1.9

10.5K 413 47
                                    

hoşgeldiniz dostlarım...



Sena: Bunlar ne?? [11.48]

Sena:Ne yazdın da sildin

Özgür: Arkadaşa atacaktım sana atmışım

Özgür: Bir şey yok

Sena: Üst üste atılan yanlış mesajmı olurmuş

Özgür: Oldu işte uzatma

Sena: İyi [12.01]
görüldü.

Sena: Geber [12.30]

Sena: İt herif

Sena: Duydunmu geber

Sena: Bir daha da sakın beni öpme

Sena: Şerefsiz

Özgür çevrimiçi

Özgür yazıyor...

Özgür: Düzgün konuş

Sena: Nolur düzgün konuşmazsam

Özgür: Uğraşamam seninle işim gücüm var

Sena: Allah için uğraş ya Özgür

Sena: Nolur uğraş

Sena: Bana gerekli gereksiz yazma bir daha

Özgür: Yanlışlıkla oldu dedik ya kızım

Sena: İyi

Sena: Ben senin kızın falanda değilim ayrıca

Sena: Hem Emre rahatsız oluyor yazma bana bir daha
görüldü.

Özgür çevrimiçi..

Özgür çevrimdışı...

Özgür çevrimiçi...

Özgür yazıyor...

Özgür çevrimdışı...

Acaba kötümü yapmıştım son mesajı yazarken, inanmışmıydı ki yalanıma? İnanmazdı cingöz.

Inadımızdan geberelim ikimizde. Öperken iyi öpüyor ama pislik. Sinir ediyordu beni saçımı başımı yolasım geliyordu. Adım atsam ölür müydüm? Gitsem evine çalsam kapısını yapışsam dudaklarına, çok güzel olmazmıydı olur du değil mi?

Ama o yapsın istiyordum bunları.

Ben yapsam hep benden beklemez miydi her kavgamızda?

Üzerime baktım, pijamalarımla yatakta uzanıyordum öyle sabahın köründe. Kalktım yataktan girdim duşa, geçirdim üzerime bir tişört bir şort. Saçlarımı da tarayıp bıraktım, küçük çantama da cüzdanımı telefonumu alıp çıktım odadan sonra da yurttan.

Metroya binip arkadaşlarıyla oturduğu apartmana gelmem yarım saatimi almıştı. Asansöre binip oturdukları kata çıktım. Ellerim zangır zangır titriyordu. Ne diyeceğimi de bilmiyordum adama. Derin bir nefes alıp zili çaldım. Açan yoktu. Bir daha çaldım, bir daha. Kapıya saçı başı dağılmış Furkan çıktı.

"Sena!"

Ne dicektim, yanaklarım cayır cayır yanıyordu zaten.

"Ben Özgür'e gelmiştim." elleriyle yüzünü sıvazlayıp bir elini beline bir elini de kapıya yaslayıp bana baktı.

"Gitti o."

"Nereye gitti."

"Vallahi bilmiyorum, çıktı apar topar söve söve."

Ama yaa ben ona gelmiştim çıkasımı tutmuştu. Ben bir daha bu cesareti bulamazdım ki. Ne güzel barışırız diye gelmiştim ben buraya

"İyi madem ben gidiyorum."

"Geçseydin."

"Yok geçmeyeyim, gideyim ben." durmak istemedim niyeyse, geldiğime de zaten pişman olmuştum.

"Söylerim geldiğini."

Aman Furkan sakın diyeyim deme sakın.

"Yok söyleme lütfen." başını yana yatırıp sen bilirsin der gibi baktı. Bende indim merdivenlerden gelirken ki tüm neşem gitmişti. Dokunsalar ağlayacaktım sanki.

Ne diye gidiyorsun ki ben sana geliyordum Özgür.

Özgür arıyor...

Arıyordu Allah'ım bismillah açtım ikinci çalışta, hemen açmayağım canım.

"Alo Özgür."

"İn aşağı yurdun oradayım."

Nerdeydi nerdeydi! Yurdun oradayım diyordu. Gelmiş bana gelmiş de ben yokum.

"Şey." bu kadar heyecanlandığını niye belli ediyorsun be kızım.

"Ney Sena in aşağı çabuk."

"Sinirli misin sen?" sanki sinirli gibiydi.

"Emre kim? Emre kim anasını sattığımın yerinde Emre kim Sena!!"

Anlaşıldı beyefendinin kuyruk acısı.

Aferin kız Sena.

|bölüm sonu|

naber

bazı hatalar iyi sonuçlara sebebiyet verebilir

diğer ki bölüm bol kavuşma olsun mu kızz

yeter gari ayrılık




GECENİN YILDIZI | yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin