20.bölüm - Hayal Kırıklığı

125 23 78
                                    

Herkese selamlar. Nasılsınız?

Bu bölüm kalbimi en çok acıtan bölümlerden birisi. Çok fazla konuşmaya gerek yok, bölüm yeterince konuşacak.

Bu arada eğer isterseniz profilimde gözüken Pinterest hesabımın linkinden kitaplar için hazırladığım panolara bakabilirsiniz. 🌸

Ve artık Tiktokta daha da aktif olacağım. Editler yapmaya devam edeceğim. Eğer izlemek isteyenler olursa @zeyyyazarr hesabına bakabilir. 🤍

Bu arada Whatsapp kanalım var;  oradan alıntılar, bölümler hakkında bilgiler söylüyorum ve bazen de sizinle konuşuyorum. Eğer katılmak isterseniz duyurulardan bana ulaşabilirsiniz. Bu arada numaranız gözükmüyor, bu konuda rahat olabilirsiniz. 🤍

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. İyi okumalar. 💔

🫀

Kübra Kara

Gözlerimden akan yaşlarla abime baktım. Öyle büyük bir öfkeyle bakıyordum ki, gözlerinde kendimi gördüm. İkimizde aynı öfkeye sahiptik. Bunu Ali abimde çok iyi biliyordu.

"Sen.. ne yaptın?!" diye sordum sessizce. "Sen ne yaptın?! NEDEN YAPTIN BUNU?! KENDİNİ KANITLAMAK İÇİN GELMİŞTİ! NEDEN YAPTIN?! NEDEN?!" diye bağırdım bir anda. Ali abim daha da sinirlenirken o da bağırmaya başladı.

"ONA NASIL BU KADAR GÜVENİYORSUN?! DAHA NE KADAR OLDU ONU TANIYALI? BİLİYOR MUSUN GEÇMİŞİNİ, YAPTIKLARINI?! NE BİLİYORSUN ONUN HAKKINDA?! BİZ SENİ BÖYLE Mİ YETİŞTİRDİK! İKİ GÜZEL KELİMEYE KANDIN MI!" Daha fazla ağlamaya başladım ama sinirim de aynı zamanda alevleniyordu. Daha da büyük öfke hissediyordum.

"BANA KIZMAYA HAKKIN YOK! BANA O KADAR MI GÜVENMİYORSUN SEN?! İKİ KELİMEYE HEMEN KANAN BİRİSİ MİYİM BEN?! ONU GERÇEKTEN SEVDİM VE ONUN DA BENİ GERÇEKTEN SEVDİĞİNİ BİLİYORUM!" diye bağırdım. Artık ağlamam durmuştu. Sinirlerim daha da alevleniyordu.

"O ÇOCUĞU KENDİNE LAYIK MI GÖRÜYORSUN SEN?! GEÇMİŞİNDEN, YAPTIKLARINDAN HABERİN VAR MI?! BİR İNSAN DEĞİŞMEZ, KÜBRA! ŞİMDİ SENİ HEVES OLARAK GÖRÜYOR! TEK İSTEDİĞİ DİĞER KIZLAR GİBİ SENİ DE ELDE ETMEK, HEVESİNİ ALMAK! BAŞKA BİR ŞEY İSTEDİĞİ YOK AMA SEN ONUN BENİ SEVDİĞİNİ BİLİYORUM DİYE BAĞIRIYORSUN BANA!!" diye resmen kükredi abim. Dişlerimi sıktım. Gözyaşlarımın akmasına engel oldum. Şimdi değildi, olmazdı. Kalbimi ne kadar kırdığının farkında bile değildi ama ağlayamazdım.

"SEN AZ ÖNCE BANA ELİNİ KALDIRMAK İSTEDİN! BANA! KIZ KARDEŞİNE! ASIL SEN SÖYLE ANNEMİZ VE BABAMIZ SENİ BÖYLE Mİ BÜYÜTTÜ?! NE ZAMANDAN BERİ KADINLARA ŞİDDET UYGULUYORSUN, ALİ KARA! Bir gün karına sinirlendiğinde, bana el kaldırdığın gibi karına da mı el kaldıracaksın? Ailemiz peki sana bunu mu öğretti?!" diye sordum sona doğru sesim bağırmaktan kısılırken.

"Bu işi unut, Kübra. Bu işi unut. O çocukla asla birlikte olmana izin vermeyeceğim." dedi Ali abim. Histerik bir gülüşle sadece ona karşılık verdim.

"Yakında Mert Akkurt gelecek. Eski arkadaşın. Seninle tanışmak istiyor. Yusuf Emre'yi unutup onunla konuşmaya gideceksin. Sana layık olan o iğrenç çocuk değil, Mert gibi aklı başında, dininde, imanında olan birisi sana layık. Ben seni düşünüyorum ama sen çok nankör tavırlar sergiliyorsun, Kübra. Bir tane sersem çocuk için ailenin, abinin üzerinden geçiyorsun. Senden beklemezdim. Yazıklar olsun. Seni o kadar sevgiyle büyüttük ama sen onun seni elde etmek için kullandığı laflarına inanmışsın." dedikleri ile kalbimi kaç parçaya böldüğünden haberi yoktu. Kalbim paramparça olmuştu. Az önce göğsümde sinirden beliren bir alev vardı. Şimdi ise o alev kırgınlıktandı. Kırgınlık bile denmezdi bu hisse, paramparça olmuştu. Bana hayal kırıklığı ile bakan abime baktım.

Vuslat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin