Vuslat

6.bölüm - "Gülümsemesi güneşim."

Herkese selamlar! Nasılsınız?

İlk uzun bölümüze hoş geldiniz. Bu bölüm çok güzel sahneler içermektedir ksnzosnzosbz

Bu arada Whatsapp kanalım var;  oradan alıntılar, bölümler hakkında bilgiler söylüyorum ve bazen de sizinle konuşuyorum. Eğer katılmak isterseniz bio'm da olan linke tıklayarak katılabilirsiniz. Bu arada numaranız gözükmüyor, bu konuda rahat olabilirsiniz. 🤍

Önemli! - Yusuf Emre ve Kübra çiftimizi Hasbelkader'in ilk bölümlerine uygun şekilde okuyoruz. Ama diğer iki çiftimiz ise Hasbelkader kitabının bitişinden sonra yaşanan olayları anlatıyor. Yani başrol çiftimizi okuduğumuz zaman dilimi farklı, diğer iki çiftimizi okuduğumuz zaman dilimi farklı. Umarım anlatabilmişimdir. 💞

Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin lütfen. İyi okumalar! 💓

🫀

Yusuf Emre

Hüseyin ile buluşmaya gelmiştim. Çok fazla arkadaşım vardı ama Hüseyin dostumdu. Her şeyi ona anlatabiliyordum çünkü beni hep anlıyordu. Ona koşulsuz güveniyordum.

"Lan geldiğinden beri sırıtıyorsun! Ne oldu söylesene." dediğinde kendime geldim. Gerçekten de gülümsediğimi hâlâ yana kıvrılmış olan dudaklarımı farkettiğimde anladım. Gülümsememi silmeye çalıştım ama yapamadım.

"Bana gülümsedi." dedim. Ona anlatmıştım Kübra'yı sevdiğimi, konuşmamı söylemişti ve bugün gaza gelip karşısına konuşmak için çıkmıştım. Ama bana gülümsemişti. Bana. Gülümsemişti.

"Gülümsedi mi? Bu iyi haber. Bir şey dedi mi? Başka iyi bir şey?" diye sorduğunda kafamı iki yana salladım. Hâlâ gülümsüyordum.

"Ne hâllere düştün ya. Senin arkandan on tane kız koşar sen bir tanesine bakmazsın, gider sana bakmayan kızın peşine düşersin. Helal olsun ne diyeyim." dediğinde sırıttım.

"Erkeklere bakmıyor bile, kızlardan başka kimseyle konuşmuyor. O kadar güzel kızla konuşmak isteyen çok erkek vardır ve bu beni sinirlendiriyor. Çok güzel, çok fazla güzel. Neden bu kadar güzel, oğlum, bu kız?" diye sinirle sorduğumda Hüseyin kahkaha attı.

"Delirdin sen. Basbayağı delirdin. Kız güzel diye niye sinirleniyorsun, geri zekalı?" dediğinde suratımı astım.

"Çok güzel ve sadece ben o güzelliği görmek istiyorum. Gülümsemesi o kadar güzeldi ki, rüya gibiydi. Ama hiçbir rüya onun kadar güzel olamaz. Onun gülümsemesini benden başkası görsün istemiyorum." dediğimde Hüseyin elini omzuma attı. Omzumu sıkarak konuşmaya başladı.

"Bu kadar seviyorsan, bu kadar kıskanıyorsan git itiraf et sevgini. Sevgili olursunuz belki." dediğinde başımı iki yana salladım.

"Sevgili olacağını zannetmiyorum. Arkadaşımın kardeşiyle arkadaş ve arkadaşımın kız kardeşinin de şimdiye kadar sevgilisi olmadı. Sanırım günah sevgilinin olması." dediğime Hüseyin şaşkınlıkla başını salladı.

"Bilmiyordum. O zaman sende dinimizi daha iyi araştır. Kızın neye dikkat ettiğini bil ki, ona göre davran. Hem belki kız etkilenir. Zaten tanıdığın birisinin arkadaşı, iletişime girmek istersen de zor olmaz." dediğinde başımı salladım. Haklıydı.

"Tamam, kardeşim. Teşekkür ederim." dediğimde gülümsedi.

"Ama sen cidden delirdin. İki saattir gülümsüyorsun!" dediğinde gözlerimi devirdim.