Bu bölümü benbirkahveyim aşkıma hediye ediyorum. Kendisi sıkı bir okuyucu ve bölümleri heyecanla bekliyor. Bu bölümde onun olsun.
Giyu, Rengoku ve Akaza kendilerine gelip arkadaşlarına yardım etmek için oradan ayrılmışlardı. En yakın hanhi çatışmaysa ona gideceklerdi.
Zaten çok ilerleme gereği duymadan Sanemi ve İnosuke'yi, Nakime ile savaşırken görmüşlerdi. Daha yanlarına bile gitmeden Sanemi, Nakime'nin işini bir kılıç darbesi ile bitirmişti.
İkiside nefes nefese ve terli oldukları için bayağı bir uğraşmış görünüyorlardı.
"Gergin adam dövüş benimle!" Bir çocuk hiç mi yorulmazdı?
"Şimdi olmaz velet." diyen Sanemi homuranarak bir kaç şey daha söylemişti. İnosuke'nin ve Sanemi'nin kişilik özellikleri gerçekten birbirlerine benziyordu.
İnosuke, Sanemi'nin arkasından kaş göz hareketleri yapınca Sanemi sinirle arkasını döndü. Giyu'yu be Rengoku'yu görünce rahatlamıştı.
Sanemi arkadaşlarının arlkasındaki iblisi görünce hızla çektiği kılıcı ona doğrulttu ve üzerine atıldı.
Sanemi Akaza'ya yaklaşınca Rengoku kılıcını çekti ve Sanemi'nin kılıcına vurdu. İki kılıç havada buluşunca odada sesli bir şekilde yankılanma olmuştu.
"Kyojuro ne yaptığını sanıyorsun arkanda bir iblis var!?"
"Sakin ol Shinazugawa. İnsan olucak." dedi Rengoku sakin bir ses tonuyla.
"Ama o üst kamer üç!"
Akaza sonunda dayanamayıp bağırdı, "Yanındaki de üst kamer iki, ben mi battım gözüne." Akaza Sanemi'yi hiç sevmemişti. Bunu da bakışlarıyla belli ediyordu zaten.
Sanemi yanındaki Giyu'ya bakınca içinden bir ürperti geçti. Gözlerinde 'üs iki' yazısı vardı. Giyu'nun görüntüsü biraz daha farklıydı.
Yüzündeki izlerin renkleri değişmişti. İzlerin içinde, lacivert, açık mavi ve kırmızı tonları vardı. O kuzguni saçlarının ucuda açık mavi tonlardaydı.
"Ee hadi ne bakışıyorsunuz gidelim." dedi İnosuke bakışan çiftlere bakıp. O Akaza'ya pek güvenmesede Gompaçiro'nun kardeşi, Nezuko ve Giyu'dan sonra ön yargısı kırılmıştı.
"O zaman ayrılalım. Ben, Rengoku ve domuz kafalı çocuk sağ, siz ikiniz sola gidin. İblisleri halledincede Muzan'la savaşırız." dedi Akaza. Bu fikre hiç kimse karşı çıkmamıştı.
Sanemi'yle Giyu bakıştılar ve soldaki yola doğru koşmaya başladılar. Diğer takımdan uzaklaşırlarken İnosuke'nin bağrışları duyuluyordu, "Çizgili adam dövüş benimle!"
Sanemi derin bir nefes çekip önüne bakmaya devam etti. Gerçekten bu çocuklardan pek haz ettiği söylenemezdi. Ama gerçekten hepside çok iyi dövüşüyordu. Bu su götürmez bir gerçekti.
İkili sesiz yolda ilerlerken sadece ayak sesleri duyuluyordu. "Kocho... Ölmüş." dedi Sanemi sanki haberi yeni duymuş gibi.
"Biliyorum. Çok üzüldüm. Ama o ve diğer insanların kanlarının boşuna gitmemesi için savaşmamız gerekli."
Sanemi, Giyu onu göremesede kafasını salladı. Yoldan biraz daha ilerlediklerinde ikiside bakışlarını ileride arkası dönük duran bedene çevirdi. İkiside aynı anda durmuşlardı.
Giyu kılıcını hazırladı ve sesizce kurbanının arkasına atıldı. "Kar nefesi, üçüncü kata, donmuş su damlacıkları"
Giyu tam darbesini indirecekken arkası dönük kişi yüzünü döndüğünde aniden yere çok sert bir şekilde düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnızca Arkadaş? | SANEGİYU
FanfictionGiyu sevdiği herkesi kaybetmişti : Ablasını ve en yakın arkadaşını . Hashira olunca saygı göreceğini sanmıştı ama ne yazık ki yanılmış .Herkes giyudan nefret ediyordu o zaman yaşamanın ne önemi vardı ki . Birgün giyu Oyatoka-sama nın verdiği görev...