"Yeter ama artık ha!"
"Hmm ne dedin papatyam?"
"Yok bir şey İnosuke."
"Ama sanki biraz moralin bozuk gibi."
"Yok sana öyle gelmiştir."
İnosuke'nin de dediği gibi Zenitsu'nun morali bozuktu. Çünkü gün geçtikçe, İnosuke daha da çekilmez oluyordu. Kendisi adına sahiplik eki davranıyor ve bayağı tırsak davranıyordu. Zenitsu bu olaylardan bıkmasada sıkılmaya başlamıştı.
"Nihahahha yastık saldırısı." İnosuke eline aldığı yastığı, bağırarak Zenitsu'ya atmıştı.
Zenitsu aldığı yastık darbesiyle sinirlensede aklına gelen oyunla sinsice sırıttı. Yastığın kendisine çarpmasıyla beraber kendini yere attı attı ve baygın takliti yaptı. "Civcivim hadi kalk yemek yemeğe gidelim." Zenitsu'dan cevap gelmeyince İnosuke bir kez daha seslendi. "Zenitsu?"
Zenitsu'dan cevap gelmeyince, İnosuke oturduğu koltuktan hızla kalkıp hızla ona ilerledi. Dibine çökerek Zenitsu'yu sardsmaya başladı. "Zenitsu! Zenitsu!" elini hızla Zenitsu'nun ilk burnuna götürdü nefes alıyor mu kontrol etmesi gerekiyordu.
Zenitsu İnosuke'nin eli burnuna gidince, çaktırmamaya çalışarak nefesini tuttu. Gözü kapalı olmasada İnosuke'nin elinin titrediğini hissetmişti.
İnosuke bir şey demeden Zenitsu'nun dudaklarına yapıştı. Zenitsu işte o anda gerçektan donakalmıştı. İnosuke burnundan nefes alıp, nefesini geri Zenitsu'nun ağzına veriyordu.
Zenitsu birden boğazına kaçan tükürüğüyle öksürmeye başladı. Bunu duyan İnosuke yerinden kalkıp endişeyle ona baktı. "Zenitsu... Zenitsu iyi misin?"
Zenitsu girdiği öksürük krizinden çıkmaya çalışırken, kafasını olumlu anlamda salladı. Zenitsu öksürükleri azalırken, nedenini bilmediği bir sebepten dolayı kalbi deli gibi atıyordu.
İnosuke, Zenitsu'ya yaklaşarak ona sarıldı. Gözünden bir damla yaş düşerken, aynı anda konuştu."Tanrım.. Çok üzgünüm. Sana bir şey olsaydı ne yapardım?"
İnosuke'nin ağladığını anlaya Zenitsu'nun içi burkulmuştu. Bu aptal oyunu en başından beri yapmamalıydı. "Sorun yok ben iyiyim İnosuke. Asıl ben üzgünüm... Yani seni korkuttuğum için."
Zenitsu, İnosuke'nin bu aptal davranışına sırıtmadan edemedi. Yastık yediği için suni teneffüs yapmak... Gerçekten çok gülünçtü.
"Neyse hadi kalk yemek yiyelim, ama bu sefer katsudon yiyelim."
"Tamam sen ne istersen papatyam."
___________________
Sanemi ve Giyu harika bir gün geçirmişlerdi. Giyu sabah dışarı çıkabilmenin verdiği hazla daha da mutlu olmuştu.
Sanemi ise onu çarşıda gezmeye çıkarmış, yemeklerini yemişler ve şimdi eve dönüyorlardı. Giyu, Sanemi'ye hararetle bir şeyle anlatırken, Sanemi mal mal onu izliyordu. Dediklerini dinlememişti bile.
Giyu yolda önüne bakmadığı için yere kapaklanmıştı. Bu nedenle bir taşa çarpmıştı. Hayır onu Sanemi tutmamıştı yada Sanemi'nin üstüne düşüp bir romantikli yaşamamışlardı. Bildiğiniz yüz üstü yere düşmüştü.
"Ahh~ Lanet olsun." Giyu yere oturup ellerini silkmeye başlarken Sanemi kahkaha atmaya başlamıştı. Giyu'nun ters bakışlarından olsa gerek açıklama gereği duymuştu. "Sen... Çok komik düştün." Gülmekten karnı ağrıyacak dereceye geldiğinde, Giyu onun çaprazına geçip dizinin arkasına -tam eklem yerine- bir tekme atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnızca Arkadaş? | SANEGİYU
FanficGiyu sevdiği herkesi kaybetmişti : Ablasını ve en yakın arkadaşını . Hashira olunca saygı göreceğini sanmıştı ama ne yazık ki yanılmış .Herkes giyudan nefret ediyordu o zaman yaşamanın ne önemi vardı ki . Birgün giyu Oyatoka-sama nın verdiği görev...