•Sirius Black•

955 57 0
                                    

Güneş, büyük Hogwarts bahçesine vururken, Kara Göl'ün hemen yanındaki ağacın dibinde Sirius'u bekliyordun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güneş, büyük Hogwarts bahçesine vururken, Kara Göl'ün hemen yanındaki ağacın dibinde Sirius'u bekliyordun.

Son senenin beraberinde gelen yoğun ders çalışma süreleri, yorgunluk, F.Y.B.S. sınavları derken ikinizde birbirinizi ihmal etmiştiniz.

Çok geçmeden hızla sana doğru gelen siyah, büyük köpeği gördün.

Hızla koşuyordu, belli ki geç kaldığını fark etmişti ancak bu senin umursadığın bir detay değildi. 

Yanına gelince hızlıca patilerini omuzlarına koymuş, başını boynuna gömmüştü. Geç kalışını telafi ediyordu. Nefes aldıkça boynun gıdıklanıyordu. 

Patiayak formunda, yüzü hâlâ boynuna gömülüyken kıkırdayarak kendinden uzaklaştırdın. "Kabul, Patiayak halini çok seviyorum ama şuan tercihlerim arasında değil. Kimse burada değilken dönüşsen iyi olur."

Dönüşmek için etrafı kolaçan ettikten sonra uzun saçlı, yakışıklı haline geri dönmüştü ayrıca hala elleri omuzlarında, üstüne doğru uzanıyordu. Yüzleriniz arasında sadece santimetreler vardı.

Dudağına küçük bir öpücük bıraktı, "Bende seni çok özledim," aynı öpücüğü tekrarladı, "Patiayak da seni çok özledi."

"Belli oluyor." dedin tebessüm ederek. Son bir defa seni öptükten sonra kollarını beline doladı, kafasını göğsüne yatırdı. Kalp atışların hızlanmıştı.

 Sirius yavaş yavaş mayışırken sen de onun saçlarını okşuyordun. "Çok mu yoruldun?" Mırıldanarak seni onayladı.

Sirius senin kollarında uyumaya başlarken sen saçlarını okşamaya devam ediyordun. Sadece ikiniz vardınız. Uzun zaman sonra yeniden sana sarılarak uyumak hem sana hem de Sirius'a iyi gelmişti.

The Marauders •IMAGINE•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin