2.5

7.8K 379 11
                                    

hoşgeldiniz efenim



Nasıl bir öctü o umarım aklıma gelen değildir. İleriye gitmiştik evet ama öyle de söyleyince bir korkmadım değil. Geç kalacağımız için hızlanmıştı ve bu hafif bacaklarımın titremesine sebep olmuştu.

"Özgür yavaşla biraz!" duymazdıki onun deyimiyle çığırmam lazımdı.

Yolculuk benim çığlıklarım onun arada yavaşlayıp sonra hızlanmasıyla geçti. Çalıştığı gece kulübüne de tam vaktinde gelmiştik. Mekana girdiğimizde çantamı almış ve bana bar tezgahının oraya oturtturmuştu. Karşımda içkileri hazırlıyordu şimdi, iki garsonda masaları ve yerleri siliyorlardı.

Özgür bugün gece on ikiye kadar çalışacaktı beni de bu yüzden yanında getirmişti. Kulüp sahibinin eşi gece doğum yapacağı için mekanı sadece on ikiye kadar açık tutacaklarmış bugünlük. Aslında tamamen kapatacaklarmış ama bugün bir ünlü iş adamının kızının partisi varmış öyle söylemişti Özgür.

"Şişt yakışıklı benim de bardağımı doldurur musunuz acaba?" diyerek göz kırptım ona. Müşteriyle ilgileniyordu ama sana döneceğim der gibi gülümsedi ve işine döndü.

Hafiften kafamda uyuşmaya başlamıştı benim sanki.

"Buyrun hanımefendi ama bu son." uzattığı bardağı, elime alıp ona baktım sırıtarak.

"Hayır ya! Çok güzel bu," kollarını bar tezgahına koyup bana doğru eğildi.

"Bu ay ki maaşın yarısı sana gidecek gibi,"

O ne alakaydı şimdi yaa.

"Ne alaka yaa."

"Yok birşey bu içecek sana özel."

"Vallahi mi?" diyerek tezgahta duran koluma başımı yatırıp ona baktım, o da benim gibi yapıp bana baktı. Bir süre bakıştık öyle.

Bu bana nasıl baktı ya.

" Sen bana nasıl baktın len." diyerek hızla kafamı kaldırdım. Oda benim gibi kaldırıp dibime kadar girdi.

"Len mi?"

Dueduk bir süre öyle müşteri de geldiği yoktu. Müzikte çok güzeldi, etrafa baktım biraz bir sürü genç eğleniyordu bazısı öpüşüyordu. Ayh bizde öpüşseydik bari. Sonra hızla geri ona döndüm.

"Naber!"

Soruma karşılık kocaman gülümsedi ve burnumdan öptü.

"Sarhoşta olduk, gözlerde kayıyor. Aldık mı başımıza belayı."

"Belaymış sensin bela, şu yaptığından bir daha yapsana çok güzel tadı da." O sırada yanımıza genç bir kız geldi.

"Bir tane tekila margarita lütfen."

Özgür yanağımdan öpüp ayrıldı yanımdan ve önümüzdeki alt tezgahında bir şeyler yapmaya başladı kısa bir süre sonra da genç kıza siparişini verdi.

"Teşekkürler." Özgür başını nazikçe eğme gereği duydu ve yine karşıma geçti. Ben yine bardağı ona uzatmayı ihmal etmedim tabi.

"Olmaz bu kadar yeter. Zaten kaldı şurada yarım saat." dedi ve kendisine seslenen iki müşteriye dönmek zorunda kaldı.

*

"Güzelim, Sena kalk birtanem." başım öyle çok ağrıyordu ki bir de içtiğim şeyden olsa gerek ağzımda ekşi bir tat vardı ve iğrençti.

"Ay noldu yahu bayılmış mıyım? Bir de bayıl istersen Feriha!" diyerek gülmeye başladım. O sırada kucağa alındım herhalde Özgür tarafından.

"Faruk!"

Özgür Faruk kim Özgür?

"Efendim abi."

"Mekanı sana bırakıyorum benim ki var şimdi."

"Tamam abi sıkıntı yok ben iletirim Tuğrul Bey'e"

Çok konuşuyor ya bunlar başım zaten fenaydı.

"Yeter! Susar mısınız uyuyacağım burada?" Faruk denen çocuktan hafif bir kıkırtı duymuştum sanki. Kulağımda bir nefes hissettim o an.

"Bizim öç alma işide yattı."

Ne sevişecekmiydik yoksa. Olmaz Özgür evlenmeden vermem sana.

"Olmaz! Asla olmaz evlenmeden olmaz Özgür!" Yattığım göğsünden sert bir öksürme duyuldu.

"Neyse biz çıktık Faruk."

"Tamam abi."

Ay kendimi bir anlık mafya karısı gibi hissettim sanki abi falan ne oluyor ayol.

Yoksa Özgür yakışıklı karizmatik belalı bir mafya babası mıydı ?Yoksa yeraltı lideri falan mıydı benim sevgilim?

|bölüm sonu|

okuyan gözlerinizden öptüm

oylayıp yorum yapanlar başka zaten







GECENİN YILDIZI | yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin