•Sirius Black•

566 43 0
                                    

Yıllar sonra Yoldaşlığın tekrardan toplanması uzun süredir beklediğin bir şeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yıllar sonra Yoldaşlığın tekrardan toplanması uzun süredir beklediğin bir şeydi.

Voldemort geri dönmüştü. Üç Büyücü Turnuvası'nda Cedric Diggory'nin hayatını kaybetmesi, bunun en büyük kanıtıydı.

Harry'e güveniyordun. Büyücülük Dünyası'nın büyük çoğunluğa karşın ona güveniyordun.

Yoldaşlığın uzun zaman sonra yeniden toplanması ise Grimmauld'da gerçekleşiyordu.

Bu evde küçükken çok zaman geçirmiştin. Neredeyse her tarafta çocukluğunu, yaptığın ilk hatayı, ilk öpücüğünü, ilk arkadaşlıklarını görüyordun.

Ailenin Black ailesi ile yakınlığından dolayı uzun yılların bu evin içinde geçmişti. Harika zamanlar değildi ama pişman olduğun zamanlarda değildi.

Yapılan toplantılar, konuşulan konular, alınan kararlar derken karanlığın içine boğulmuş evde sadece Remus ve sen kalmıştın. Tabi bir de Sirius Black.

Sirius ile bir geçmişin vardı. Göz ardı edilemeyecek bir geçmiş. Her ne kadar göz ardı edilemeyecek olsa da onunla yeniden karşılaşmak, konuşmak hatta selam vermek bile seni geriyordu.

Bunu nedeni ona ihanet etmiş gibi hissetmendi. Voldemort'a, Lily ve James'in yerini söylediğine, hain olduğuna, Pettigrew'u öldürdüğüne inanmıştın.

Black hanedanından çıkmak üzereyken, geçtiğin kapılardan birinden gri gözlü, yakışıklılığından hiçbir şey kaybetmemiş son Black'i gördün.

Göz göze gelince anında gözlerini kaçırsanda uzaklaşmadın, aksine küçük gülümsemelerinden bahşettin.

"Şey- iyi günler Sirius," ona adınla seslendiğinde hemen kendini düzelttin, "Yani Black."

Tekrardan gözleriniz temas etti. Gri gözlere bakmayı o kadar çok özlemiştin ki.

"Ben de gidiyordum."

"Nereye?" diye sordu sabırsızca.

"Evime döneceğim."

"Evlendin mi?" Pat diye sorulan sorunun karşısında bir an kalakalsan da soğukkanlılıkla cevap verebildin. "Hayır."

Bu kadar basit bir soruda bile duraksamanın nedenini bilmiyordun, sadece gri gözlerde gördüğün endişe seni anlamsızca mutlu etmişti.

"Belki bir kadeh şaraba hayır demezsin?" dedi konuyu değistirerek. "Eskiden severdin."

"Hâlâ seviyorum." Cevabına eskimeyen imza sırıtışlarından birini attı. "O zaman sen içeri geç, Aylak'ın yanına. Ben de birazdan geliyorum."

"Pekâlâ," odalardan birine girmeden önce Sirius'a tekrardan seslendin. "Sirius," kafasını hafifçe sana çevirdi, "Seni özlemişim."

The Marauders •IMAGINE•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin