James, sana denize gitmeyi teklif ettiğinde hiç düşünmeden kabul etmiştin.
Ve kararından hiç pişman değildin.
Yan yana duran şezlonglarda güneşlenirken James kitabını okuyordu. Daha yeni denizden çıkmıştınız ve açıkça çok yorulmuştunuz.
"Normalde asla kitap okumayan sen, ne oldu da plajda kitap okumak istedin?"
Şezlongunda yan tarafa doğru dönmüş, yatmak yerine oturmayı tercih etmiştin. Ona seslenmenle birlikte elindeki kitabı bir kenara bıraktı.
"Bir keresinde Remus, denizde kitap okumanın muhteşem bir şey olduğunu söylemişti. Denemek istedim ama," o da senin gibi yattığı yerden kalktı, oturmaya başladı. "Bu işi Lupin'e bırakmaya karar verdim."
"Hmm, demek öyle." diye mırıldandın. Ayağa kalktı ve tıpkı senin gibi mırıldadı. "Evet, öyle."
"Hadi biraz daha yüzelim." dedi heyecanla. Denize aşık bir insandı James. "Olmaz, çok yoruldum." diyerek reddettin. "Buradan denize yürüyecek kadar enerjim yok."
"Neyseki ben varım," dedi ve sen ne olduğunu anlayamadan bir anda kendini James'in kollarında buldun. Seni kucağına almış, denize doğru ilerliyordu. Ani olayla birlikte düşmemek için kollarını boynuna dolamıştın.
"James! Çok yorgunum." dedin ama gülümsemeye başlamıştın bile. İtirazına sadece burnuna kondurduğu öpücükle cevap vermişti. "Merak etme ben senin yorgunluğunu alacağım."
Son sözünü duyduktan sonra tekrardan gülücektin ki bir anda düştünüz ve James üstüne yığıldı.
Kumun üstündeki durumunu dışardan gören biri için yeterince trajikomik olsa da siz ikiniz sadece bu duruma kahkahalarla gülmekle yetindiniz.
James Potter böyle bir insandı işte, onunla her zaman mutlu olurdunuz ancak nasıl olacağını asla bilemezdiniz.
•
jamesaskimyaa adına ithaf ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Marauders •IMAGINE•
FanfictionAma beni şimdi evime götür. Beni ait olduğum yere, eve götür.