cicim mühamelesi göstermeye başladınız?" diye sordum tek kaşımı kaldırarak. "Sana bunun nedenini öğlen açıkladım. Kız yalnız yaşıyor ve muhtemelen ona bakacak kimsesi yok. Sıcak bir şeyler getirerek ona iyilik etmiş oluruz!" dedi Hashirama uzun uzadıya açıklayarak. "Neyse, ne istersen yap," dedim bıkkın bir şekilde.
Yemekten sonra Hahsirama çorbanın bir kısmını ayırıp, hasta olduğumda bana zorla içirdiği çayı ve birkaç atıştırmayı paketledi. "Geliyor musun? Beraber gidelim" dedi kapıda. "Gelmiyorum," dedim kanepeye daha da yayılarak. Hahsirama elini beline koyarak, "Bize onun hasta olduğunu söyleyen sendin, o yüzden sen de gelmelisin," dedi. Onun nesi var! "Umurumda değil," dedim gözlerimi televizyondan ayırmadan. "İtiraz yok, kıçını kaldır ve buraya gel!" dedi ciddi bir şekilde. Bu mod bazen beni korkutuyor yalan söylemeyeceğim. Bıkkınca yerimden kaıktım ve kapıya doğru gittim. Sonra ise dördümüz birlikte evden çıktık.
💠Hashirama bebek seni yerimm uwu. Umarım hoşunuza gitmiştir! Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın^^ Sevgiyle kalın<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Academic Rival | Tobirama Senju x OC (Modern AU)
Fanfiction"Şu gümüş saçlı piç benden daha iyi olduğunu mu sanıyor?" "Onun ukala ve kendini beğenmiş davranışları kendimi öldürmek istememe sebep oluyor" Academic rivals to lovers <3 Tüm karakter hakları Kishimoto-san'a aittir. Tüm görseller kendi yaratıcıla...