Academic Rival | Tobirama Senju x OC (Modern AU)

Chapter 11

Media: Itachi Uchiha

Şarkı: Vancouver sleep clinic-someone to stay

-Tobirama Senju-

Omuzumda hissettiğim ağırlıkla sola döndüm. Ağzının suyunu akıtarak uyuyordu. "Çok tatlı uyuyor!" dedi Hashirama fısıltıyla "buna tatlı mı diyorsun?" dedim "bebek gibi" dedi yavru köpek bakışları atarken. "Her neyse" dedim kalkarken. Ben kalkınca direkt kanepeye yapışmıştı. "Onu burada mı bırakalım?" diye sordu Madara "odasına taşıyalım" dedi Izuna "ben yaparım" dedi Itachi. Tüm Uchihaların varlığı beni tetikliyor galiba. Gelip onu kucağına aldı. Yüzüne daha iyi bakma fırsatım oldu. Bir bakıma bebeğe benziyordu. Üzgün bir bebek gibi uyuyordu. Nefesimi verip yukarı çıktım.

-Itachi Uchiha-

Kollarımda olduğuna inanamıyordum. Yavaşca yatağa bıraktım onu. Huzursuz görünüyordu. Üstünü örtüp yerde oturdum. İlk kez onu bu kadar yakından görüyordum. Göz altları çökmüştü. Kaşları ise çatıktı. Nefesi düzenliydi. Saçları karışmıştı azıcık. Nasıl oldu da ona abayı bu kadar yaktım ben?

-Freida Tsugikuni-

Kesintisiz bir uykudan sonra gözlerimi açtım. Hava aydınlıktı. Soluma baktığımda boştu. Sağıma baktığımda komidine yaslanıp uyuyan bir Itachi görmeyi beklemiyordum. Tüm gece burada yerde mi uyumuş? Ah zavallı adam. Onu yatağa koyayım bari. Kollarımı kollarınının altından geçirdim ve onu kaldırmaya çalıştım bunu yapmamla aniden gözlerini açtı. "I-itachi-san" dedim utanarak geri çekilirken. Kızarmıştı zavallı şey. Panikle ayağa kalkmıştı "tüm gece yerde mi uyudun?" dedim ben de kalkarken "ah şey evet yatak rahatsızdı. Yumuşak yerleri sevmiyorum" dedi omuzunu kaşırken. Ne garip alışkanlık. Ona tebessüm edip aşağı indim. Banyoda uzun bir kuyruk vardı. Banyodan çıkan kişi Tobirama'ydı. Yüzünde herzamanki gibi hoşnut olmayan ifadesi vardı. Bu adam gülümseye biliyor mu ki? Bana bakınca göz devirmişti. Birşey yapmamıştım bile! Neyin tribi bu! Onu boş verdim.

Rutin işler hall edilmişti. Bugün eve dönme vaktiydi. Haftasonu evde rahatlama keyfi çekecektim sonra ise dersler yeniden başlayacaktı. "Tsugikuni motorla mı geri döneceksin sen?" diye sordu Sarutobi sensei "evet efendim" dedim kaskımı alırken. "Yolu biliyorsan önden gide bilirsin" dedi Toshiro sensei de. Onu başımla onaylayıp ceketimin fermuarını çektim. Motora binip kaskımı taktım. "Rei-senpai çok havalı!" dedi Naruto. Ona barış işareti gösterdikten sonra gaza basıp büyük girişten çıktım.

Eve çabuk varmak için normalden daha hızlı kullandım. Genelde hız limitini aşmazdım güvenliğim için. Ama işte hava yağmurlu ve yavaş sürünce içim daralıyor. Apartmanın garajına girince oda numaram yazılı yerde parking yaptım. Kaskımı çıkarıp derin bir nefes aldım. Sıcak bir duşla gergin vücudumu rahatlata bilirdim. Anahtarı çıkarıp kapıyı açmak istediğimde zaten açık olduğunu gördüm. Kilitlemeden mi gitmişim! Amanın amanın! Hızla içeri girdim. Gördüğüm kişiyle kanım donmuştu "görmeyeli ne kadar büyümüşsün... Kızım" dedi. Dolapta olan ingiliz anahtarını aldım savunma amaçlı "ne işin var burada?! Nasıl buldun burayı!" dedim öfke ve korku karışımı duyguyla. Ellerim titriyordu "babanı böyle mi karşılayacaksın cidden?" diye sordu "babam mı? Seni diri diri yakmak için milyonlarca sebebim var! Hayatımı mahvettin sen!" "Bence iyi görünüyorsun" dedi ayağa kalkarken "sence iyi gibi miyim!" tüm o rehabilitasyon tüm o tedaviler tüm o ilaçlar hepsi puf diye kaybolmuştu sanki. Herşey yine eskisi gibi hissettiriyordu.

-üçüncü kişiden-

Kızın tüm vücudu korkunun etkisiyle titriyordu. O adamdan o kadar korkuyordu ki! "Seni öldürürüm yaklaşma bana!" diye bağırmıştı. İkisi de iyi biliyordu ki hiçbirşey yapamazdı. Kızın üzerindeki dehşet ve terör ona engel olurdu. Elinde kurşun dolu silah olsa yine de tetiği basmak için fazla korkmuş olurdu. Adam yavaşca yaklaştı ve kızın saçından kavrayarak oturma salonuna kadar sürükledi. Yüzüstü yere düşünce adam masayı çekip kızın üstüne koyup oturdu. "Pekala, söyle bakalım. Şu üvey baban olan piç nerede?" diye sordu sigarasını yakarken. "Sanki söylerim de! Bu yaptıklarından haberdar olursa seni öldürecek!" diye bağırdı elindeki ingiliz anahtarını sıkıca tutarken. "Sorumu anlamadın galiba" dedi sigarayı parmakları arasında alıp kızın omuzuna bastırırken "cevap alamayana kadar bu işlem devam edecek" dedi yeniden bir sigara çıkarırken "nerede o?" dedi dumanı havaya karışırken.