7.bölüm - "Sevdiğim kız."

313 46 155
                                    

Herkese selamlar! Nasılsınız?

Önemli! - Bölümleri hızlı yazıp yayımlamaya çalışıyorum ama maalesef ben emek verdiğimin yarısı kadar bile emeğe karşılık göremiyorum. Yorum yapmamanıza bir şey diyemem ama emeğe karşılık en azından oy vermeyi unutmayın. Ne kadar çok oy gelirse, bölüm o kadar erken gelir. Yorumlarınız ise benim hevesimi, ilhamımı artırır. Şimdiden dikkatiniz için teşekkür ederim.

Bölümü biraz geciktirdiğim için özür dilerim ama oy ve yorum sayısı az olduğu sürece bölümler böyle geç gelebilir. Bu bölüm biraz hoşunuza gidebilir. 🤭

Bu arada Whatsapp kanalım var;  oradan alıntılar, bölümler hakkında bilgiler söylüyorum ve bazen de sizinle konuşuyorum. Eğer katılmak isterseniz bio'm da olan linke tıklayarak katılabilirsiniz. Bu arada numaranız gözükmüyor, bu konuda rahat olabilirsiniz. 🤍

Murat&Yüsra, Gökay& Gökçe sahneleri gelecek bölüm olacak. Şimdiden haberiniz olsun. Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin. İyi okumalar! 🤍

🫀

Yusuf Emre

Üniversitenin bahçesinde yine Kübra'yı bekliyordum. Bana bakmıyordu, benimle konuşmuyordu ama ona bakmam, onu görmek benim için yeterliydi.

Yine bahçede beklerken bir anda kapıların açıldığını duydum. Başımı hemen yukarı kaldırarak kapıdan çıkan kişiye baktım. Kübra'ydı. Gözleri dolmuştu. Ağlıyordu. Neden ağlıyordu? Ağlamasına kim sebep olmuştu?

Bahçeden koşar adımlarla çıktığında bende ardından çıktım. Otobüs durağına ilerlemişti. Oturduğunda hemen baş ucunda durdum.

"Neden ağlıyorsun?" diye sordum sinirlerime hakim olmaya çalışarak. Cevap vermedi. Sessizce ağlamaya devam etti.

"Kim ağlattı seni? Söyle bana, gün ışığı. Hadi, güzelim, söyle bana. Kim, ne yaptı?" diyerek onu sakinleştirmeye çalıştım. Cebimden mendil çıkartarak ellerine bıraktım. Başını kaldırarak bana baktığında gözlerinin kırmızı olduğunu görmüştüm. Ağlamıştı. Belki de kaç saattir ağlıyordu çünkü gözleri kıpkırmızıydı.

"Hocam.." dediğinde yanına oturdum. Dizlerim sinirden titremeye başladığında onu korkutmamak için sakin olmaya çalıştım.

"Hangi hoca? İsim ve soy isim ver bana." dediğimde yeniden bana baktı.

"Ne yapacaksın ki söylesem?" diye sordu burnunu çekerek. Bu kadar ağladığı hâlde nasıl hâlâ çok güzel olmayı başarıyordu?

"Bir şey yapmayacağım. Sadece merak ediyorum." dedim ama yalandı. Onu mahvedecektim.

"Neden merak ediyorsun?" diye sordu bu sefer Kübra. Sabrımı mı yoksa beni mi sınıyordu?

"Seni merak ediyorum, gözyaşlarına sebep olan o kişiyi merak ediyorum, senin canını yakmaya cüret eden kişiyi merak ediyorum. Söyle şimdi bana, gün ışığı, hangi hoca ne yaptı?"

"Şehmuz hoca, bana dokunmaya kalkıştı. Bende yapmamasını söyledim o zaman bağırdı, tekrar dokunmaya çalıştı." dediğinde dişlerimi sıktım.

"Sana dokunmaya çalıştı öyle mi? Hangi eliyle dokunmaya çalıştı?" diye sorduğumda anlamamış gibi yüzüme baktı. "Sağ eliyle." dediğinde başımı salladım. Telefonumu cebimden çıkararak sanki birisi beni çağırıyor gibi ayağa kalktım.

Vuslat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin