Herkese selamlar! Nasılsınız?
Umarım iyisinizdir. Vuslat'ın ilk bölümü ile karşınızdayım.
Bu arada Whatsapp kanalım var; oradan alıntılar, bölümler hakkında bilgiler söylüyorum ve bazen de sizinle konuşuyorum. Eğer katılmak isterseniz bio'm da olan linke tıklayarak katılabilirsiniz. Bu arada numaranız gözükmüyor, bu konuda rahat olabilirsiniz. 🤍
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. İyi okumalar! 🫀
🫀
Yusuf Emre
Hayatımda güzel çok kız görmüştüm. Güzelliği ile insanı mest eden, saatlerce yüzüne bakmak isteyecek kadar güzel olan çok kız görmüştüm. Ama hiçbir kız onun gibi gelmemişti gözüme.
Saçlarını değil, tesettürünün güzelliği ilgimi çekmişti. O kadar süslü bir kız değildi ama güzelliği giydiği en basit kazağı bile güzelleştiriyordu.
Sadece bir kaç gün. Bir kaç gün olmuştu onu göreli. Üniversiteden biraz geç çıkmıştım. Bahçede kapıya doğru ilerlediğinde yanında olan arkadaşı ile gülüyordu. Neye gülüyordu hiçbir fikrim yoktu çünkü o an sadece gülüşüne odaklanmıştım. Neden güldüğüne değil, gülüşünün güzelliğine odaklanmıştım.
Onu ilk gördüğümde gülümsüyordu ve ben onun hep gülümsemesini görmek istiyordum.
Yine üniversitenin bahçesinde onun çıkmasını bekliyordum. Bugün sabah dersi vardı. Onunla aynı sınıfta okuyan bir kız sayesinde derslerinin vakitlerini öğrenmiştim.
"Geliyor." dedim kendi kendime. Sanki beni görüyormuş gibi kendime çeki düzen verdim. Saçlarımı elimle tarayarak geriye ittim. Ceketimi düzelttim. Yine beni görmeyecekti, biliyordum. Ama olur ya görürse diye her defasında kendime çeki düzen veriyordum.
Gözünde yakışıklı gözükmek istiyordum.
"Neden bakmıyor hiç kimseye?" diye sordum yine kendime. Yanında arkadaşı olmadığı için gülmüyordu ama başını aşağı eğmiş şekilde ilerliyordu. Hiç kimseye bakmıyordu.
En azından bana baksın istiyordum. Başkasına bakmasa da olurdu. Bir kez gülümsemesini görmek istiyordum. İki gündür gülmüyordu ve ben onun gülüşünü görmedikçe çölde susuz kalmış gibi hissediyordum.
"Ne yapıyorsun, Yusuf?" diyerek yanıma gelen kıza bakışlarımı çevirmek istemiyordum çünkü şu an izlemem gereken daha güzel bir manzara vardı. Kapıdan dışarı çıkarak otobüs durağına ilerlediğini gördüğümde ister istemez benimde ayaklarım hareketlendi. Onun peşinden gitmek istiyordum ki, bir kol benim kolunu tutarak durdurdu.
"Ne var?!" diye bağırıp kıza döndüğümde gözlerini devirdi. Beni sevdiğini söyleyip sapıkça yanıma yaklaşan kızdı bu kız.
"Seninle konuşmak istiyordum." dediğinde sinirle nefes aldım.
"Ben seninle konuşmak istemiyorum, kızım! Anlamıyor musun? Sapık ve takıntılı davranışlarından vazgeç! Bir daha benimle konuşmaya çalışma." diyerek yanından ayrıldım. Koşarak bahçeden çıktığımda bir kaç göz bana dönmüştü ama umursamadım. Koşmaya devam ettim.
Kaçırmıştım. Gitmişti.
İsmini bile bilmediğim kız gitmişti. Umarım beni bu takıntılı kızla görmemiştir. Yanlış anlamasını istemiyordum çünkü ondan hoşlanıyordum. Sevmek kadar büyük duygu yoktu kalbimde ama ondan hoşlanıyordum. Ve o diğer kızlar gibi erkeklerle konuşmuyordu. Gerçekten hiç konuşmuyordu. Bu durumda ona yaklaşmak zor geliyordu. Ama bir şekilde beni görecekti. Ya görecekti, ya da görecekti. Beni kabul etmese bile görmesini istiyordum. Gözlerine bakmak istiyordum. Hiç kimseye değmeyen o bakışlarının benim gözlerimde olmasını istiyordum. Sadece bir kez bile olsa bunun olmasını istiyordum.
***
Üç gün. Üç gün olmuştu onu görmeyeli. Üç gündür üniversiteye gelmiyordu ve ben onun için endişeleniyordum. Dersim başlamıştı, sınıfa gitmem gerekiyordu ama şu an umrumda olan tek şey sabah dersi olan o kızı görmekti. Yoksa üç gündür aymayan günüm bugünde aymayacaktı.
"Kübra!" dediğini duydum birinin. Elimde sigara olduğu için başımı aşağı indirmiştim. Beni sigarayla görmesini istemiyordum.
Başımı kaldırdığımda o kızı gördüm. İsminin Kübra olduğunu öğrendiğim o kızı gördüm. Gülümsedi. Günler sonra onun gülümsemesini görmek daha rahat nefes almama sebep oldu.
Günüm aydı.
Arkadaşıyla sarılıp bir şeyler konuşmaya başladığında yine gülümsedi. Önümden geçtiklerinde gülümsediğini gördüm. Gülümsemek bir insana bu kadar yakışır mıydı? Bu kıza gülümsemek neden bu kadar yakışıyordu?
Gülüşünü görmek sigara içmeme sebep oluyordu. Onun güzel gülüşünü sigara içmek gibi iğrenç bir şeyle kirletmek istemiyordum ama onun güzelliğine on paket sigara yakasım geliyordu. Hiçbir zaman bu kadar duyguyu hissetmemiştim bir kıza karşı. Şimdi bu hisslerde neyin nesiydi? Neden bu kıza karşı bu kadar hayranlık vardı kalbimde? Neden ona bakmaya bile doyamayacak kadar hissediyordum?
Gözümde o kadar temiz bir kızdı ki, onu kendimle kirletmek istemiyordum. Ama yine de onun gülüşünü görmek istiyordum. Her gün gülüşünü görmek istiyordum. Onun gülüşünün olmadığı bir gün olmasın istiyordum. Ben gerçekten ne diyordum? Bu kız bana neler söyletiyordu?
"Kübra..." dediğimde sigaramı tekrar dudaklarıma götürdüm. İsmi gibi kendisi de zarifti. Güzel kızdı fakat güzel olmaktan ziyade zarifti. Ve ben bu kızın güzelliğine ve zarifliğine gerçekten on paket sigara yakmak istiyordum.
🫀
Her hikâyemde olduğu gibi Vuslat'ın da ilk bölümleri kısa olacak. Böylelikle yeni bölümleri çok fazla ara vermeden yayımlayacağım inşaAllah. Vuslat, Hasbelkader'in ikinci kitabı. Hasbelkader'i okumayanlar varsa onu da okuyabilirsiniz ama okumasanız da sorun olmayacak. Olayların devamı değil, sadece Hasbelkader kitabındaki Kübra karakterimizin hikayesidir. Aynı zamanda Murat'ın ve Gökay'ın hikâyesini okuyacağız. :)
İlk bölümleri Yusuf Emre'den okuyacağız, sonra ise Kübra'dan okumaya devam edeceğiz. 🤍
İlk bölüm nasıldı?
Yusuf Emre karakterini sevdiniz mi?
Yusuf'un Kübra'ya olan hayranlığı hakkında düşünceniz neler? (Aklıma başka soru gelmedi ksnzosnzosb)
Sorularıma cevap vermeyi unutmayın, lütfen. Düşünceleriniz her zaman benim için çok önemli. Yorumlarınızı ve oylarınızı hikayemden eksik etmeyin. Hikayemin sizin desteğinize ihtiyacı var, unutmayın. Tüm destekleriniz için şimdiden teşekkür ediyorum. Sizleri çok ama çok fazla seviyorum, kendinize çok iyi bakın. Gelecek bölümde görüşmek üzere! 🫀🩹
Allah'a emanetsiniz! ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat
DuchoweKaderlerinde bir birine kavuşmayı bekleyenlere ithafen... Hasbelkader serisinin ikinci kitabıdır. Hasbelkader kitabında tanıdığımız Kübra'nın hikayesine hoş geldiniz. ~~~ Kübra'yı iki yıldır seven Yusuf Emre, sevgisini itiraf etmek ister. Ama din...