Sena'dan
Sıcacık duşa girmek gerçekten çok iyi gelmişti. Duştan çıktığımda çamaşır makinesinin üzerinde havlu gördüm. Etrafa baktığımda ise kapıda asılı üç bornoz vardı. Havluyu alıp üzerimi kuruladım göğüs pedlerini takıp Özgür'ün verdiği tişörtü giydim. Hiç giymek istemesem de çıkardığım iç çamaşırımı giydim tekrardan ve üzerine Özgür'ün şortunu. Banyo mutfağı görmüyordu ama gelen sıcak ekmek kokusundan Özgür'ün bir şeyler hazırladığını anladım. Odasına girip crop ve şortumu koltuğun kenarına koydum yanına da çantamı, içinden telefonu çıkarıp bildirimlerime baktım.
Elfida normalde nerede kaldı diye arardı ama hiç mesaj ya da arama yoktu. Büyük ihtimalle Özgür arayıp haber vermişti. O sırada Özgür'ün telefonundan arama sesi duyuldu. Çalışma masasında duran telefonunu elime alıp arayana baktım.
Funda Yücel arıyor...
Funda neden Özgür'ü arıyordu? Funda gecenin on ikisinde benim sevgili mi niçin arıyordu? Arkadaş değillerdi birbirlerine selam bile vermezlerdi. Numarası Özgür'de niye vardı?
Bu sorularımın cevabı Özgür'deydi. Açacağım an arama kapandı ve o an Funda'nın üç kez daha aradığını gördüm Özgür'ün. O an telefonunu kurcalamak ve her ne halt varsa öğrenmek geçti içimden ama yapmadım. Gardırobunun aynasına geçip saçımı ellerimle tarayabildiğim kadar taradım. Kalbime ağırlık yüklenmişti ve iyi değildim. Uyumak istiyordum.
Daha aramız yeni düzelmişti bizim. Biz daha yeni yeni her şeyi düzeltmeye başlamıştık. İşi düşmüştü belki Özgür'ü ondan aramıştı. Ne bileyim aynı fakültedeler ödev yardımı için aramıştır. Kafayı yiyecektim en sonunda. Saçlarımı bırakıp çıktım odadan ağır ağır.
Mutfağa ilerlediğimde Özgür bir şeyler hazırlamış masaya koyuyordu. Yanıma yaklaşıp elimden tuttu iki eliyle ve yanaklarımdan öptü sulu sulu. Yorgundum ve onunla kavga edecek mecalim dahi yoktu.
"Özgür Funda seni neden arıyor?"
O gülen sımsıcak gülümsemesi bir anda soldu ve buz kesti suratı. Kötü düşünmemeye çalışıyordum ama bu yüz bana hiç iyi şeyler hissettirmiyordu ki. Cevapta vermiyordu, öyle buz gibi duruyordu.
"Özgür bir soru sordum." O an gözlerini çekti benden ve bir adım uzaklaştı. Sağ eli ensesine gitti ve gözlerini bana dikti.
"Okuldan, yani okul ile ilgili Semih biliyorsun kulüp başkanı onun için arayacaktı. Yani kulüp ile ilgili, Semih'in numarası da yokmuş onda. Bende iş çıkışı müsait olurum o zaman ara deyince bu saatte aramış olsa gerek."
Düşündüm biraz, evet Semih bu oyun kulübünün başkanıydı. Ama anlamıdığım Özgür'ün Funda'da numarasının işi neydi.
"Anladım, senin numaranın onda işi ne peki?" Yine aynı yüz ifadesi vardı suratında.
"Okul grubundan almış ya."
"Anladım, inanıyorum sana ben. Öyle üç kez aradığını görünce işte ne bileyim." İki adımda yanıma gelip sıkıca sarıldı ve ıslak saçlarımdan iki üç kez öptü sertçe.
Sonra mutfağa geçip birbirimizi doyurup iki cilveleşmeyle karnımızı doyurduktan sonra tabi daha çok beni doyurarak. Odasına geçtiğmizde yatağına geçip sarılarak uyuduk. Ama içimden bir ses sorgula diyordu. İçime sinmemişti bir şeyler ama kondurmakta istemiyordum Özgür'e.
|bölüm sonu|
bu yalan olmadı be Özgür...
O an gerçekleri söylemeliydi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN YILDIZI | yarı texting
Teen FictionSena: Allah senin belanı versin tamam mı. Sena: Ayrılıyorum senden bitti. Sena: BİTTİ.. anladın mı bitti Sena: İt herif o motorunu da götüne sok Sena: Güvenmiştim ya ben sana inanmıştım Sena: Senin için ağlıyorum ya yazık bana Sena: Boşuna kızlar...