Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Safkan evliliklerini bilmeyen yoktur. Kimisi bu evlilikler için Kutsal Yirmi Sekiz'in saçmalıkları der, kimisi hayatın bir getirisi olarak kabul eder.
Açıkcası sen ne düşündüğünü bilmiyordun.
Yıllardır birçok akrabanın bu evlilikler sonucunda gençken evlendiklerine şahit olmuştun. Evlenen kuzenler, yakın arkadaşlar, düşmanlar, hepsi sonucunda ailelerine itiraz edememiş, mutluluğu da mutsuzluğu da kabullenmek zorunda kalmışlardı.
Elbet bir gün onların kaderlerine ortak olacağını biliyordun. Ve o gün gelmişti.
Regulus Black ile nişanlanacağın gün gelmişti.
Kırmızı rujunu sürmeyi bitirdiğinde son bir kez aynaya baktın. Kusursuz gözüktüğünü kimse reddedemezdi. Elbisenin üstünde zarifçe dalgalanması gözden kaçmıyordu.
Ellerini bir kere daha saçlarından geçirdiğinde açılan kapıyla sırtını aynaya döndün. Bur çift gri gözle karşılaştığında tebessüm ettin.
Nişanlanacağın genç Black oğlanı, üstündeki siyah takım ile mükemmel duruyordu. Dalgalı saçları her zamankinden daha da uzundu, gözleri üstündeydi.
Kapıyı kapattığında sana biraz daha yaklaştı, senin yüzündeki gülümsemenim aynısını yüzüne takındı.
"Tek kelimeyle," derin nefes aldı, "nefes kesici."
Memnuniyetle gülümsedin. "Nefesinizi kesmediğim tek bir an yok diyebilir miyiz, Bay Black?"
"Belki," dedi sırıtarak.
Gözlerini genişçe açtın, kabul etmesini bekliyordun, 'belki' demesini değil. "Belki mi? Cidden belki mi?" Kaşlarını yukarı kaldırdın, bu hareketin Regulus'u tekrardan gülümsetmişti, "Birazdan nişanlanacağız ve sen hâlâ nefesini kestiğimi düşünmüyor musun?"
"Öyle bir şey demedim." diye cevap verdi, ellerini beline koydu ve biraz daha yaklaştı. "Belki, birçok şeye cevap verebilir."
Ellerini beline yerleştirdiğinde sen de omuzlarından tutmuştun. "Aşağıya inmemiz gerekiyor ve biz burada 'belki' davası güdüyoruz," ellerini omuzlarından ayırıp tekrardan aynaya döndün, kendini kontrol ettin. "Sanırım her şeyim tamam, artık inebiliriz." dedin ardından.
Regulus da aynadan sana bakıyordu. Gözlerini bir kez olsun ayırmamıştı. "Kıskanmam gereken kaç tane erkek vardır sence?"
Şaşkınlıkla aynadan göz teması kurdun, "Nişanlanıyoruz Regulus, kıskanman gereken biri yok." dedin.
Tekrardan genç Black oğlanına döndün, dudaklarına bir öpücük kondurduktan koluna girdin.
